Yazarın
son kitaptaki teşekkür notundan bir alıntı ; “Tanrıça serisi
kitaplarımda modern kadının bağımsızlığı, zekası ve eşsiz
güzelliği övülüyor. Erkek karakterlerimin tek ortak noktası,
güçlü kadınları takdir etmeleri ve güzellik kadar akla da değer
verecek kadar zekaya sahip olmaları.”
P.C.
Cast'in 7 kitaptan oluşan serisinin tüm kitaplarını tek tek
yorumladım ve sizlerle hem konularını, hem bana hissettirdiklerini
elimden geldiğince paylaşmaya çalıştım. Girişte paylaştığım
teşekkür notundaki alıntıya da yürekten katılıyorum.
Kitaplarda ki kadınların güçlü duruşları gerçekten çok
iyiydi. Kimi yorumlarda abartılı bulduğumu okuduğumda “kadının
bir tanrıça bedeninde ölüler diyarına gidip Hades ile aşk
yaşayabiliyor oluşu normalde bunları bu kadar güçlü durarak
karşılaması mı anormal” dediğim olmadı değil :). Zaten
sıradışı bir konusu olan seride, sıradan beklentiler içinde
olmak ya da mantık hataları aramak çok doğru gelmiyor bana.
Aslında
okuma alışkanlığımın çok farklı yönde olduğundan bu tarz
kitapları pek okumazdım. Ancak P.C. Cast bana nasıl bir yanılgı
içinde olduğumu sonuna kadar gösterdi diyebilirim. Evet, çıtır
çerez dediğim kitaplar aslında bunlar. Çok sıkılıp,
bunaldığınızda,kafanızı dağıtmak istediğinizde ve bunu kitap
okuyarak yapacağınız zaman, kesinlikle size bambaşka dünyaların
kapılarını açan,inanılmaz karakterlerle tanıştıran,çok
eğlendiren,çok güldüren ve bazende hüzünlendirip belki de
ağlatan bir seri bu. Ben seriye bilmeden son kitabı olan Efsane
Tanrıçasından başladım ve son kitap olması nedeniyle yazarın
bir teşekkür notu ile karşılaştım ilk sayfada. Burada aslında
bunun bir seri olduğunu okudum,sonra kitabı okuyup bitirdim ve
sonra diğer kitaplara ulaşabilmek için hemen idefix.com'un başına
oturdum :) Kitapları parça parça aldım ve okudum. Çünkü bir
kerede üst üste okumak tadını kaçırır diye düşündüm. İyiki
de öyle yapmışım. 2014 ve 2015 arasında tamamını, okuduğum
diğer kitapların aralarına serpiştirerek bitirdim. Bitmemesi için
okumadığım son kitabı uzunca bir süre erteledim. Her kitap
bitirişimde elim ona gitti ama başka bir kitaba devam ettim,sonunda
teslim olana kadar. Aslında yazar bu tema ile oldukça çok kitap
çıkartabilirmiş, malum Yunan mitolojisinde tanrı ve tanrıçadan
bol ne var ki :)
Mitoloji uzun zamandır ilgi alanıma giren bir
konudur. Bu yönde de çeşitli kaynaklar okudum, tabi daha bilimsel
diyebiliriz. Yunan mitolojisi ve sonrasında uzakdoğu ve çin
mitleri derken baya bir bilgi birikimi yaptım. Ama mitolojiye hiç
böyle bir açıdan bakmak aklıma gelmezdi. Tüm o okuduğum
karakterler bu kitaplarda bambaşka şekillere büründü aklımda.
Kim derdi ki o korkunç ölüler diyarı tanrısı Hades, favori
karakterim,hatta bir kitapta aşık olduğum ilk karakter olacak :)
Oldu cidden ve Vulcanus ve Minatorus...Tanrıça Venüs'ü bambaşka
okumuştum ama burada ona hayran kalmamak imkansızdı.
Serinin
en sevdiğim kitabı Bahar Tanrıçası oldu, sonrasında sırayla
Gül, Aşk, Efsane, Işık, Truva ve Deniz diyebilirim. Kitapların
konuları birbirinden bağımsız olduğu için en baştan başlamak
zorunda kalmıyor oluşumuz güzel. Ancak bazı kitaplarda bir önceki
karakterlerin adı ya da konusu küçükte olsa geçtiğinde
yabancılık oluşabilir. Yine de okumaya engel bir durum
oluşturmaz...
Kitapların
diğer değerlendirmelerini tek tek yapmak istemediğim için bu
yazıyı yazma gereği duydum. Kitapların anlatımları gerçekten
çok başarılıydı. Hiç görmediğimiz ve bambaşka bir zihinde
kurulan o diyarlar öylesine iyi tasvir edilmişlerdi ki, kafanızda
o dünyaları yaratıp,içinde hikaye kahramanları ile olmak harika
bir duyguydu. Sanıyorum ki ben bu kitapları en çok bu nedenle
sevdim. Her kitap bitişinde gerçek dünyaya dönmek zorunda kaldım.
Belki de tehlikeli gibi görünse de bu dünyadan kopuşlar,aslında
kitap okumayı çok sevme nedenlerimden birini de oluşturmuyor
değil. Kendime başka dünyalarda nefes alma,dinlenme,başka
karakterler tanıma,öğrenme,farkındalıklarımı arttırma,hayal
gücümü geliştirme,günlük telaşlardan bir müddette olsa
uzaklaşabilme gibi şanslar tanıdığıma inanıyorum. Yazar bunu
öylesine iyi yapıyor ki sadece kitaba başlayıp,hikayeye dalmak
kalıyor geriye...Anlatımı çok güçlü,karakterleri ve iç
dünyalarını da tüm detayları ile okuyoruz kitaplarda.
Çevirilerinde iyi olduğu kaçınılmaz bir gerçek.
Kitaplara
dair sevmediğim tek şey kapaklardı. Nasıl kapaklar onlar
öyle,nereden bulmuşlar bu kadınları anlamadım gerçekten. Çok
itici ve çok rahatsız edici olduğunu düşündüğüm kapaklar
maalesef seriye hiç ama hiç yakışmamış. Keşke kapak konusuna
daha çok özen gösterselermiş...
P.C.
Cast'in bir de ciddi rakamlarda satışlar yapmış ve haftalarca
liste başı kalmış “Gece Evi” serisi vardır ki ben okumadım.
Daha bir genç kitapları olduğunu düşünüyorum. Vampir
hikayelerinden hoşlanan genç çocuklarımız için özellikle...
Ben
yazarla olan ilişkimi şimdilik Tanrıça serisi ile sınırlı
tutmaya karar verdim. Tıpkı serideki kahramanlarımız gibi, yaşı
40'a yaklaşmış bir kadın olarak buradaki karakterlerle bağ
kurmam ve onları anlamam daha kolay oldu. Bir gün yine mitolojiyi
kullandığı benzer kitaplar yayınlarsa severek takipçisi
olacağıma eminim. Uzun bir yazı oldu ama okuduysanız süpersiniz, sizi seviyorum :)
Bu
seriden herhangi bir kitabı okumaya karar verenler için
keyifli,hemde çok keyifli ve eğlenceli okumalar diliyorum.
Sevgilerimle...
:)
TANRIÇA
SERİSİ KİTAPLARI VE YORUMLARI;
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder