tag:blogger.com,1999:blog-54220183144275681472024-03-13T14:08:01.379+03:00Uykusuz Okumalar"Kitaplarım bana yetecek kadar büyük bir krallıktır." W.Shakespeare Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.comBlogger88125tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-37127791113787077892023-01-11T14:45:00.002+03:002023-01-11T14:45:39.451+03:00Tigerlily'nin Orkideleri - Ruth RENDELL<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSk9-e3Tkjrn5Ex_QpITia6QznfOUalp1XJHzylib-gwUogxCeUC7ywMOxL36HGqxLvEYPwFQlJeUzxGHrDU1roYvECKKw9QqHVUot_zk8zHkVgrPDDKXba4smEkc2k6MgPm8IjYpuuaeogDMcVpW7a-pX-ZKYLFDuxaqAUfUtORLcUACGo4297qga/s400/Tigerlily'nin%20Orkideleri.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSk9-e3Tkjrn5Ex_QpITia6QznfOUalp1XJHzylib-gwUogxCeUC7ywMOxL36HGqxLvEYPwFQlJeUzxGHrDU1roYvECKKw9QqHVUot_zk8zHkVgrPDDKXba4smEkc2k6MgPm8IjYpuuaeogDMcVpW7a-pX-ZKYLFDuxaqAUfUtORLcUACGo4297qga/s320/Tigerlily'nin%20Orkideleri.jpg" width="205" /></a></div>
<p></p><p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span> </span>Ruth
Rendell'ın daha önce okudugum <a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2016/08/timsahkusu-ruth-rendell-29082016.html">Timsah
Kuşu</a> kitabını çok beğenmiştim. Ve bunu da keyifle
okuyacağımı düşünerek aldım ancak benim için çileli ve
bitmeyen bir okumaya dönüştü. Bir yerlerde daha çekilir olma
ihtmalini düşünerek devam ettim ancak hayır son satırlara kadar
süründük kitapla birlkte.</span></i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><span style="font-weight: normal;"> </span></i><span> </span>Stuart
Font yeni taşındığı dairesinde bir tanışma partisi vermeye
karar verdiğinde, tüm apartman sakinlerini davet eder. Hatta
üzerine biraz düşündükten sonra sevimsiz apartman görevlisi ve
onun karısını da davetlilerin arasına dahil eder. Davetli
lisstesinde birkaç arkadaşı daha vardır ama kız arkadaşı
Claudia’yı eklemek istememektedir çünkü bu, onun kocasını da
davet etmesini gerektirecektir. Parti hiç kimsenin unutamayacağı
bir partiye dönüşecek, sonrasında ise Lichfield Apartmanı’nın
tüm sakinlerinin hayatları dramatik değişikliklere uğrayacaktır.
Yolun karşısında ise Stuart’ın Tigerlily ismini verdiği
Uzakdoğulu, genç ve güzel bir kadın, münzevi bir hayat
yaşamaktadır. Despot babası ve kardeşleriyle beraber aynı evi
paylaşan gizemli Tigerlily, genç adamı adeta büyüleyecek ve geri
dönüşü olmayan bir yola sokacaktır. </span>
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"> <span> </span>Yukarıdaki
satırlar tanıtım bülteninden, çünkü ben yorumlayacak kadar
etkilenmedim ve sıkılarak okumaktan başka bir şey hissetmedim.
Bir apartmanda yaşayan insanların kendi dünyalarında ve
birbirleri ile olan ilişkilerini anlatan bu kitap bana göre
olmayabilir ancak sakin, kendi halinde okumalar ısteyenler için
uygun bir kitap olabilir. </span>
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"> <span> </span>Yazarların
her kitapları aynı etkiye sahip olamayabiliyor. Timsah Kuşu'da
anlatımı ağır ilerlese de konusu ilgimi çektiği için gayet
keyifle okuduğum bir kitap olmuştu. Bu kitap ise sürekli olarak
beni hayal kırıklığına uğrattı, üzgünüm...
11/01/2023</span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">Tigerlily's Orchids</span></i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Ruth Rendell</span></i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 266</span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Büyükada Yayıncılık</span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2017</span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Seda Talia Özer</span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Tür
:</b></i> Roman</span></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"> </span></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"> </span></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmeO7nz4qKLzYHxkI7eGdD1wL1WBHqulXqpbpLPy6tZb5a3theJPX6brO0wfMbZanmYo-piVCgzF4isN838b3BsXjlEhbzJOexb54aVmd28T6I9pVbbW0rDwapFFREdrI4e-Fkc7nj_QdaW9rrhldOcGWJPi4Sm2uhgvKkVZB1JpJtjj7kTUEp7QGc/s254/RUTH%20RENDELL.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="254" data-original-width="199" height="130" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmeO7nz4qKLzYHxkI7eGdD1wL1WBHqulXqpbpLPy6tZb5a3theJPX6brO0wfMbZanmYo-piVCgzF4isN838b3BsXjlEhbzJOexb54aVmd28T6I9pVbbW0rDwapFFREdrI4e-Fkc7nj_QdaW9rrhldOcGWJPi4Sm2uhgvKkVZB1JpJtjj7kTUEp7QGc/w102-h130/RUTH%20RENDELL.jpg" width="102" /></a></span></div>
<p></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA;</b></i></span></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>17
Şubat 1930 yılında İngiltere'de doğan Ruth Rendell, dünyanın
en ünlü polisiye-gerilim yazarlarındandır. Eserleri eleştirmenler
arasında hayranlık uyandıran yazarın sahip olduğu bir çok ödül
vardır. 7Ocak 2015 yılında felç geçiren Rendell, 2 Mayıs 2015
yılında hayatını kaybetmiştir. Altmıştan fazla kitabı olan
Rendell'ın dilimize çevrilmiş 18 adet kitabı bulunmaktadır.
Kitapları 21 dile çevrilmiş ve bir çok ülkede, kendi alanında
satış rekorları kırmıştır.</i></span></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br /><span style="font-family: Candara, sans-serif;"> </span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-86879785354255495762022-12-20T12:26:00.006+03:002022-12-20T12:26:43.630+03:00GECE YARISI KÜTÜPHANESİ - MATT HAIG<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyx6ASiKBYqFBJgsambIwsoqAAHco9_E_NkwXwBZApNo-OEFa1zN0xAyy0dXFqNH4ULsOZLZl6kDNliC2f3dmM1pJNyJCbFrUJpdyg4VHMEri2-ULDxDyLS8VK8vC4YECI4LaqWF4-sSDvzDDtdKhlb1L4K93H8s3RbJDsKcbvOiFPVVGEz3GbzOjU/s1500/Gece%20yar%C4%B1s%C4%B1%20k%C3%BCt%C3%BCphanesi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1500" data-original-width="1500" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyx6ASiKBYqFBJgsambIwsoqAAHco9_E_NkwXwBZApNo-OEFa1zN0xAyy0dXFqNH4ULsOZLZl6kDNliC2f3dmM1pJNyJCbFrUJpdyg4VHMEri2-ULDxDyLS8VK8vC4YECI4LaqWF4-sSDvzDDtdKhlb1L4K93H8s3RbJDsKcbvOiFPVVGEz3GbzOjU/s320/Gece%20yar%C4%B1s%C4%B1%20k%C3%BCt%C3%BCphanesi.jpg" width="320" /></a></div>
<p></p><p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i>'Pişmanlıklarını
telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır
mıydın?'</i></span></p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i> <span> </span>Son
zamanlarda kitaplarla arama giren mesafe neyseki tekrar kapanmaya
başladı. Ve bu kitabın sürece olumlu bir katkısı oldu
diyebilirim. Bir internet sitesinden farklı kitaplar bakarken
gördüğüm ve konusu ilgimi çektiği için aldığım bu kitap
ayrılan zamana kesinlikle değiyor. </i></span></p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i> <span> </span>Nora
Seed çocukluğunda çok iyi bir yüzücüyken yüzmeyi bırakır.
Ardından abisi ile kurdukları müzik gurubunu çok iyi bir teklif
aldıklarında bırakır. Bir şekilde hep hayatını sabote etmiş
gibidir. Artık 35 yaşındadır, abisi ile ilişkisi bitmiş,işsiz
kalmış ve üstelik herşeyden vazgeçmek üzereyken kedisininde
öldüğünü öğrenmiştir. Artık herşeyden vazgeçmiştir ancak
bir mucize olur ve ölümle yaşam arasında araf dediği noktada
kendini bir kütüphanede bulur. Girdiği kapı yok olmuş ve artık
çıkışı olmayan bu kütüphane onun hayatının sonsuz
olasılıklarının olduğu kitaplarla doludur. Aldığı her bir
karar hayatını farklı şekillerde değiştireceği için
olasılıklarda sonsuzdur. Burada zaman durmuştur. Pişmanlıklar
kitabından okumaya başlar ve sonrasında hayatının farklı
olasılıklarını içeren kitapları yaşamaya başlar. Her biri
farklı sürprizlerle dolu bir çok hayattan sonra artık bir karar
verip birini seçecek mi yoksa hayatına kaldığı yerden devam mı
edecektir ?</i></span></p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i> <span> </span>Kitabın
konusunu çok beğendim. Aslında alternatif evrenler teorisi üzerine
kurulmuş bir temeli var. Her birimizin farklı alternatiflerde
aldığımız farklı kararlarla biribirinden başka şekillerde
yaşadığı varyasyonları var. Nora da kendisi için en iyisini
bulmaya çalışıyor. Ama her hayatın iyi olduğu kadar kötü
yönleri olduğunu, hiçbir hayatın kusursuz olmadığını da
görüyor. Aldığımız en ufak bir kararın bile hayatımızı ne
kadar farklı yönlere götürebildiğini görmek içinde güzel bir
kitap olmuş. Kitabın aslında bu şekli ile felsefi bir boyutu da
var. Seçimleri, sonuçları sorguluyor aslında bizim için iyi
olacağını düşündüğümüz kararların farklı sonuçları da
olabileceğini görme ve bir sorgulama ortamı yaratıyor. Bu şekli
ile de ayrıca okumaktan keyif aldım. </i></span>
</p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i> <span> </span>Baskı,kapak,çeviri
herşey gayet tadında ve yerinde. Düz ve sakin bir okuma keyfi
sunuyor. Öyle elimden bırakamadım olmadım ama okumaya her
dönüşümde de kaldığım yerden aynı merakla devam edebildim.
Yazarın diğer kitaplarını da okuyabilirim.</i></span></p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><span> </span>Sizlere
de şimdiden keyifli okumalar :) 20/12/2022</i></span></p><p><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i> </i></span></p><p><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i> </i></span></p><p>
</p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><u>ALTINI
ÇİZDİKLERİM;</u></i></span></p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;">"Kendime
yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım."</span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;">"İnsanlar
şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden
nefret etmezdiniz.Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara
sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehir yaşanır kılan şey
iyi yönleriydi."</span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;">Fazlasıyla
özgürleştirici bir histi kendinden bile tek bir beklentisi
olmadan var olabilmek.”</span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;">...Çünkü
hayat yalnızca yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da
oluşur. Ve yaşadığımız her an... bir çeşit dönemeçtir."</span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;">"Hayatı
anlaman gerekmiyor. Yaşaman yeterli."</span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;">Acıya
karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı
olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun
doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de
olamayacağını.'</span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="color: #ff3333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>***“Nora
şiddetin olmadığı bir dünyada yaşamayı isterdi ama
yaşayabileceği bütün hayatlarda insanlar da vardı maalesef.”
***</b></i></span></span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;">Ahlakın
temelinde merhamet yatar.”</span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;">Özgürlüğün
temelinde itaatsizlik yatar. İtaat edenlerden ancak köle olur.”</span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;">Korku,
bir mahzene girerken kapının kapanıvereceğini düşünerek
endişelenmekti. Umutsuzluksa o kapının kapanıp üstüne bir de
kilitlenmesi demekti.”</span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;">Olmadığınız
bir şeyi olmayı hedeflerseniz, başarısızlığa mahkumsunuz.
Kendiniz olmayı hedefleyin. Kendiniz gibi bakmayı davranmayı ve
düşünmeyi hedefleyin. Kendinize en sadık versiyonunuz olmayı
hedefleyin. Kendiniz olma haline kucak açın.”</span></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"> </span></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"> </span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">The Midnight Library</span></i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Matt Haig</span></i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b> 282</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Yayınevi
:</b> Domingo Yayın</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b> 2022</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Çeviri
:</b> Kıvanç Güney</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><b>Tür
:</b> Roman</i></span></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i> </i></span></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i></i></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTKifVhWjplyGqgPKJMdNfUn3PdsXUH8yaoyuf3qOdTlWggMND85k7vuxLoJ_KtvdnZwvFmrQ3Re9EGpSWIhp2aLimR5Tc69CJZktpbQkLfCpNpEhP8yYO0EED03mrlxDWYAS6_nt0lxFYFZN_WAPJMGUx3ZBubMwLxiH3IBS4hNcOB0eBOFi-CfPY/s1375/matt%20haig.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1375" data-original-width="1000" height="151" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTKifVhWjplyGqgPKJMdNfUn3PdsXUH8yaoyuf3qOdTlWggMND85k7vuxLoJ_KtvdnZwvFmrQ3Re9EGpSWIhp2aLimR5Tc69CJZktpbQkLfCpNpEhP8yYO0EED03mrlxDWYAS6_nt0lxFYFZN_WAPJMGUx3ZBubMwLxiH3IBS4hNcOB0eBOFi-CfPY/w110-h151/matt%20haig.jpg" width="110" /></a></i></span></div>
<p></p><p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i>YAZAR
HAKKINDA;</i></span></p><p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><span> </span>3
temmuz 1975 yılında İngiltere'de doğdu. Hull Üniversitesi ve
Leeds Üniversitesi’nde İngilizce ve Tarih üzerine öğrenim
gördü. Gazeteci ve yazar olarak kariyerine devam etmekte. 2007
yılında çocuklar için ilk kitabını yazdı ve bir çok ödül
aldı. Gece Yarısı Kütüphanesi isimli kitabı ile en çok
satanlar arasında yer almıştır.</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br /><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i> </i></span></p>
<span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><u> </u></i></span><p><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i> </i></span></p>Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-65088353462463767962022-12-19T17:44:00.000+03:002022-12-19T17:45:52.746+03:00SAÇ ÖRGÜSÜ - LAETITIA COLOMBANI<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGmmbzZ00iha847Dl1lzdK6I9YhxoEyySn3fQc_YuN-3pdz3ebTRinjj132RDfIqsN3krJBJBQlHmUeSGIZqnbNPB0O_O2lcB9eUnnJpMhKwzkZ1WMmVV1a1K3dWsTbXMVT2is1On_lNecPc25nopMzdjR2YaBM9F1y565ifEBiPd2UU7WTRzOuuQ3/s400/SA%C3%87%20%C3%96RG%C3%9CS%C3%9C.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="284" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGmmbzZ00iha847Dl1lzdK6I9YhxoEyySn3fQc_YuN-3pdz3ebTRinjj132RDfIqsN3krJBJBQlHmUeSGIZqnbNPB0O_O2lcB9eUnnJpMhKwzkZ1WMmVV1a1K3dWsTbXMVT2is1On_lNecPc25nopMzdjR2YaBM9F1y565ifEBiPd2UU7WTRzOuuQ3/s320/SA%C3%87%20%C3%96RG%C3%9CS%C3%9C.jpg" width="227" /></a></div>
<p></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><i><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><span style="font-weight: normal;"><span> </span>Bu
seneki kitap fuarının kıymetli getirilerinden biri de Saç Örgüsü
isimli bu kitap oldu. Her biri farklı ülkelerden 3 kadın ve her
birinin yüreğe dokunan hayat mücadelelerini anlatan bu kitabı İyi
ki almışım ve okumuşum. Neticede 1 milyon satış rakamı, 40
dile çeviri ve 9 ödül bu kitabın fazlasıyla hakkı. </span></span></span></i></span>
</p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i> <span> </span>Hindistan...
Smita ve kızı Lalita, onlar kast sisteminin en alt tabakası olan
Dalit sınıfına mensuplar. Bu seçilen bir sınıf değil tabi
aileden aileye aktarılan bir sınıflandırma. Dalit kadınlar üst
sınıflardan Jatilerin tuvaletlerini elleriyle boşaltma görevini
annelerinden miras almakta. Smita'nın kızı Lalita da maalesef bu
kadere mahkum olacak. Ancak Smita güçlü bir karakter ve kızının
hayatını pislik temizlemekle geçirmesine asla izin vermek
niyetinde değil. Ve gerekirse sisteme başkaldırarak kızı ile
kaderlerini değiştirmek için elinden geleni yapabilecek kadar
kararlı bir kadın. Kızı Lalita da tıpkı annesi gibi... Okurken
Onlar hakkında daha fazlasını okuyabilmiş olmak isterdim. Kanada...Sarah
başarılı,varlıklı,güçlü bir avukat ve 3 çocuk annesi.
Hayatını işine adamış, mesafeli ve iradeli. Ancak yaşadığı
raahatsızlık sonrası ortaya çıkan hastalık hayatını alt üst
edecek ve Sarah çok başka bir mücadele için yeniden ayağa
kalkmak zorunda kalacak. İtalya...
Giulia babasının peruk atölyesinde çalışan ve atölyenin
babasından sonraki idarecisi . Babası beklenmedik bir kaza ile
hastaneye kaldırılınca Giulia babasının bazı sırlarını
öğrenir ve yıkılır. Şimdi yapması gereken yeni bir çözüm
yolu bulup yeniden ayağa kalkmak ya da hayatın akışına kendini
bırakıp başına gelecekleri kabul etmek. Üstelik ailesinin ve tüm
çalışanların sorumlulukları onun sırtındayken...</i></span></span></p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i> <span> </span>Kitap
bu 3 karakter arasında sıra ile ilerliyor. Biraz Smita, biraz
Sarah, biraz Giulia okuyarak ilerliyoruz. Geçişler çok başarılı
olmuş,dikkati dağıtmıyor. Kitap su gibi akıyor, insan bir
sonraki sayfayı okumak için sabırsızlanıyor. Okurken her bir
kadın için bir yandan ne olacak derken bir yandan farklı
olasılıkları düşünmeden edemedim. Bu etkisiyle insanı içine
alan bir örgüsü var. </i></span></span>
</p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i><span> </span>Kadınların
hemen her toplumda hep bir mücadele içinde olmak zorunda kaldıkları
ve kader denilen olgunun değiştirilebileceği gerçeğini de bu
hikayelerle birlikte okuyoruz.İnsanın hayata karşı duruşu ve
mücadele gücü sadece kendi hayatını değil bir çok hayatı
değiştiriyor. Kelebek etkisi...</i></span></span></p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i> <span> </span>Kısa
ama etkili anlatımı ile bir oturuşta bitirilebilecek kadar iyi bir
kitap, tavsiye ederim.Keyifli
okumalar şimdiden. 19/12/2022 </i></span></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i><u><b>Altını
Çizdiklerim;</b></u></i></span></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i>Cennette cehennemde
bu dünyadaydı.</i></span></span></p>
</li></ul>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i>Sevgi
kuş misaliydi; bazen bir kanat çırpışıyla geldiği gibi, yine
bir kanat çırpışıyla gidiyordu.</i></span></span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i>Yaşamayacağım
hayatların, asla çıkamadığım seyahatlerin, hiç görmediğim
yüzlerin hayalini kuruyorum. </i></span></span>
</p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i>Kendini
koru, zırhla kapla, hayat zor, dünya acımasız... Seni
yaralamalarına, yıpratmalarına izin verme; sen de onlar gibi
umursamaz ve sarsılmaz ol.</i></span></span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i>Eğer
köpekbalıklarının arasında yüzüyorsanız kanamamanızda fayda
vardı.</i></span></span></p>
</li></ul>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<ul><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i>Ve
mükemmel makyajının ardına sakladığı yarası, dışarıdan
bakıldığında hiç mi hiç belli olmuyordu. Oysa oradaydı.</i></span></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"></p>
</li><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i>Hasta
olan o değildi. Asıl hasta olan ve tedavi edilmesi gereken
toplumdu. </i></span></span>
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"></p>
</li><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i>Hayat
böyle bir şeydi işte, bazen en karanlık ve en aydınlık
zamanları aynı anda yaşatıyordu. Bir yandan alırken öbür
yandan veriyordu. </i></span></span>
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"></p>
</li><li><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i>Bir
insanı kurtaran, bütün dünyayı kurtarmış sayılır. </i></span></span></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i> </i></span></span></p><p style="margin-bottom: 0cm;">
</p><p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">La Tresse</span></i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Laetitia Colombani </span></i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b> 185</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><i><b>Yayınevi
:</b> Yan Pasaj</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><i><b>Yayın
Tarihi :</b> 2022</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><i><b>Çeviri :</b> Gülşah Ercenk</i></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><i><b>Tür :</b> Roman</i></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><i> </i></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><i> <u> <br /></u></i></p><p style="margin-bottom: 0cm;"><i><u></u></i></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><u><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRqgzRdk5MuFuQ76abOBzTApfhBXTRhAzJsqF7Hxr8VIy7KU6FjFlzlyzT3EtSNVRQDiIfCHT5Dhzp--UpM12lYicEbTaJ0bEu2TIiVulX0ZnFcSIfgDO-TxFV_pcoQIdaNweh3hQHJsdRfleHEAxSf4n9OwLJwKOSZJb5IXxR7hM-uXf_Gl2IGKyR/s520/laet%C4%B1t%C4%B1a%20colomban%C4%B1.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="515" data-original-width="520" height="138" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRqgzRdk5MuFuQ76abOBzTApfhBXTRhAzJsqF7Hxr8VIy7KU6FjFlzlyzT3EtSNVRQDiIfCHT5Dhzp--UpM12lYicEbTaJ0bEu2TIiVulX0ZnFcSIfgDO-TxFV_pcoQIdaNweh3hQHJsdRfleHEAxSf4n9OwLJwKOSZJb5IXxR7hM-uXf_Gl2IGKyR/w140-h138/laet%C4%B1t%C4%B1a%20colomban%C4%B1.jpg" width="140" /></a></u></i></div>
<p></p><p style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;"><span face="Candara, sans-serif"><i>YAZAR
HAKKINDA</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;"><br />
</p>
<p style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;"><span face="Candara, sans-serif"><i>Yazar
1976 yılında Fransa'da doğmuştur. Yazar kimliği dışında
oyuncu,senarist ve yönetmen olarakta tanınmaktadır. 2017 yılında
Saç Örgüsü 2019 yılında Kazananlar isimli kitaplatı
yayınlanmıştır.</i></span></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><br /><i><u> </u> <br /></i></p>
<p style="margin-bottom: 0cm;"><span face="Candara, sans-serif"><span style="font-size: small;"><i> </i></span></span>
</p>
</li></ul>
<p style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-4155993061790344042019-10-12T02:50:00.003+03:002022-11-01T10:14:24.282+03:00İNSAN NEYLE YAŞAR - LEV N.TOLSTOY<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-wt4TF6jzYXA/XaEQu3Voh8I/AAAAAAAAN8E/su8c7sBvVrUYzi6g7KNckfKE55WLAB2uQCLcBGAsYHQ/s1600/insan-neyle-yasarlev-nikolayevic-tolstoy-5920.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="958" data-original-width="600" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-wt4TF6jzYXA/XaEQu3Voh8I/AAAAAAAAN8E/su8c7sBvVrUYzi6g7KNckfKE55WLAB2uQCLcBGAsYHQ/s400/insan-neyle-yasarlev-nikolayevic-tolstoy-5920.jpg" width="250" /></a></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i> Yine
bir yerlerde açılmış kitap standlarından birinde görüp,
aslında adındaki soruya verdiği cevabı da için için merak
ettiğim için aldığım kitap...Tolstoy'un Anna Karenina'sını,
Savaş ve Barış'ını okuduktan sonra bu kitap içeriğinden,
diline kadar oldukça farklı hissettirdi. Tolstoy'un hayatını
incelediğimizde bir dönem yaşadığı ruhsal sıkıntılar
nedeniyle, kendini dine adadığı ve bir süre bu şekilde
yaşadığını görürüz. Bu eserde aslında tamamen bu temel
üzerine kurulmuş. İnsana, insanlığa dair olumlu, olumsuz manevi
hissiyatları, inanç temeli üzerine kurduğu kısa hikayelerle
anlatıyor. Farklı yayınevlerinden çıkan kitapta hikaye sayıları
değişebiliyor. Aslında içinde 6 hikaye var ve sanırım İş
Bankası Yayınları'nda tamamı mevcut. Benim okuduğum yayınevinden çıkan basım 4
hikayeyi içeriyor.</i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i> Kitaba
adını veren ilk hikaye, ceza olarak yeryüzüne gönderilen bir
meleğin affedilmek için cevaplaması gereken üç soruya cevap
arayışını içeriyor. Bunlardan biri “insan neyle yaşar?”...</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
“<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i>Üç
Soru” adlı hikaye aslında içlerinde en sevdiğimdi diyebilirim.
İlkinden farklı üç soruya cevap arayan bir kral ve ve bilge
arasında geçen o son diyalog gerçekten oldukça etkileyiciydi.
“Surat'ın Kahve Dükkanı” farklı dinlere mensup bir grubun
nasıl bir kibirle kendi inancını üstün gösterme çabasına
girdiğinin güzel bir ifadesi olmuş. Bu hikaye, aslında benim
doğrularımla hem uyuşurken hemde yine temeli kutsal bir temele
dayandırıldığı için değişik bir çelişki yarattı
diyebilirim. “İnsana Ne Kadar Toprak Lazım” ise adından da
anlaşılacağı üzere dünyadaki açgözlülüğün ne olursa olsun
sonunun fiziksel olarak kapladığımız alan kadar toprakla biteceği...
</i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i> Genel
olarak güzel bir eser, içerdiği sorular sorgulamaları beraberinde
getiriyor ki bu bir kitapta en sevdiğim özelliklerdendir. Yine de
öyle çok derin sorgulama hali yaşatmadı. Belkide cevaplarla
birlikte okuduğum için. Yazarın bir dönem oldukça dindar bir
hayat sürmesi, ki 1887-1889 gibi kısa bir dönem, sonrasında ise
bence tamamen sorgulayan bir karaktere sahip olmasından dolayı
hristiyanlığı eleştirmeye başladığında aforoz edilmesi ile
insanı insan yapan değerlerin belli bir dine ya da inanca
maledilemeyeceğini görmüş olduğunu düşünüyorum. Kalıplardan
çıkıp daha evrensel bakmış ki bunu hikayelerinden birinde açıkça
görmek mümkün. Tolstoy erdemli ve ahlaklı insanların ancak
inançlı insanlardan çıkabileceğini belirtmiş ancak ben bu
düşünceye katılmıyorum. İnançların mutlak bir yaptırım gücü
yok. Mutlak olan vicdanına sıkı sıkıya sarılmış olmak. Ve
vicdanın üzerine inşa edilen tüm değerler. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i> Ancak
bu siteyi hazırlarken farkettiğim bir diğer gerçekse, bir eseri
yazan kim olursa olsun, çocukluğundan itibaren yaşadığı hayatı,
yaşadığı dönemi, ülkeyi, o dönemde içinde bulunduğu
toplumsal, siyasi ve ekonomik şartları, hepsini bilmek okunan esere
de yazara da bakış açısını gerçekten çok değiştirebiliyor.
Eleştirmekten ziyade anlamaya çalışmak gerektiğini düşünüyorum.
Bizi geliştirecek olan bu...</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i> İnanıp
inanmamakla ilişkilendirmeden, 1 gün içinde okuyup bitirilebilecek
kadar kısa ve sade bir dille yazılmış, belki bazılarını
unuttuğumuz bir kaç değeri yeniden hatırlamamızı sağlayacak,
belki farklı bir kaç bakış açısı edinmemize yardımcı olacak,
ama bittiğinde iyi hissettirecek bir kitap. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i>Şimdiden
iyi okumalar...</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i>12/10/2019</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">İnsan Neyle Yaşar</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Lev N. Tolstoy</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 92</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> İndigo Kitap</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2019</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür:
</b></i><i><span style="font-weight: normal;">Dünya Edebiyatı</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;"><i><u><b>Altını
Çizdiklerim ;</b></u></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;">Hiçbir
insan akşam olduğunda, bedeni için çizmeye mi yoksa naaşı için
terliğe mi ihtiyaç duyacak bilemez.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;">Tüm
insanların kendilerine baktıkları için değil, sevgi sayesinde
yaşadıklarını öğrendim.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;">Tek
bir önemli zaman vardır, o da şu an! En önemli an şu andır
çünkü üzerinde gücümüzü kullanabileceğimiz tek andır. En
önemli insan birlikte olduğun insandır çünkü hiç kimse bir
başkasıyla bir ilişkisi olup olamayacağını önceden bilemez.
Ve en önemli iş de o kişiye iyilik yapmaktır çünkü insan
yeryüzüne sadece bu yüzden gönderilmiştir!”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;">Efendiler
bana öyle geliyor ki insanları inanç konusunda birbirleriyle
hemfikir olmaktan alıkoyan şey aslında kibir!”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;">Hangi
tapınağın su kaynağı okyanuslardır? Ya da hangisinin kubbesi
gök kubbe? Hangisinin lambaları güneş,ay ve yıldızlardır? Ya
da hangi resim, yaşayan, sevgi dolu ve birbirine yardım eden
insanoğlu ile kıyaslanabilir? Tanrı'nın insanoğlunun mutlu
olması için yaydığı iyilikler ile ilgili kayıtlar nerededir ?
Nerede insanoğlunun kalbi kadar anlayabileceği bir kurallar kitabı
vardır ? Ve hangi adak taşı, iyi bir insanın Tanrı'ya adanan
kalbi ile kıyaslanabilir?</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span face=""candara" , sans-serif"><span style="font-size: medium;">Pahom'un
ihtiyacı olan toprak parçası sadece bir metre seksen
santimetreydi...”</span></span></div>
</li>
</ul>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-11437605523399180142019-09-21T00:45:00.003+03:002021-02-26T20:31:33.532+03:00GÖLÜN DİBİNDEKİ EV - JOSH MALERMAN<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Tj0EE9B7Tjo/XYVFdxw5z1I/AAAAAAAAN40/fP4OP96saXUPDzP-ZN0f37DqhTw2UJ4TgCLcBGAsYHQ/s1600/golun-dibindeki-ev.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1495" data-original-width="960" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-Tj0EE9B7Tjo/XYVFdxw5z1I/AAAAAAAAN40/fP4OP96saXUPDzP-ZN0f37DqhTw2UJ4TgCLcBGAsYHQ/s320/golun-dibindeki-ev.jpg" width="205" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i><span style="font-size: medium;"><span style="font-weight: normal;"> Josh
Malerman'ın <a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2016/10/kafes-josh-malerman-16102016.html" target="_blank">Kafes</a> isimli kitabını oldukça başarılı bulmuştum.
Bilinmeyenle yarattığı gerilim gerçekten çok başarılıydı ve
kitabın sonunu da tamamı kadar etkileyici bulmuştum. Ardından
çıkardığı Gölün Dibindeki Ev isimli kitabını çok uzun zaman
sonra okuma fırsatım oldu. </span></span></i></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Aslında
temelde yine gerilim unsuru olarak bilinmeyeni kullanıyor. Kurguyu,
gölün dibinde bir ev fikrini, hayal gücünü ve detayları çok
beğendim. Etkileyici bir başlangıç ve devamında yine benzer bir
okuma hali sürdürmüş olsamda, sonlara doğru bunu gerçekten iyi
bir yere bağlayabilecek mi endişesi yaşadım. Bence bağlayamadı.
<a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2016/10/kafes-josh-malerman-16102016.html" target="_blank">Kafes</a> kitabındaki gibi bir belirsizlik yaratmaya çalışmış ama
onun kadar etkili olamamış. Eğer sonuna çok takılmadan okursanız
detaylar ve kurgu kesinlikle çok başarılı. </span></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;"> Amelia
ve James'in ilk randevusu. Amelia'yı etkilemek adına farklı bir
plan yapan James onu amcasının kanosu ile bir göl gezisine
çıkarır. Birbirine bağlı 3 gölün ilkinden başlar randevuları.
Sonra 2.göl ve bir şekilde 3. gölü keşfederler. Ancak 3. göl
ilk ikisinden çok daha farklıdır. Daha kötü kokmakta, manzarası
daha farklı, suları ilk iki göl kadar temiz olmayan kasvetli bir
havaya sahip bir göldür. Bu gölde, ilk randevularında büyük bir
keşif yaparlar. Suyun altında gerçek bir ev vardır. Hemde oldukça
büyük ve her detayıyla gerçek bir ev. Sanki bir zamanlar suyun
üzerinde, birilerinin yaşadığı, içindeki tüm eşyaları ile,
katları, içinde havuzu, bodrumu, hatta saunası bile olan gerçek
bir ev. Ancak tamamen suyun altındadır. Bu keşfin detayları için
dalış malzemeleri ile tekrar gelirler ve evi dolaşmak için
yaptıkları her dalışta evin farklı detaylarını görecek, bir
süre sonra buna tamamen bağımlı hale geleceklerdir. Ve bir süre
orada daha fazla kalabilmek için kendi sallarını bilee yaparlar.
Evdeki herşey normal bir evde olduğu düzendedir. Dolaplardaki
tabaklar, bardaklar, masadaki tuzluk, biberlik, koltuklar, eşyalar
herşey sabit bir şekilde yerli yerindedir. Fizik kurallarına
tamamen aykırı bu durumun ürkütücülüğü bir süre sonra evin
içinde duydukları ayak sesleri ve uçuşan elbiselerle oldukça
artar. Bu korku ile bir süre eve gitmeyi bırakırlar. Bize ait
dedikleri bu ev onları ürküttüğü kadar kendine çekmeye ve
normal yaşamlarında onları etkilemeye devam etmektedir. Günler
sonra dayanamayıp daha fazlasını öğrenmek için tekrar o eve
gittiklerinde herşey çok daha farklı ve ürkütücü bir boyut
kazanacaktır. </span></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b> </b><span style="font-weight: normal;">Josh
Malerman'ın hayal gücünü ve yarattığı gerilimi seviyorum. Her
ne kadar bu kitabını Kafes kadar etkileyici bulmamış olsamda yine
de farklılığı ve evin içinde kitap kahramanları ile gezinirken
yaşattığı paranoya kesinlikle çok iyi. Ayrıca oldukça zengin
betimlemelerle satırları zihinde canlandırmayı kolaylaştırıp
kitabın içine girmeyi de sağlayabiliyor. Bu da tabi satırların
etkisini çok daha arttırıyor ki kitaplarda en sevdiğim detayların
başında betimlemeler gelir. Belki bir miktar daha genç, en azından
bana göre daha genç bir okuyucu kitlesine hitap ediyor. Bunu da
okumadan bilemezdim. Dili, ifadeleri, çevirisi bakımından da
okuması kolay, keyifli ve güzel oldu. </span></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;"> Ben
kitabı okurken ister istemez ilk kitabını referans aldığım için
hayal kırıklığına yakın birşeyler hissettim diyebilirim. Yine
de hayal gücü ve kurgusu için okuduğuma değdi. Yazarın diğer
kitaplarında görüşmek üzere... </span></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Keyifli
okumalar;</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">21/09/2019</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">A House at the Bottom of
a Lake</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Josh Malerman</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 182</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> İthaki Yayınları</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 04/2019</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri :</b></i>
Aslı Dağlı</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><i><b>Tür :</b></i>
Gerilim, Roman</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><u> </u></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/--HFnh2g6_Og/XYVGDatHiOI/AAAAAAAAN5A/xnH655SOfMwpPCvAjo6fOWaXV2xgJcDlACEwYBhgL/s1600/Josh_Malerman_10942.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="500" height="200" src="https://1.bp.blogspot.com/--HFnh2g6_Og/XYVGDatHiOI/AAAAAAAAN5A/xnH655SOfMwpPCvAjo6fOWaXV2xgJcDlACEwYBhgL/s200/Josh_Malerman_10942.jpg" width="133" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: small;"><i><b>Yazar
Hakkında;</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: small;"><i>24
Temmuz 1975'te ABD 'de doğdu. Bir rock grubunda solist olan Malerman
“Bird Box” tan önce yayınlanmamış bir kaç kitap daha
yazmıştır. “Bird Box” ile 2015 yılında 3 farklı ödül
almıştır. Hakları satın alınan kitabın filmi ise yapım
aşamasındadır. Yaşamına Michigan'da devam etmektedir. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/--HFnh2g6_Og/XYVGDatHiOI/AAAAAAAAN48/OrxoY36K_W87aQsXGtn5P3SqApd203GGQCLcBGAsYHQ/s1600/Josh_Malerman_10942.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"></a> </div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-22609059124953707062019-04-09T03:07:00.000+03:002021-02-26T20:31:47.844+03:00ATLAS'IN YÜKÜ - JEANETTE WINTERSON<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-IUY4U5vdovI/XKvgYrjjJHI/AAAAAAAANuQ/13kIP8JUftQaABsYLe2E1Gv0Jn3WTXiAgCLcBGAs/s1600/ATLASIN%2BY%25C3%259CK%25C3%259C.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="416" height="320" src="https://3.bp.blogspot.com/-IUY4U5vdovI/XKvgYrjjJHI/AAAAAAAANuQ/13kIP8JUftQaABsYLe2E1Gv0Jn3WTXiAgCLcBGAs/s320/ATLASIN%2BY%25C3%259CK%25C3%259C.jpg" width="221" /></a></div>
<br />
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><i><span style="font-size: medium;"> Winterson'ın
“<a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2018/09/normal-olmak-varken-neden-mutlu-olasin_29.html" target="_blank">Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın</a>” adlı kitabını
gerçekten çok beğenmiştim. Kitabı bir şekilde kendimle
fazlasıyla ilişkilendirdiğim için olsa gerek hemen arkasından
devamı olan kitapları okumak için ara verdim. Ancak Winterson o
kadar samimi, o kadar doğal, o kadar iyi yazıyor ki onu bir kere
okuduktan sonra, başka bir kitabına arkamı dönemezdim. Özellikle
de felsefi ve psikolojik öğeleri mitoloji ve tanrılar ile
harmanlıyorsa. </span></i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Atlas,
ülkesi Atlantis için tanrılara açtığı savaşı kaybeder ve
Zeus tarafından cezalandırılır. Diğer bir çok titanın aksine
Atlas tartarosa gönderilmez, ona gök kubbeyi omuzlarında taşıma
cezası verilir. Burada bahsi geçen gökkubbe sadece dünya olarak
tasvir edilse de okurken bunun aslında uzayı da içeren tüm evren
olduğunu görüyoruz. Bu oldukça ağır bir yüktür ve Atlas hiç
kıpırdaman tüm evrende olan bitenlere tanıklık ederek cezasına
katlanır. Bu arada Herakles ve Hera hikayeye dahil olur. Herakles,
Atlas'ın bahçesinde bulunan ve Hera'ya ait olan ağacın
meyvelerini almak ister. Ancak bu ağacı koruyan bir yılan vardır
ve önce onu geçmesi gerekmektedir. Herakles, Atlas'a bir teklifte
bulunur, Atlas o meyveleri getirene kadar Herakles evreni sırtında
taşıyacaktır. Herakles, Atlas'ın döneceğinden emin olamasa da
evreni sırtına alır ve Atlas bu geçici özgürlüğünü
meyveleri alıp getirmek için kullanır. Herakles görevini yerine
getirmiş, meyveleri teslim etmiştir. Ve Atlas tekrar evreni
omuzlarına alıp cezasını çekmeye devam eder. </i></span></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Aslında
tüm bu mitolojik öğeler metafor olarak kullanılmaktadır.
Atlas'ın evreni sırtında taşıması, her birimizin kendi
hayatlarımızı sırtımızda nasıl taşıdığımızla
ilişkilidir. Bu bir ceza olsa da Atlas sabırla yükünü hiç
kıpırdamadan taşır. Yaşamda bazen bizler için oldukça
zorlayıcı olabilmektedir. Ve genel olarak baktığımızda aslında
seçimlerimizin sonuçlarıdır omuzlarımızda taşıdığımız tüm
o yükler. Herakles ve Hera ilişkisi üzerinden erkek kadın
ilişkilerine de çok yerinde göndermeler vardır. Bazı satırlarda
kadına bakış açısının tanrıça oldukları zaman bile pekte
değişmediğini görmek mümkün. Yine Herakles ve Atlas
konuşmalarında varoluşu, insanların zayıflıklarını, hayatı,
zamanı ve yaşamı sorguladığımız bir çok satırla Winterson
yine çok güzel bir çalışma yapmış. Kitapta en hüzünlendiğim
bölümlerden biri de uzaya gönderilen ilk canlı olan Laika isimli
köpeğinde yer alması oldu. Winterson onun için gerçeğinden çok
daha güzel bir son yazarak bence Laika'yı çok güzel bir şekilde
onure etmiş. Uzay boşluğunda tek başına bir köpek...Ve ona
sahip çıkan Atlas. İki yalnızlıktan bir dostluk. </i></span></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kendi
sınırlarıma dayanışım, kitabın yine kendime en yakın ve derin
ifadelerle yüklü olduğunu düşündüğüm kısmı oldu.
Winterson'ı bu kadar severek okumam kesinlikle bu yüzden biliyorum.
Duygu ve düş dünyasında kendime dair o kadar çok benzerlik
buluyorum ki uzaklarda bir yerlerde benzer hisler içinde olduğum
biri var ve onunla kitapları üzerinden tek yönlü bir iletişim
halindeyim,biliyorum. Bazende bunları okumanın ve bazı şeyleri
anımsamanın bana ne yararı var diyorum, okumamalıyım. Ancak
insan geçmişini tıpkı Atlas gibi bir şekilde sırtında taşımak
zorunda, geçmiş bugün ve geleceğe dair tüm seçim ve kararların
zeminiyse bu üçlü birbirinden ayrılamaz bir bütün olmuyor mu?
Bugün olduğumuz kişi iyisi ve kötüsüyle geçmişte yaşadığımız
an'ların toplamı değil mi ? Ve biz bu yükleri bir ömür taşımak
zorunda mıyız ? </i></span></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Soran,
sorgulatan, düşündüren tüm kitapları seviyorum. Diğer
kitapları ile Winterson okumaya devam! </i></span></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar, sevgiler.</i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;">
</span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;">
</span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">WEIGHT</span></i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Jeanette WINTERSON</span></i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 134</span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Sel Yayıncılık</span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2018</span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Dilek ŞENDİL</span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> Roman</span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><b>Kitaptan
Alıntılar;</b></u></i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<span style="color: #333333;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Hiçlik
olmayacak bir niteliğe sahiptir. Ağırdır.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<span style="color: #333333;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Kimse
doğru olduğunu hissetmediği bir şeye inanmaz. Ben de kendime
inanmayı bırakabilseydim keşke. Geceleri uyuyorum, sabah
uyandığımda yok olmayı umut ediyorum. Bu hiç olmuyor. Bir dizim
önde, bir dizim kıvrık, dünyayı sırtımda taşıyorum.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<span style="color: #333333;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Neden
diye bir şey yok. Sadece tanrıların iradesi ve insanın yazgısı
var.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="text-decoration: none;">“</span><span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">İnsan
cahil kalır, çünkü bilgi onun sonudur. İnsanoğlunun her keşfi
döner dolaşır onu yok eder. Kardeşin Prometheus ateşi çalmıştı,
peki insanlar bu armağanla ne yaptılar? Birbirlerinin ekinlerini,
evlerini yakmayı öğrendiler. Kheiron size tıbbı öğretmişti,
peki siz ne yapmayı öğrendiniz? Zehir. Ares elinize silahları
tutuşturmuştu, ama siz de birbirinizi öldürmekten başka ne
yaptınız? Ya sen, Atlas, yarı-insan, yarı-tanrı olan sen bile
dünyanın en güzel kentini yok ettin. Kendi çiftliğini
başkasının ekip biçtiğini görmektense, yakıp yıkmayı
yeğledin. Düşmanın eline geçmesinler diye kendi gemilerini
batırdın."</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Beni
taşıyacak kimse olmadığından kendi kendimi taşımayı
öğrendim.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Geçmişle
geleceğin çekimi öyle güçlüdür ki şimdiki zaman ikisinin
arasında ezilir.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Katlandıkça
taşıdıklarım da arttı. Kitaplar, evler, sevgililer, yaşamlar,
hepsi sırtıma yığıldı, sırtım vücudumun en kuvvetli bölümü
oldu her zaman. Kendi yükümü kaldırabilirim.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Düşler
kadar özgür. Nasıl düşler ? Özgür olduğumuzu düşlediğimiz
düşler.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;">“<span style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Dünyanın
en güçlü adamıyım ben,” dedi Herakles.</span><span style="font-weight: normal;"><br /></span><span style="font-weight: normal;">“Beni
saymazsak...” diye ekledi Atlas.</span><span style="font-weight: normal;"><br /></span><span style="font-weight: normal;">"Ama
özgür değilim...”</span><span style="font-weight: normal;"><br /></span><span style="font-weight: normal;">"Özgürlük
diye bir şey yok,” diye anlattı Atlas. "Özgürlük var
olmayan bir ülke.”</span><span style="font-weight: normal;"><br /></span><span style="font-weight: normal;">"O
evdir,” dedi Herakles. “Eğer olmak istediğin yer evinse.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<u> </u></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-YyflgleS5EY/XKvhWlfR0nI/AAAAAAAANuY/SDMxghXj1IITdW5zTbzkfeiB7uRh_zYXACLcBGAs/s1600/jeanette%2Bwinterson.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1066" data-original-width="1600" height="133" src="https://1.bp.blogspot.com/-YyflgleS5EY/XKvhWlfR0nI/AAAAAAAANuY/SDMxghXj1IITdW5zTbzkfeiB7uRh_zYXACLcBGAs/s200/jeanette%2Bwinterson.jpg" width="200" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<i style="font-family: Candara, sans-serif; font-size: large;">YAZAR
HAKKINDA</i></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<i style="color: #1c1c1c; font-family: Candara, sans-serif; font-size: large;">1959’da
İngiltere’nin Lancashire kentinde doğdu. Halen Londra’da
yaşamakta ve hayatını yazarlıkla kazanmaktadır. İlk romanı
Oranges Are Not The Only Fruit büyük başarı kazanmış ve
sinemaya uyarlanmıştır. Öteki kitapları arasında Written On The
Body, Boating For Beginners, Sexing The Cherry (Vişnenin Cinsiyeti,
İletişim 1994) ve Art and Lies sayılabilir. The Passion (Tutku),
1987 John Llewellyn Rhys ödülünü kazanmıştır.</i></div>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-81127718141536440262018-11-25T21:18:00.001+03:002021-02-26T20:32:02.006+03:00UYKUSUZLUK - HENRY MILLER<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-L2YRuiAbnNw/W_rXm1957HI/AAAAAAAANkM/hAijFeKkKT8C4oy-vBddbl0CLcrfFZMVQCLcBGAs/s1600/insomnia.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="397" height="400" src="https://3.bp.blogspot.com/-L2YRuiAbnNw/W_rXm1957HI/AAAAAAAANkM/hAijFeKkKT8C4oy-vBddbl0CLcrfFZMVQCLcBGAs/s400/insomnia.jpg" width="263" /></a></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Aradığım başka bir kitap
için dolaşırken arada “Hmmm Henry Miller hiç okumadım bunu bir
okuyayım” diyerek edindiğim Uykusuzluk, oldukça kısa, içindeki
bir kaç cümlenin keskinliği ve yarattığı derin etkisi dışında
öyle eşsiz bir tat bırakmadı. "Yaşantımı
hem daha kolay hem de daha gerçek olduğu için yazdım. Yaşamım
benim açımdan önemli olduğu için, hayal ürünü olaylar ve
kişiler aramaya gerek duymadım."
diyen bir yazar oluşunu ise oldukça samimi ve gerçekçi buldum. Ki
bunu içindeki resimleri çıkarsak 30 sayfalık kısa anlatısında
oldukça net görmek mümkün. </i></span></span></span>
</div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> 76
yaşında olan Miller bir kabare sanatçısı olan Hoki Tokuda'ya
aşık olur. Henüz aşkının karşılık bulmadığı zamanlarda
yaşadığı duygusal süreçlerini okuduğumuz kitap boyunca Miller,
Tokuda'ya olan tutkusunun onda yarattığı uykusuzluk halini oldukça
samimi bir şekilde anlatır. Her gece onun çalıştığı bara
gidişi, başka erkeklerle olan samimiyetlerine katlanması, onunla
ilgili karakter analizleri, durumu anlamlandırmaya çalışması,
ümitsizce aşkına karşılık beklemesi ile geçen zamanlar. Bu
süreçte içine düştüğü uykusuzluk hali ve bu durumun onda
yarattığı etkiler. Güven vermeyen ikiyizlü bir kadının aşkla
nasıl aklanabilir ve güvenilir olabildiğinin anlatısı. Tüm
bunları hem olduğu ve hissettiği gibi hemde yer yer oldukça
felsefi ifadelerle kaleme almıştır. </i></span></span></span>
</div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitabın
sonunda bir kaç sayfa onun hayatı anlatılmaktadır. Oldukça
sorunlu bir annenin varlığı aslında kadınlarla uzun süreli
ilişkiler kuramayışını, kullandığı garip ifadeleri ve farklı
bakış açılarını açıklar nitelikte. Eserleri içeriklerindeki
müstehcenlik nedeni ile Fransa dışındaki ülkelerde uzun süreler
yasaklanmıştır. Ancak Uykusuzluk bu anlamda biraz daha farklı bir
noktada diyebilirim. Öyle müstehcen satırlar pekte içermeyen,
daha çok yaşadığı aşkın, acının, kızgınlığın, yarattığı
uykusuzluk durumunun kelimelere dökülmüş hali. Yazar bu süreçte
sulu boya çalışmalarla birde uykusuzluk serisi oluşturmuştur.
Yani aslında söylediği gibi kendi hayatı ona hem yazı hem resim
anlamında ihtiyacı olan malzemeleri sunmuştur. Hayatı boyunca ne
bir tek kadına ne de bir yere bağlı kalabilmiştir. Kariyer,
düzenli hayat gibi endişelerden uzak, olmak istediği yerde, olmak
istediği kişilerle yaşamıştır hayatını. Edebi anlamda aykırı
yazıları onu döneminde yasaklı bir yazar yapsa da sonrasında
durum değişmiştir. </i></span></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Miller
okumaya devam eder miyim ? Hayır ancak bu kitap içinde altını
çizdiğim, bence oldukça kıymetli satırlar var. Tavsiye
noktasında ise tarafsız durmayı tercih ediyorum :) </i></span></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Okumayı
düşünenlere şimdiden keyifli okumalar. </i></span></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>25/11/2018</i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">Insomnia</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Henry MILLER</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b> 62</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b> Notos Kitap </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b> 02/2018</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b> Haluk ERDEMOL</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b> Anlatı</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<b><br />
</b></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><b>ALTINI
ÇİZDİKLERİM;</b></u></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İlkin
kırık bir ayak parmağıydı sorun, sonra kırık bir yüz
ifadesi, en sonunda da kırık bir kalp. Ancak bir yerlerde
söylediğim gibi insan kalbi çok dayanıklıdır, yok edilemez;
kırıldığını ancak belleğinde canlandırabilirsin. Asıl
tokadı yiyen insanın ruhudur.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Azıyla
yetinemediğimiz tek şey aşktır. Ve yeterince veremediğimizde
odur.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Peki
ben niçin onu bir kelebek gibi iğneyle tahtaya mıhlayıp kendini
açık etmeye zorluyordum ki ? Olduğu gibi görünmesi yeterli
değil miydi? Hayır, değildi. Daha fazlası ya da daha azı
olmalıydı. Algılanabilir ve anlaşılabilir olmalıydı.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Belki
de aşık olduğumu sanıyordum yalnızca. Belki de yalnızca açtım,
yalnızlık çekiyordum; herhangi birinin oyuncak bir tabancayla
vurabileceği bir hedeftim.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Zamansız
doğmuş insanlar vardır; ülkesiz,sınıfsız ve geleneksiz doğmuş
insanlar vardır. Yaşamı tek başına sürdürmeyi seçenler değil
tam olarak; sürgünler, gönüllü sürgünler. Bunlar her zaman da
duygusal değildir: belirli bir şeye ait değildirler yalnızca –
yani hiçbir yere ait değildirler.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Senin
suskunluğunun hiçbir anlamı yok benim için; benim suskunluğum
seninkini bastıracak.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Çevremdeki
insanlar harika göründüğüm, gittikçe gençleştiğim ve bunun
gibi bir dolu zırva laf ediyordu. Ruhumdaki kıymıktan haberleri
yoktu. İçi saten kumaş kaplı bir boşlukta yaşadığımı
bilmiyorlardı.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İnsanın
sırtında deli gömleği varsa aklın bir yararı olmaz.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Tanrı
aptalı korur ama ona hiç rahat vermez. Yarını başka bir gün
sanır aptal, oysa hiç öyle değildir – hep aynı gündür o
gün, aynı yerdir, aynı zamandır. Havada hep fırtına bulutları
vardır, görüş uzaklığı sıfırdır. Huzur, Tanrı ve gün
ışığı yokken bile mucizelere bel bağlamayı sürdürür o.
kabullenmeyi reddettiği şeyse, kendisinin mucizenin ta kendisi
olduğudur.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"><i><br /></i></span></div>
<div>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"><i><u> </u></i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-OaK9__R_xeo/W_rYvwG8laI/AAAAAAAANkU/ZIpDSSwSQRYoMjpTnc641borULLUvaXqwCLcBGAs/s1600/henrymiller.webp" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="775" data-original-width="500" height="200" src="https://3.bp.blogspot.com/-OaK9__R_xeo/W_rYvwG8laI/AAAAAAAANkU/ZIpDSSwSQRYoMjpTnc641borULLUvaXqwCLcBGAs/s200/henrymiller.webp" width="128" /></a></div>
<div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Amerikalı yazar
Henry Miller, 1891 yılında New York'ta doğdu, 1980 yılında Los
Angeles'ta öldü. Gençliği güç koşullar altında geçen ve
çeşitli işlere girip çıkan Miller, 1930-38 yılları arasında
Paris'te yaşadı, edebiyat ve sanat çevresine karıştı.
Romanlarının konularını genellikle kendi fırtınalı özel
hayatından aldı ve cesur bir dille aktardı. Başlıca
eserleri Yengeç Dönencesi, Oğlak Dönencesi, Kara İlkbahar,
Maroussi Heykeli, Anımsamayı Unutma, Seksus, Pleksus, Heksus
Üçlemesi'dir.</i></span></span><br />
<span style="font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"><i><u></u></i></span></div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-33843190721260163392018-09-29T02:01:00.002+03:002021-02-26T20:32:17.771+03:00NORMAL OLMAK VARKEN NEDEN MUTLU OLASIN - JEANETTE WINTERSON<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-50S2VURJcx4/W66vUuMImvI/AAAAAAAANhY/QLcIKD1tsPoAgFxjgzJw8Q_hAYk4l1S6QCLcBGAs/s1600/NormalOlmakVarken_KK5.BASKI.JPEG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="494" data-original-width="344" height="400" src="https://4.bp.blogspot.com/-50S2VURJcx4/W66vUuMImvI/AAAAAAAANhY/QLcIKD1tsPoAgFxjgzJw8Q_hAYk4l1S6QCLcBGAs/s400/NormalOlmakVarken_KK5.BASKI.JPEG" width="277" /></a></div>
<br />
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"> 2015
yılında kitap fuarından aldığım ve bir nedenle okumayı sürekli
ertelediğim, elime her aldığımda daha zamanı değil dediğim bu
kitap bende yeni bir düşünceye sebep oldu. Kitapları doğru
zamanda okumak gerekli . Özellikle de bu denli etkili kitaplar
içinde bulunduğumuz ruh hali ile çok farklı şekillerde
algılanabiliyor. Ertelemekle kesinlikle doğru kararı vermişim,
çünkü aldığım tarihten bir kaç ay önesine kadar olan o arada
okusaydım, içeriği çok başka bir boyutta algılayacaktım ve
etkisi farklı olacaktı.</span></span></i></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitap,
yazarın evlat edinilmesinden günümüze kadar olan süreci, tüm
samimiyeti ile yazdığı, bir noktada sanki karşınızda
anlatıyormuş gibi hissetmenize neden olacak kadar doğal ve samimi
hissettiren bir çalışma. </i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Yazar henüz bir bebekken annesi
tarafından başka bir aileye evlatlık olarak verilir. Kendisini
evlat edinen aile aslında Paul isimli bir erkek çocuğu için
görüşmeler yapsada sonuç olarak yazarı alırlar ve bu durum üvey
anne tarafında ciddi sorunlara neden olur. Yaşamı, ölümün ön
hazırlık evresi olarak gören, oldukça dindar, eve dini kitaplar
dışında kitap girmesine hatta okunmasına bile izin vermeyen, aksi
durumda bulduğu kitapları yakmaktan çekinmeyen, gerçek anlamda
ciddi psikolojik sorunları olan bir anne. Ve bu annenin
söylediklerini yapmakla yükümkü gibi davranan bir baba. Evlatlık
olduğu her defasında “yanlış beşik” deyimiyle dile
getirilen, her gece incilden alıntılar okunarak büyütülen, bir
dönem eşcinselliği yüzünden içinde şeytan olduğu iddiası ile
kilisede çeşitli işkencelere maruz kalan, annesinin kendisini
dövmek istemediği için kemer, sopa ya da hangi yöntemse
belirleyip babasına dövdürdüğü ve bir erkek çocuğu gibi
yetişen Jeanette Winterson. Bu süreçlerin üzerine birde eşcinsel
olduğu gerçeği ile başedemeyen annesi ile 16 yaşında yolunu
ayırır. Bir süre bir karavanda, bir süre bir arabada yaşar ve
okula devam eder. Bu arada, tüm bu olumsuzluklardan kaçma yöntemi
ise kitaplara sığınmaktır. Yaşadığı yerde bulunan kütüphanede
alfabetik sıra ile tüm yazarların kitaplarını okumaya başlar.
Okumak ona iyi gelmektedir ve iyileştirmektedir. Bir gün oxford
edebiyat bölümüne girene kadar bu göçebe hayatı devam eder.
Sonrasında ardarda kitaplarını yayınlamaya başlar ve okuyan her
kaybolmuş ruh için ilham kaynağı olur. Ve olmaya devam
etmektedir. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Bundan
öncekileri bilmeden edindiğim bu kitabı ile tanıştım yazarla.
Diğer kitaplarını okumak ister miyim bilmiyorum, kötü olduğundan
değil aksine gerçekten o kadar iyi ifade ediyor ki yaşadıklarını.
Gerçekliğinden zerre kadar kuşku duymuyorsunuz. Ama bana yeterli
gibi hissettirdi. Kitabın başında tanıştığım ve sonunda
geldiği yeri gördüğüm kadını sevdim ben. Ve bu haliyle kalsın
istiyorumdur belki. Bazen çokta anlam aramamak lazım sanırım,
hissedilenler yüklenen anlamlardan daha derin olabiliyor ve ben bu
kitapta böyle bir ruh hali içindeydim. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Yazarın
hayata karşı duruşu, bir noktada hayatından vazgeçmesi ve sonra
bence çok daha güçlü geri dönüşü. Bunlar bir çok okuyucu
için inanıyorum ki ilham verici olacaktır. Bu kitapla ilgili
yazabileceğim çok şey var ama onun yaşamını yorumlamak doğru
gelmiyor. Kitabı sevdim, ifadelerinin gücünü sevdim, yazarın bu
kadar güçlü durabilmesini ve bunu kelimelerle bu kadar iyi ifade
edebilmesini sevdim. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Ayrıca,
kitabın ismi ilgilimi çok çekmişti, sonra arka kapaktaki kısa
yazı ile almaya karar verdim ama okumaya hazır değildim. Okumaya
başladıktan sonra kitap ismini ben çok farklı yorumlamaya
başladım. Yaşadıklarından yola çıkarak yazar tarafından
anlamlandırmaya çalıştım ve bence yaptımda. Ama bir yerde
nereden geldiğini görünce üzülmedim desem yalan olur. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Bir
çok satırın altını çizdim, bir çok yere yorumlar yazdım, bir
çok soru ekledim ya da cevaplar yazdım. Benim için bundan daha iyi
bir okuma olamazdı. Biliyorum kitap için oldukça sığ bir yorum
ama belki okuyunca birileri beni bu konuda anlayacaktır. İnsan
bazen söyleyecek şey bulamaz ya onun gibi işte...</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar...</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>29/09/2018</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><b>ALTINI
ÇİZDİKLERİM;</b></u></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Yaşamımın
büyük bölümünde çıplak elle dövüştüm. Kazanan, en sıkı
vurandı. Çocukken dövülmüş ve asla ağlamamak gerektiğini
erkenden öğrenmiştim.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Evimizin
ışıkları açık. Babam gece vardiyasında, dolayısıyla annem
yatabilir ama yatıp uyumuyor. Bütün gece İncil okuyacak, babam
eve dönünce beni içeri alacak, hiçbir şey söylemeyecek, annem
hiçbir şey söylemeyecek ve insanın çocuğunu bütün gece
dışarda bırakması normalmiş gibi davranacağız.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Evlat edinilen
çocuklar kendi kendilerini yaratırlar, buna mecburuz çünkü;
yaşamlarımızın başlangıcında bir noksanlık, bir boşluk, bir
soru işareti vardır.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Bir şeylerin
eksik olduğu duygusu sizi asla, hiçbir zaman terk etmez – terk
edemez, etmemeli de, çünkü bir şey gerçekten eksiktir.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Kızgın bir
nefret değil, insanı içten içe kemiren, zehirli, uysal bir
içerleme...”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İçim çoğu
zaman hiddet ve çaresizlikle dolup taşardı. Daima yalnızdım.
Buna rağmen hayata sevdalıydım.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Kapı üzerime
kilitlenip dışarıda bırakıldıysam ya da en gözde cezayı
yiyip kömürlüğe kapatılmışsam, öyküler uydurur, soğuğu ve
karanlığı unuturdum. Bunlar hayatta kalmanın yolları biliyorum
ama belki de tamamen kırıldığını, arızalandığını inkar
etmenin, yadsımanın bir yolu...”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Mutlu anlar
harikadır, ama mutlu anlar geçip gider – geçip gitmek
zorundalar- çünkü zaman geçer.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Dünyada hiç
ilgilenilmemiş bu yüzden de bir türlü büyüyememiş bu kadar
çok çocuk olduğu için üzgünüm. Yaşlanıyorlar ama
büyümüyorlar. Bunun için sevgi gerek.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İki tür yazma
eylemi olduğunu fark etmek epeyce zamanımı aldı: bir senin
yazdığın, bir de seni yazan. Seni yazan tehlikeli. Gitmek
istemediğin bir yere gidiyorsun. Bakmak istemediğin bir yere
bakıyorsun.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Yuva benim için
sorunlu bir kavramdı. Ne düzeni temsil ediyordu, ne de güveni
sağlıyordu.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>En iyisi
mesafeye ve mahremiyete duyduğum, ölçüsü tamda belirlenmemiş
gereksinimi olduğu gibi kabul etmek.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sevgi güvenilmez
bir şeyse, sen de bir çocuksan, sevginin doğasının –
niteliğinin- güvenilmezlik olduğu sonucuna varıyorsun. Başlarda
aldığın sevgi zihnine yerleşen sevgi kavramı oluyor.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Kendi
yaşamımızda birer sığınmacı gibiydik...”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“ <span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Her oyunda
mutlaka bir joker vardır. Benimde kitaplarım vardı. Sahip
olduğum en önemli şey de kitapların sağladığı dildi.
Güçlükleri söze dökmek için bir üslup.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>En tehlikeli, en
istikrarsız günlerimde bir kitap sayesinde dengemi buldum ve
kitaplar birer sal misali beni kurtardı, beni sırılsıklam,
darmadağın eden duygu gelgitlerinin üstünden aşırdı...”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">Why Be Happy When You
Could Be Normal</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Jeanette WINTERSON</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 215</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Sel Yayıncılık </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2015</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Püren ÖZGÖREN </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> Deneme</span></span></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<u> </u><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-n3NA8ebpyis/W66wGs8SqLI/AAAAAAAANhg/geXOAOYNcZERTLczZRMZmJrluVZYtNdNQCLcBGAs/s1600/jeanette%2Bwinterson.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1066" data-original-width="1600" height="133" src="https://2.bp.blogspot.com/-n3NA8ebpyis/W66wGs8SqLI/AAAAAAAANhg/geXOAOYNcZERTLczZRMZmJrluVZYtNdNQCLcBGAs/s200/jeanette%2Bwinterson.jpg" width="200" /></a></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA;</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="color: #1c1c1c;"><span style="font-weight: normal;">1959’da
İngiltere’nin Lancashire kentinde doğdu. Halen Londra’da
yaşamakta ve hayatını yazarlıkla kazanmaktadır. İlk romanı
Oranges Are Not The Only Fruit büyük başarı kazanmış ve
sinemaya uyarlanmıştır. Öteki kitapları arasında Written On The
Body, Boating For Beginners, Sexing The Cherry (Vişnenin Cinsiyeti,
İletişim 1994) ve Art and Lies sayılabilir. The Passion (Tutku),
1987 John Llewellyn Rhys ödülünü kazanmıştır.</span></span><b>
</b></i></span></span>
</div>
<u></u>Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-81397232536603074002018-09-18T10:55:00.001+03:002021-02-26T20:32:31.363+03:00BİR KADININ YAŞAMINDAN 24 SAAT - STEFAN ZWEIG<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-_7Cy4k7oHvQ/W6BDMBY203I/AAAAAAAANgA/7MU0XhIHFYsXxSQqsLWf3MankhgZNVhgQCLcBGAs/s1600/bir%2Bkad%25C4%25B1n%25C4%25B1n%2Bya%25C5%259Fam%25C4%25B1ndan%2B24%2Bsaat.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="494" data-original-width="320" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-_7Cy4k7oHvQ/W6BDMBY203I/AAAAAAAANgA/7MU0XhIHFYsXxSQqsLWf3MankhgZNVhgQCLcBGAs/s400/bir%2Bkad%25C4%25B1n%25C4%25B1n%2Bya%25C5%259Fam%25C4%25B1ndan%2B24%2Bsaat.jpg" width="258" /></a></div>
<br />
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i><span style="font-size: medium;"><a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2018/09/korku-stefan-zweig-11092018.html" target="_blank">Korku</a>”
yu bitirdikten 2-3 gün sonra okuduğum bu kitapla birlikte Zweig
bende çok daha fazla yer edinmeye başladı.</span></i></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Bu
kitabında yine kahramanımız bir kadın ve yine oldukça kısa bir
eser. Zweig'ın eserlerindeki sayfa sayılarına takılmamam
gerektiğini “Korku” da net bir şekilde anladım. Çünkü her
anlamda o kadar güçlü ve detaylı tasvirleri var ki, hem
karakterlerin iç dünyalarında ki o inanılmaz derinliğin içinde
hem de tasvir ettiği mekanda hissetmemek mümkün değil. Bu noktada sayfa sayısı önemini tamamen yitiriyor.</i></span></span><br />
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Anlatıcımız arkadaşları ile Riviera'da bir pansiyonda
kalmaktadır. Daha sonra aralarına, kendisini pekte tanımadıkları
ama tanıdıkça hayran kaldıkları genç bir adam katılır. Yine
derin ve keyifli sohbetlerin yapıldığı bir akşam büyük bir
skandal (!) yaşanır. Pansiyonda kalan, evli ve iki çocuklu bayan
Henriette ile herkesi kendine hayran bırakan o genç bey birlikte
kaçmışlardır. Bir süre tüm sohbet konuları bunun üzerine olur
ve bu süreçte yalnızca anlatıcımız bayan Henriette'i
yargılamaz, aksine sonuna kadar savunur. Bu sohbet arkadaşlarının
içinde bulunan ve yaşlı bir bayan olan bayan C. ise bu savunma
durumundan yola çıkarak yıllarca içinde sakladığı ve kimseyle
paylaşamadığı büyük bir sırrını paylaşmaya karar verir.
Amacı aslında kendini özgür kılmaktır. Anlatıcımız bunu
büyük bir onur duyarak kabul eder ve bu şekilde yine bambaşka bir
ruhsal alemin kapıları aralanır. Bayan C. nin eşi öldükten
sonra, evde kalmamak için sürekli gezme kararı ile gittiği Monte
Carlo'da yolu genç bir kumar düşkünüyle kesişir. Bu
karşılaşmayı bir çift ele ne kadar çok anlam
sığdırılabileceğini görerek okuyoruz. Ve sonrasında herşeyini
kumarda kaybeden bu genç adamın vücut dilinden, kendi ölümüne
doğru yola çıktığını anlar. Buna göre göre izin vermek
istemez ve onun peşinden gider. Amacı ona yardım etmektir ama
vardığı ilk nokta hayatından vazgeçmiş bir adamda yeniden
yaşama dönmesi olur. Bir taraf kelimenin tam anlamıyla hayattan
vazgeçmişken diğer taraf onda hayatı bulur ve inandığı tüm
doğruları, inançları herşeyi bir kenara bırakıp bu hayatı
yaşamak ister. Ancak hiçbirşey düşündüğü gibi olmayacaktır.
</i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Bayan
C.'nin iç dünyası ve ifadelerinde gördüğüm, hayatımız
boyunca inançlarımızla, çevremizden gördüklerimiz,
öğrendiklerimiz ve deneyimlediklerimizle çizdiğimiz o keskin
çizgilerin bir anda nasıl kaybolabildiği oldu. Tüm o mutsuzluğu
ve kaçışlarına, içinde uyanan tutku ile kendince bir son vermek
istediğinde ise o çizgilerin onu muhtemelen tehlikelerden nasıl
koruduğuda insanı ikilemde bırakan yanı sanırım. Güvenli
bölgede kırılmadan süren bir yaşam mı ? Duyguların peşinden
gidip risk almak mı? Bu soruya bir cevap aramıyor kitap, bunlar
benim sorularım oldu. Bayan C. için bir diğer ihtimal bu adamı
kaderine terketmek olacaktı ama o zamanda mutlaka farklı biri
olarak yaşayacaktı. Yaşadığımız her kötü olay bizden
birşeyleri eksiltirken aslında başka şekillerde katkı sağlıyor.
Ve tam tersi içinde geçerli bu tabi. İşte böyle, kitabın konusu
geçmişte bir anısını anlatan yaşlı bir kadın gibi görünürken
insan kendini değişik sorular içinde buluveriyor. Kesinlikle
Zweig'ı sevmemin en büyük nedenlerinden biri bu. Bir diğer
nedense kesinlikle tasvirlerindeki derinlik ve yarattığı gerçeklik
hissi. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> <a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2018/09/korku-stefan-zweig-11092018.html" target="_blank">Korku</a>'yu
okurken, Zweig'ın, bir kadının iç dünyasına bu denli hakim
oluşuna, bu denli iyi tanımlayıp ifade edişine gerçekten hayran
kalmıştım. Bu eseriyle birlikte bu hayranlığı katlamış
olabilirim. Tamam, karmaşık görünebiliriz ama bilimsel olarak
bakınca öngörülemez ya da anlaşılamaz değiliz. Zweig ise tüm
bu profesyonel tanımları aslında anlayabileceğimiz şekilde ve
satırlar süren tasvirlerle anlatıyor. Bana, bayan C. nin kalbini,
ruhunu tüm detaylarıyla bu kadar güzel açabilmesi kesinlikle
gerçek bir yetenek olduğunun göstergesidir. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Ayrıca
son bir detay eklemek isterim ki bence önemli; yazıldığı
tarihlere baktığımızda gerçekten çağının ötesinde bir fikir
insanı olduğu oldukça açık diye düşünüyorum. Aldığı
felsefe eğitimininde bunda kuşkusuz rolü vardır. Bu eserde,
cinsellik konusunun ahlak kuralları dışında tutulup
öznelleştirilmesi, kişi tercihlerine saygı duyma boyutunda
ifadesi ve cinsiyetçilik karşısında duruşu, yazıldığı tarih
düşünüldüğünde oldukça etkileyici bir bakış açısı ve
düşünce şeklidir. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Ruhlarımızdan,
kalplerimizden, duygularımızdan, dünyalarımızdan birşeyler
bulabileceğimiz; bizden... Yargılamadan, olduğu gibi, yazdığı
gibi, hissettirdiği gibi... </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>18/09/2018</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b></i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">24
S</span></i></span></span><a href="https://eksisozluk.com/?q=vierundzwanzig+stunden+aus+dem+leben+einer+frau"><span style="color: black;"><span style="text-decoration: none;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">tunden
aus dem leben einer frau</span></i></span></span></span></span></a><span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">
</span></i></span></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Stefan ZWEIG</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b> 96</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b> İndigo Kitap</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b> 2018</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b> Ogün Duman</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b> Öykü</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><b>ALTINI
ÇİZDİKLERİMDEN;</b></u></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="color: black;"><span style="font-weight: normal;">"Bir
kadının,hayatının bazı anlarında istemeden ve farkında
olmadan bazı gizli güçlerin esiri olabileceği gerçeğini
reddetmesinin altında; insanın kendi iç güdülerinden,doğasındaki
şeytanlıklardan korkmasının yattığını, bazı insanların
kendilerini "kolay baştan çıkarılanlar"dan daha
güçlü,daha namuslu,daha temiz hissetmekten zevk aldıklarını
söyledim."</span></span></i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="color: black;"><span style="font-weight: normal;">"Ben
şahsen bir kadının özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine
takılmasını, genellikle alışılageldiği üzere, kocasının
kollarında onu kapalı gözlerle aldatmasından daha dürüst
bulurum."</span></span></i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="color: black;"><span style="font-weight: normal;">"Tüm
acılar korkaktır, kendisinden daha güçlü olan yaşama isteği
karşısında geri çekilir, çünkü bedenimizin her hücresinde
yerleşmiş olan yaşama isteği, ruhumuzdaki ölüm tutkusundan çok
daha güçlüdür.”</span></span></i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Beklenmedik
şeyler yaşamış bir insan için ‘imkânsız’ sözcüğünün
anlamı kalmamıştır.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">belirli
bir hedefi olmayan her hayat bir hatadır.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Minnettarlık,
insanlarda bu duyguyu görmek çok enderdir ve özellikle en çok
minnet duyan insanlar bu minnetlerini ifade edemezler, şaşırmış
bir şekilde susarlar, utanırlar ve bazen duraklarlar, duygularını
saklamak için.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Kibirle,
şımarıkça, ruh, fikir, duygu dediğimiz, ıstırap dediğimiz
şeylerin aslında ne kadar da zayıf, zavallı, acı veren şeyler
olduğunu korkuyla hissediyorum, çünkü bunlar en üst düzeyde
bile olsa acı çeken, kıvranan insan bedenini tamamen yok
edemiyor.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Beni
o kadar çok yaralayan şey, hayal kırıklığıydı.”</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">Bir
yüreğin adamakıllı sarsılabilmesi için her zaman ille de
kaderin güçlü bir tokadı ya da her şeyi sert bir şekilde söküp
atan bir güç gerekmez; hatta gelişigüzel nedenle yıkımı
yaratmak, kaderin ele avuca sığmaz heykeltıraş isteğini tahrik
eder. Biz insanoğlu, kendi anlaşılmaz dilimizde bu ilk hafif
dokunuşlara bahane deriz ve onun o küçücük cüssesiyle çoğu
zaman muazzam etkili gücüne şaşar kalırız; fakat bir hastalık
nasıl sinsice ortaya çıkarsa, bir insanın kaderi de ancak her
şey gözle görülür hale geldiğinde ve olaylar başladığında
kendini belli eder. Kader, yüreğe dıştan dokunmadan çok önce
beyinde ve kanda içten içe ilerler her zaman.”</span></i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"> </span>
</div>
</li>
</ul>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<u> </u><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-E3Ro-FkJZEQ/W6BEhvjS-eI/AAAAAAAANgM/C0pRlRQC0m00d0aGgI_HhEZj6wFCEAaUQCLcBGAs/s1600/stefan%2Bzwig.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="449" data-original-width="650" height="138" src="https://1.bp.blogspot.com/-E3Ro-FkJZEQ/W6BEhvjS-eI/AAAAAAAANgM/C0pRlRQC0m00d0aGgI_HhEZj6wFCEAaUQCLcBGAs/s200/stefan%2Bzwig.jpg" width="200" /></a></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA;</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="color: black;"><span style="font-weight: normal;">Ülkemizde
Satranç adlı kısa öyküsüyle ve psikolojik tahlillerle
desteklediği muhteşem biyografi eserleriyle tanınan Avusturyalı
roman, tiyatro, biyografi yazarı ve gazeteci Stefan Zweig, 28 Kasım
1881 yılında Viyana’da doğdu. Stefan Zweig kitapları birçok
türde kendilerinden söz ettirmektedir. Zweig; öykü, roman, ve
tiyatro oyunu dışında biyografi ve deneme kitapları da yazdı.
Stefan Zweig eserleri arasında ayrıcalıklı bir konumda olan
biyografilerde yazar; edebiyat, felsefe ve siyaset alanında öne
çıkan isimlerin hayatını kaleme aldı. Bu biyografiler arasında
“Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski”; “Kendi
İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche”;
Marie Antoinette, Magellan, Amerigo, Fouche, Erasmus, Stendahl
eserleri dikkat çekmektedir</span></span> <span style="color: black;"><span style="font-weight: normal;">Stephen
Zweig, II. Dünya Savaşı yıllarında Avusturya’nın İlhakı
(Anschluss) neticesiyle Yahudi asıllı olması nedeniyle ülkesinden
sürüldü. Sürgündeki ilk hayatına İngiltere’deyken başlayan
yazar daha sonra Brezilya’ya gitti ve 2. Evliliğini yaptığı
Lotte Altman ile Rio de Janeiro’ya yerleşti. Yazar, Hitler’in
getirdiği faşist dünya düzeninin değişmeyeceğini sanarak büyük
bir kedere ve umutsuzluğa kapıldı ve eşiyle birlikte intihar
etti.</span></span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-67060829435781003202018-09-11T22:41:00.003+03:002021-02-26T20:32:48.746+03:00KORKU - STEFAN ZWEIG<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-JaZ1oVmtPHo/W5b2shRAFUI/AAAAAAAANfU/Vim4oB9AeW4my7j2Pdk0toxji4HzU_WKgCLcBGAs/s1600/KORKU.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="507" data-original-width="320" height="400" src="https://4.bp.blogspot.com/-JaZ1oVmtPHo/W5b2shRAFUI/AAAAAAAANfU/Vim4oB9AeW4my7j2Pdk0toxji4HzU_WKgCLcBGAs/s400/KORKU.jpg" width="251" /></a></div>
<br />
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> 23
yaşında felsefe doktorasını tamamlayıp, yazmaya başlayan Zweig,
bir çok başarılı eseri kaleme almasının ödüllerle
taçlandırıldığı Zweig, nazi zulmüne karşı durup
düşüncelerinden ödün vermeyen Zweig, zulümden kaçmak adına
vatansız kalan ve bunun acısını çeken Zweig, Rolland ile savaş
karşıtlığına öncülük eden Zweig, bir yandan kitapları
yakılırken diğer tarafta yazmaktan vazgeçmeyen Zweig, vatanından
uzaklarda, Montaigne'nin “ En gönüllü ölüm, ölümlerin en
güzelidir.” alıntısından ilham alarak sevdiği kadınla aynı
zehir şişesini paylaşan Zweig, gelecekle ilgili tüm umutsuzluğu,
yorgunlukları ve yürek acıları ile son nefesini veren Zweig...
Kitaplarından önce hayatını, dostlarını, paylaşımlarını,
yaşamına dair olabildiğince tüm detayları okumak...Bu şekilde
sana dair okuduğum her satır çok daha anlamlı, çok daha derin,
çok daha etkileyici. Ve yine Freud...Freud'un Zweig ile olan
dostlukları, zaman zaman kitap karakterlerini yaratırken aldığı
destek ve onun düşüncelerinden etkilenerek yaptığı analizler.
Kitabı okurken bu kadar tanıdık gelmesinden anlamam gerekirdi.
Zweig'ın muhteşem psikolojik analizlerinin yine aynı güzellikle
kelimelere dökülmesi ve zaman zaman hissedilen hafif bir Freud
esintisi. Büyük yeteneklerin birbirlerinden edindikleri ile ortaya
çıkan eserlerin eşsizliği ise su götürmez bir gerçek. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Uzun
zamandır Zweig okumaya başlamak istiyordum ancak elimde bekleyen
çok kitap vardı. Hala var ama ben dayanamadım ve “Korku” ile
başladığım Zweig okumalarım, uykusuz okumalara ve oradan bu
“nasıl ifade etsem bilemiyorum” dediğim satırlara dönüştü.
Yaptığım en doğru şey önce hayatını okumak oldu ve ilk
tavsiyemde ısrarla bu olacaktır. Ancak bu şekilde bir kesimin iç
karartıcı olarak ifade ettiği satırların derinliklerini anlamak
mümkün. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitap
konusu, öyle arka kapak okunup “eşini aldatan bir kadının
hikayesi” şeklinde tanımlanamayacak kadar derin. Irene dönemin
burjuva sınıfına dahil, bir savunma avukatı ile 8 yıldır evli,
2 çocuk annesi bir kadındır. Bir noktada heyecanını yitirdiğini
düşündüğü evliliğini alt sınıftan bir piyanistle kurduğu
dostlukla tehlikeye atmıştır. Bir gün sevgilisinin evinden
ayrılırken yine alt sınıftan bir kadının onu tanıdığını
farkeder. Bu endişe ile yaşadığı ilişkiyi sonlandırma
düşüncesi içindeyken aynı kadının şantajları başlayacaktır.
Irene bir yandan bu şantajlar nedeni ile psikolojik olarak tamamen
dağılırken bir yandan da hayatı, çocukları ve evliliği ile
ilgili sorgulamalar içerisine girecektir. Tüm bu konularda yeni
farkındalıklar oluşacak ve bunlar Irene'i çok daha çıkmaz bir
yola sürükleyecektir. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitap
oldukça kısa ancak okumak biraz uzun sürebiliyor. En azından ben
bir kerede bitiremedim. Öyle kısa oluşu sizi aldatmasın, kitap,
okurken bir an kopup kendi yaşamımıza döndüğümüz, kendi
içimize şöyle bir göz atıp Irene'in sorgulamalarına ve
farkındalıklarına kendi hayatımızdan karşılıklar bulmaya
başladığımız anlar yaratıyor. Bu noktada alışılagelenden
uzun bir okumaya neden oluyor. Genel karakter olarak oldukça
kasvetli bir havası var. Ama okuyucuyu öyle aşağıya da çekmiyor
aksine düşündürüyor. Bir diğer beğendiğim tarafı ise,
Zweig'ın, sıradan gibi görünen bu konuyu “bir erkek bir kadının
iç dünyasını nasıl bu kadar iyi anlar ve ifade edebilir”
diyecek kadar derin ve çok yönlü tahlil etmesi ile oluşan
sürükleyicilik. Son satırlara kadar gerilimi arttırarak, son
satırlarda ise beklenilenden çok farklı bir sonla bizi karşılıyor
Zweig. Çok okumanın da kitap sonlarını tahmin etmeye
yetmeyeceğinin en güzel kanıtı olsa gerek. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Piyanist
kitabın sayfaları arasında tamamen unutulup gidiyor, haklı
haksız, doğru yanlış, iyi kötü tüm değerler ne olduğunu
anlamadan yer değiştirmeye başlıyor. En suçlu görünen Irene,
bir noktada en derinlerde hissedilen, kendisi için iyi hisler
beslenen, kurtarılması için hep bir gelişme beklenen karakter
haline dönüşüyor. Kitapta anlatılan bir aldatma hikayesi değil,
Irene'in yaşadıkları ile iç dünyasında meydana gelen o
inanılmaz çöküşün ilmek ilmek işlenmesi. Hiçbir karakterin
fiziksel özellikleri vurgulanmıyor, adı olan sadece Irene ve eşi
Fritz. Önemli olan eylemin sonucu ve yarattığı psikolojik yıkım.
</i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> İtiraf
edememenin sebep olduğu vicdan azabı, yakalanma korkusundan
kaynaklanan o büyük huzursuzluk, herşey ortaya çıktığında
olacaklar nedeniyle duyulan kaygı. Aslında tüm bu duyguların
özünde olan “KORKU”... Ve bu korkudan kaynaklanan itiraf
edememe. Kısır döngü ve yaşamadan bilinemeyecek bir sonu zamana
bırakıp beklemek. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Nasıl
bakmak istediğinizle ilgili olduğunu düşündüğüm bir diğer
tarafı ise halkın sınıflara ayrılması ile ortaya çıkan
farklılıklar ve zaman zaman bunların çeşitli tasvirlerle ortaya
konması. Ancak ben daha çok psikolojik yönüne ağırlık vererek
okumayı tercih ettiğim için bu kısmı üzerinde çok durmadım.
Kitabı okurken bir yerden sonra tüm yan karakterlerin ve detayların
unutulması üzerinde durulması gerekeni ister istemez Irene'in iç
dünyası yapmakta, yani aslında Zweig bizim yol haritamızı
olmasını istediği gibi en baştan şekillendirmiş diye
düşünüyorum. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Zweig'ın
bir dönem kendisinde teselli bulmaya çalıştığı Goethe der ki
“Dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.” Zweig'ın hayatını
okurken bu alıntı aklıma geldi. Ne kadar uygun düştü Zweig
için. Ve Zweig alıntılarında en çok etkilendiğimse “ bütün
yalnızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnız” ifadesi
oldu. Zweig okumaya devam edeceğim, tavsiye ediyorum, asla kayıp
olmayacaktır. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar;</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>11/09/2019</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><b>KİTAPTAN
ALINTILAR;</b></u></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Korku
cezadan daha berbattır, çünkü ceza bellidir, ağır veya hafif;
bilinmeyene, sınırlandırılmışa kıyasla ceza, daha az ürkütür.
Cezasının ne olduğunu anlayınca kız rahatladı. Ağlaması seni
şaşırtmasın: Gözyaşları şimdi dışarıya akıyor, daha önce
içeride birikip kalmıştır. İçerdeki gözyaşları dışarı
akandan daha fenadır.”</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Korku
cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa,
hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz
gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.”</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Belki
de... Utançların en büyüğü... İnsanın kendine en yakın
bildiği kimselere karşı duyduğu utançtır.”</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Zamanın
çoktan sildiği bir hata için cezalandırılabilir miydi insan ?</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div>
<span style="color: #666666; font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"><i><br /></i></span></div>
<div>
<span style="color: #666666; font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"><i><br /></i></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">Angst</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Stefan Zweig </span></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 95</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> İndigo Kitap</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2018</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri :</b></i>
Ogün Duman</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><i><b>Tür :</b></i> Öykü
( Hikaye) </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><u> </u></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-KxufBgdKYoQ/W5b3LLPhLvI/AAAAAAAANfc/y0LVbBTn7eI011xsSO6-e8g5_lex-mQIQCLcBGAs/s1600/stefan%2Bzwig.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="449" data-original-width="650" height="138" src="https://3.bp.blogspot.com/-KxufBgdKYoQ/W5b3LLPhLvI/AAAAAAAANfc/y0LVbBTn7eI011xsSO6-e8g5_lex-mQIQCLcBGAs/s200/stefan%2Bzwig.jpg" width="200" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA;</b></i></span></span></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #666666;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Ülkemizde
Satranç adlı kısa öyküsüyle ve psikolojik tahlillerle
desteklediği muhteşem biyografi eserleriyle tanınan Avusturyalı
roman, tiyatro, biyografi yazarı ve gazeteci Stefan Zweig, 28 Kasım
1881 yılında Viyana’da doğdu. Stefan Zweig kitapları birçok
türde kendilerinden söz ettirmektedir. Zweig; öykü, roman, ve
tiyatro oyunu dışında biyografi ve deneme kitapları da yazdı.
Stefan Zweig eserleri arasında ayrıcalıklı bir konumda olan
biyografilerde yazar; edebiyat, felsefe ve siyaset alanında öne
çıkan isimlerin hayatını kaleme aldı. Bu biyografiler arasında
“Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski”; “Kendi
İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche”;
Marie Antoinette, Magellan, Amerigo, Fouche, Erasmus, Stendahl
eserleri dikkat çekmektedir Stephen
Zweig, II. Dünya Savaşı yıllarında Avusturya’nın İlhakı
(Anschluss) neticesiyle Yahudi asıllı olması nedeniyle ülkesinden
sürüldü. Sürgündeki ilk hayatına İngiltere’deyken başlayan
yazar daha sonra Brezilya’ya gitti ve 2. Evliliğini yaptığı
Lotte Altman ile Rio de Janeiro’ya yerleşti. Yazar, Hitler’in
getirdiği faşist dünya düzeninin değişmeyeceğini sanarak büyük
bir kedere ve umutsuzluğa kapıldı ve eşiyle birlikte intihar
etti.</i></span></span></span></div>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-63180886683114737592018-08-20T14:33:00.003+03:002021-02-26T20:33:00.542+03:00HİPNOZCU - RICHARD BACH<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/--mOxkM5uzmc/W3qh6s0CzOI/AAAAAAAANaQ/oRmQuG1rxAstZac8w8mJtLeeJDDXby4_wCLcBGAs/s1600/H%25C4%25B0PNOZCU.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="274" data-original-width="184" height="320" src="https://3.bp.blogspot.com/--mOxkM5uzmc/W3qh6s0CzOI/AAAAAAAANaQ/oRmQuG1rxAstZac8w8mJtLeeJDDXby4_wCLcBGAs/s320/H%25C4%25B0PNOZCU.jpg" width="214" /></a></div>
<br />
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Richard
Bach; “<a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2018/04/marti-jonathan-livingstone-richard-bach.html">Martı Jonathan Livingston</a>” ile kendisini tanıyıp
hayran olduğum, “<a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2016/05/sonsuza-uzanan-kopru-richard-bach.html">Sonsuza Uzanan Köprü</a>” ile farklı yönlerini
keşfettiğim ve “Hipnozcu” ile beni bir kere daha kendisine
hayran bırakmış yegane yazar. Kitabı uzun zaman önce edinmiştim,
ara verdiğim uykusuz okumalarıma hızla geri dönmemle bekleyen tüm
kitapları bir bir bitirmeye başladım. Onların bir kenarda öyle
“okunmayı bekliyoruz” hissiyatı yaratarak yüzüme yüzüme
bakan halleri de karşılıklı bir huzur buluşla sona eriyor
böylece. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kendiside
bir dönem pilotluk yapmış olan yazarımız bu defa metafor olarak
uçağı tercih etmiş. Jamie bir gün havadayken hayatını
değiştirecek o anonsa yanıt verir. Maria isimli kadın eşinin
rahatsızlandığını ve uçağı indirecek kimse olmadığını
bildirmektedir. Jamie onunla birlikte uçağı yere indireceklerini
söyler ve onu buna inandırır. Kadın uçağı sağ salim yere
indirir ve Jamie'ye onu hipnotize ettiğini söyler. Jamie bu söylem
üzerine yıllar öncesinde katıldığı bir hipnoz gösterisini
düşünür. Sahneye gönüllü olarak çıkmıştır ve aslında hiç
orada olmayan duvarların ardında kalmış çıkamamıştır. Bu
süreçleri düşünüp sorgularken Dee ile tanışır ve artık onun
için herşey çok farklı olacaktır. Hayat denilen şey
aslında önermelerden ibarettir. Doğduğumuz andan itibaren bize
dayatılan, önümüze konulan tüm yapabileceklerimiz,
yapamayacaklarımız, inançlarımız, doğru ve yanlışlarımız,
kültürlerimiz herşey aslında önermelerden ibarettir ve biz
bunları aslında gönüllü olarak kabul etmekteyizdir. Dee,
Jamie'ye açtığı pencerede bu önermeleri kabul etmeme seçeneğide
olduğunu ve hayatını baştan kendi önermeleri ile yeniden
düzenleyebileceğini gösterir. Bu noktadan sonra Jamie önlenemez
bir şekilde bu konu üzerinde okumaya, düşünmeye, düşündükçe
sorgulamaya başlar ve bir noktadan sonra ufak ufak önermelerle
hayatında değişiklikler yapmaya başlar. Ve bu kesinlikle işe
yaramaktadır, değişim çok hoşuna gider ve tüm o olumsuz
önermeleri olumluluları ile değiştirerek tüm hayatını çok
başka bir noktaya getirebileceğini görür. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Özet
aslında kitap içeriğine göre biraz sığ kaldı ama 156 sayfalık
bu kısa kitabı, Jamie gibi düşünmeye çalışarak, Dee'nin
pencerelerinden bakmaya çalışarak ve bir noktadan sonra kendi
hayatımdaki önermeler denizini düşünerek okuyunca oldukça uzun
sürede okudum. Ve her okuyucunun kendi adına farklı önermelerle,
farklı sonuçlara varacağına inandığım için sadece genel bir
özet geçmek istedim. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> <a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2018/04/marti-jonathan-livingstone-richard-bach.html">Martı</a>
ile benzerlikleri de yok değil. Yine iç dünyada sorgulamalar, yine
etraftan gelen olumlu ya da olumsuz önermeler, yine bir noktada tüm
bu sorgulamalar sonucu ulaşılan o zirve ve zirvedeyken yine
etraftakilere, içlerindeki potansiyeli görmelerine olanak sağlamak
için girişilen çalışmalar. Bunu bir iskelet olarak düşünürsek
yine aynı iskelet üzerine kurulmuş ama bu defa hayatı; çekim
yasaları, önermeler, koşullanmalarımız çerçevesinde bize sunan
Jamie'nin bakış açısı ile anlatmakta. Ve onun içsel yolculuğuna eşlik
eden biz. Koşullanmalarımız nedeniyle düşünmeden tüm
önermeleri kabul ettiğimiz ve hayatımızı belki de bambaşka
şekilde yaşamamıza engel olan yine kendimiz...</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitabın
bu önermeler mantığını çok sevdim ve en çok etkilendiğim
cümle ise; “olumsuz önermeleri olumluları ile değiştirmek”
oldu. Öyle sanıyorum ki aslında tüm olay bunun etrafında ve
değişimide beraberinde getirecek olan kısım bu. İyi düşün iyi
olsun gibi görünse de bu biraz daha farklı. Kesinlikle Bach'ın
bakış açısı ve anlatımı ile okumalısınız diye düşünüyorum.</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Büyük
puntolarla yazılması, sayfa sayısının az olması ve birazda
kapağına bakınca bir çocuk kitabı havası olsa da kesinlikle
yetişkinler için bir çalışma. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Bach'ı
daha önce okumuş olanlar için oldukça tanıdık gelecek, bu defa
biraz daha farklı bakmamızı ve sorgulamamızı sağlayacak bence
kısa ama gayet iyi bir içerik. Her ne kadar “Martı”kadar
duyulmasa da bir o kadar dolu ve gelişime açık zihinler,ruhlar
için güzel bir kaynak. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar;</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>20/08/2018</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">Hypnotizing Maria</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Richard BACH </span></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 156</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> APRIL Yayıncılık</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2014</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Cihat TAŞÇIOĞLU</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> Felsefe, Kişisel Gelişim</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><u><b>ALTINI
ÇİZDİKLERİM;</b></u></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Kendi inançlarımıza
asla tutsak düşmememiz gerekir.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Kendi yolumun dışına çıkıyorum. Düşselliği saçma kabul ederek her dakika
bastırmak, bir yana itmek yerine ona güveniyorum.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Hipnoz kabul edilen
bir önermedir.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Kabullediğimiz
kavramlar kalabalığı duyduğumuz, gördüğümüz ya da
dokunduğumuz tüm önermelerden çıkıp bizim gerçeklerimizi
oluşturuyordu. Gerçekleşenler isteklerimiz ya da düşlerimiz
değil, kabullendiğimiz önermelerdi.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Hipnoz kabul edilen
önermelerden başka Bir şey değilse, etrafımızda algıladığımız
dünya da bizim fırçamızdan çıkmış bir tablo olmalıydı.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Kuralları
izlemezsen oynamana izin verilmez.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Uyumla hareket edenler
hipnotize olmaya rıza gösterir.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Ben bir ruhum! Bu
halüsinasyon dünyanın inançlarıyla sınırlı değilim ve
öyleymiş gibi davranmayacağım!”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Zaten öğrenmeyi
seçtiğimiz kavramlarla duygusal ilişki kurduğumuz zaman onları
çok daha kolay kavramıyor muyuz ?”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Kimse benim için
kararlar alamaz; tavsiyesini kabullendiğimde, o yönde davranmaya
karar veren merci ben, kendimim. Bin farklı şekilde hayır demeyi
seçebilirim.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Dünyanın sana
sunabileceği zamanın tamamını kullan ve lütfen bunun ne anlama
geleceğini düşün.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Onaylama.Karşı
hipnoz.Sürekli, hiç durmadan yapılacak bildirimler. Olumsuz
önermeleri atıp, yerlerine olumlu önermeler alıp onları
güçlendirmek yoluyla de-hipnotize edersin kendini.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Olumsuz bir sınav
değildir; başarısız olduğunda yüzleştiğin şeydir olumsuz.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Her birimiz ölmeyen
Gerçek'in anlık parlaması ve kıvılcımlarıyız.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm; text-decoration: none;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Dönüşmeyi
seçtiğim kişi olmak için gereken herşeye sahibim.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<br />
<br />
<u> </u><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-dkaRWgX8erI/W3qh9TUqOqI/AAAAAAAANaU/8Cjmpfb7Nl0YrKko59-BohKN7OCemBu3QCLcBGAs/s1600/richard%2Bbach.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="259" data-original-width="194" height="200" src="https://3.bp.blogspot.com/-dkaRWgX8erI/W3qh9TUqOqI/AAAAAAAANaU/8Cjmpfb7Nl0YrKko59-BohKN7OCemBu3QCLcBGAs/s200/richard%2Bbach.jpg" width="149" /></a></div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13.2px; font-style: italic; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: small;"><i><b>YAZAR HAKKINDA;</b></i></span></span></span></div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13.2px; font-style: italic; line-height: 0.58cm; orphans: 1;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: small;">Richard Bach 23 Haziran 1936 yılında ABD'de doğdu. 1955'te Long Beach State College’e başladı. Kurgu ve hayal konusunda birçok eser yazdı. Kitaplarının çoğunu kendi hayatından esinlenerek yazdı. Hava Kuvvetleri’nde pilot olarak çalıştı. Ardından birçok işe girdi. Kitaplarının çoğunda bir şekilde uçmaktan bahsetti.</span></span></span></div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13.2px; font-style: italic; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13.2px; font-style: italic; line-height: 0.58cm; orphans: 1;">
<span style="font-size: small;"><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>1970 yılında; bir martının hikâyesini anlatan kitabı “Martı</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>”</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>yı yazdı. Kitap 10.000 sözcükten daha az olmasına rağmen kurgu ve kurgu dışı kitaplar arasında en çok satan oldu. Rüzgarla Uçmak’a kadar en çok satanlarda yer aldı. Bach 1977'de, Martı filmini çektiği sırada, aktris Leslie Parrish</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i> </i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>ile evlendi. Bach’ın “</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>Sonsuza Uzanan Köprü” </i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>ve “Bir”</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i> </i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>eserlerini etkileyen kişi oldu. 1999'da boşandılar.</i></span></span></span></div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-38602980050910865792018-08-16T05:01:00.002+03:002021-02-26T20:33:12.313+03:00FAHRENHEIT 451 - RAY BRADBURY<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-zSMPHe_AMAc/W3S5bzNvTbI/AAAAAAAANXo/zQf3C9vo-QADiu-xnOpSzL6lbRUtYqskACLcBGAs/s1600/fahrenheit%2B451.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="386" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-zSMPHe_AMAc/W3S5bzNvTbI/AAAAAAAANXo/zQf3C9vo-QADiu-xnOpSzL6lbRUtYqskACLcBGAs/s320/fahrenheit%2B451.jpg" width="204" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i><span style="font-size: medium;"> Uzun
zamandır oldukça azalttığım uykusuz okumalarım bu kitapla
tekrar zirveye çıktı diyebilirim. 2 gecede bitirdim ve gerçekten
inanılmaz keyif aldım. Konusu, anlatımı, sürükleyiciliği;
nereden bakarsam bakayım kesinlikle çok iyiydi. Yine uzun zaman
önce yazılmış, yine bir distopya. <a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2018/08/cesur-yeni-dunya-aldous-huxley-08082018.html">Cesur Yeni Dünya</a>'dan sonra bu
kitap aslında tamamen tesadüf oldu. Konusunun kitaplarla ilgili
oluşu, kitapların olmadığı ve olanların yok edildiği bir
gelecekle ilgili oluşu oldukça ilgi çekici geldi. </span></i></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Fahrenheit
451 : Kitap kağıdının tutuşup yanma sıcaklığı. Kahramanımız
Montag itfaiye teşkilatında çalışmaktadır. Ancak bu belirsiz
gelecekte itfaiyecilerin görevi sadece kitapları yakmaktır. Eğitim
tamamen farklı bir hal almış, spor ve aktiviteler üzerine
şekillenmiştir. Günlük yaşam; çalışma ve sonrasında ise
tamamen eğlenmek dedikleri garip alışkanlıklar çerçevesinde
sürmektedir. Araba ile hız yapmak ve evlerinin duvarlarını boydan
boya kaplayan tvlerde eğlence programıları izleyip, yine aynı
ekranlarda aile dedikleri kişilerle konuşmaksa en büyük
eğlenceleridir. Bu yeni dünya da eğlenmek mutlu olmak demektir.
Sormak, sorgulamak, okumak, öğrenmek gibi kavramlar tamamen tehdit
unsurudur. Kitaplar ise en büyük düşmandır. Yakılmaları, yok
edilmeleri,bulunduranların ise cezalandırılmaları gerekmektedir.
Toplum okursa öğrenir, öğrenirse sorgular,sorgularsa ( onlara
göre ) mutsuz olur. Bu kısım günümüz toplum yapısına bakınca
oldukça tanıdık geliyor. Montag iç dünyasında bir nedenle hep
arayış içinde ve mutsuz bir adamdır. Yaptığı işi sevdiğini
düşünmekte olsa bile içinde bir yerlerde birşeylerin yanlış
olduğunun hep farkındadır. Clarisse ile tanıştığında ise
artık o bilinmeyenler şekil almaya başlar. Clarisse'in okuyan ve
okuyan insanlarla zaman geçiren biri olduğu bellidir ama Montag onu
asla ele vermez. Onunla arkadaşlıkları süresince bir nevi uyanma
evresine girer. Sorgulamaya başlar, “neden kitaplardan bu kadar
korkulduğunu” anlamak ister. Ve bir gün komşusunun ihbar ettiği
yaşlı bir kadının evine gider. Kadın kitapları ile birlikte
yakılmayı tercih eder ve bu olay Montag'in onlara göre yoldan
çıktığı, okuyucuya göre doğru yolu bulduğu olay olur. Hayatı
tamamen değişir, herşey kontrolden çıkar. O okuduklarını
anlamak istemektedir, çünkü kitaplardaki bir çok kavramda onun
için yabancıdır bu süreçte ona eski bir eğitimci olan yaşlı
Faber rehberlik edecektir... Tüm hayatının kağıttan bir kule
gibi nasıl yıkıldığını izlerken bir noktada da içinde bir
yerlerde bunların olacağını hep bilmektedir. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Konunun
akıcılığı, anlatımı ve detaylı tasvirlerle yarattığı
gerçeklik hissi çok başarılı bir şekilde verilmiş. Bilim kurgu
tarafında çok detaylı olmasa da özellikle tazılar oldukça
etkileyici bir buluş olmuş. Montag'e önce kızarak başladığım
yolculuk bir anda onunla karanlık arka sokaklarda koşarken ve
yakalanmasın diye umarken kendimi buluşumla devam etti. Karakterin
iç dünyasına dair o kadar çok detay var ki onu anlamamak ve
hissetmemek bence mümkün değil. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Bir
gün içinde kitapların olmadığı, teknolojinin kitap okumanın ve
kitap kavramının önüne geçeceği, aslında zamanımıza
bakıldığında oldukça gerçekçi bir öngörü. Tüm kitaplar
için olmasa da günümüzde, devletlerin çıkarları doğrultusunda
kitap yasaklayabilmeleri de aslında bundan çok farklı değil.</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Ve anka kuşu ile ilgili benzetme... O kısım öyle geniş bir
zamanın tanımıdır ki. Yüzlerce yıllık geçmiş ve inanıyorum
ki insanlığın bundan sonraki tüm geleceğini içinde
barındırır... Hayranlıkla okudum.</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Konuya
kitaplar olarak bakıldığında benim için oldukça ürkütücü ve
çok iyi bir eser. Hala okumayanlar için, türü sevenler ve hatta
sevmeyenler için bile tavsiye ederim. Yazarın her karaktere
kendinden bir özellik katması gibi, her karakterde kendimizden
birşeyler bulabileceğimiz kadar iyi...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Şimdiden
keyifli okumalar. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>16/08/2018</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>**</i></span></span><i style="font-family: Candara, sans-serif; font-size: large;">Ayrıca
kitap ilki 1966, ikincisi 2018 yıllarında sinema filmi olarak
uyarlanmıştır. Ben henüz izlemedim ancak ilk fırsatta ikisinide
izleyeceğim. </i></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<i style="font-family: Candara, sans-serif; font-size: large;"><br /></i></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-J08EECYDA1E/W3TadZS4xkI/AAAAAAAANX8/6yz0GzCkIyMuaT2l89zUsMYmAtoPmEqhACLcBGAs/s1600/1966Fahrenheit451B.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="338" data-original-width="220" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-J08EECYDA1E/W3TadZS4xkI/AAAAAAAANX8/6yz0GzCkIyMuaT2l89zUsMYmAtoPmEqhACLcBGAs/s320/1966Fahrenheit451B.jpg" width="208" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">1966 </td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-wrTYaDZTGL0/W3TaeOUj3BI/AAAAAAAANYA/zZgDnjbyxEg9gKFysjm3-ErAHKRTBj7hACLcBGAs/s1600/2018%2Bfahrenheit.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="962" data-original-width="650" height="320" src="https://3.bp.blogspot.com/-wrTYaDZTGL0/W3TaeOUj3BI/AAAAAAAANYA/zZgDnjbyxEg9gKFysjm3-ErAHKRTBj7hACLcBGAs/s320/2018%2Bfahrenheit.jpg" width="216" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">2018</td></tr>
</tbody></table>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<i style="font-family: Candara, sans-serif; font-size: large;"><br /></i></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b>FAHRENHEIT 451<b> </b></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b>Ray BRADBURY</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 202</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> İthaki Yayınları</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2018</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Dost KÖRPE</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> Distopya / Bilim Kurgu</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><u><b>ALTINI
ÇİZDİKLERİM;</b></u></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">İyi bir iş.
Pazartesileri Millay,çarşambaları Whitman, cumalarıda Faulkner
kitaplarını yakıp kül ederiz; sonra da külleri yakarız. Resmi
sloganımız bu.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Hani uyanıpta
saate bakmak istersiniz ve saatin size vakti dakikasına ve
saniyesine dek söylediğini görürsünüz, beyaz bir sessizlik
içinde parlamaktadır, tamamen kendinden emindir ve ilerideki
karanlıklara, ama aynı zamanda yeni bir güneşe doğru da hızla
ilerleyen gece hakkında ne söylemesi gerektiğini bilir.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Kadın kitapları
arasında diz çökmüştü; ıslak deri ve kartonlara dokunuyor,
yaldızlı başlıkları parmaklarıyla okuyordu.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Bir kadının yanan
bir evde kalmasına yol açtıklarına göre kitaplarda birşeyler
olmalı...hayal edemeyeceğimizbir şeyler; orada bir şeyler
olmalı. İnsan bir hiç uğruna kalmaz.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Bir şeyin nasıl
değil neden yapıldığını öğrenmek istiyordu. Bu utandırıcı
olabilir. “Neden” diye sorarsan ve bunu sürdürürsen, sonunda
epey mutsuz olabilirsin.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Sağlam dur.
Melankolinin ve iç karartıcı felsefenin taşkın akıntısının
dünyamızı boğmasına izin verme.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Özenle, bir
çiçeğin taçyapraklarını tutar gibi. Birinci sayfayı
yak,ikinci sayfayı yak. Bölüm bölüm, o sözcüklerin bütün
saçma anlamlarını, bütün o boş vaatleri, bütün o papağan
gibi tekrarlanan fikirleri ve zamanın eskittiği felsefeleri.”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Herkes ölünce
ardında birşeyler bırakmalı derdi dedim. Bir çocuk, bir kitap,
bir tablo, inşa edilmiş bir ev yada duvar, yapılmış bir çift
ayakkabı. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde
ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o
ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu
önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini
çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün
sürece...”</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Onlar gösteri
alayı caddeden gürültüyle geçerken Sezar'a “fani olduğunu
hatırla Sezar” diyen muhafız kıtası gibiler.”- Faber
kitaplardan bahsediyor!</span></span></div>
</li>
</ul>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<u> </u></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-s_rCfq2czAQ/W3S5d4u90rI/AAAAAAAANX0/BxVErlDSCK8u3D2tl2N97v-6_pxWmHe3gCEwYBhgL/s1600/ray%2Bbradbury.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="379" data-original-width="250" height="200" src="https://1.bp.blogspot.com/-s_rCfq2czAQ/W3S5d4u90rI/AAAAAAAANX0/BxVErlDSCK8u3D2tl2N97v-6_pxWmHe3gCEwYBhgL/s200/ray%2Bbradbury.jpg" width="131" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="color: black;">Ray
Douglas Bɾadbuɾy (22 Ağustos 1920 - 5 Haziɾan 2012) koɾku ve
bilim kuɾgu taɾzlaɾında yazan Ameɾikan biɾ yazaɾdıɾ. En çok
bilinen kitaρlaɾı 1950'de yazdığı kısa hikâyeleɾ kitabı ve
biɾ ɾoman olan The Maɾtian Chɾonicles, ve 1953'te yazdığı
başyaρıtı olan Fahɾenheit 451 'diɾ. Los Angeles'ta 91 yaşında
öldü.</span><b> </b></i></span></span>
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-59499998127012065022018-08-08T16:30:00.001+03:002021-02-26T20:33:32.323+03:00CESUR YENİ DÜNYA - ALDOUS HUXLEY<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-h6Sq2W0llL8/W2rE6uedPnI/AAAAAAAANSU/it8qpXA6KygvgU_hq9F6JZuaBK0k5TZXACLcBGAs/s1600/cesur%2Byeni%2Bd%25C3%25BCnya.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="386" height="320" src="https://3.bp.blogspot.com/-h6Sq2W0llL8/W2rE6uedPnI/AAAAAAAANSU/it8qpXA6KygvgU_hq9F6JZuaBK0k5TZXACLcBGAs/s320/cesur%2Byeni%2Bd%25C3%25BCnya.jpg" width="204" /></a></div>
<i style="font-family: Candara, sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Bir
distopya sever olarak, okumak için geç kaldığım bir eser oldu,
bir çok kere ara vererek okumak durumunda kalsamda neticede
bitirdim. Cesur Yeni Dünya ile çok başka bir dünyanın
kapılarından giriyor, zaman zaman ütopya mı distopya mı diye
sorguladığınız satırlar arasında geziniyorsunuz. Bununda bir
açıklaması var elbette.</span></i><br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Cesur
Yeni Dünya, f.s.632 yılında Londra'da geçer. Endüstri devi Henry
Ford ve teknolojileri bu yeni dünya düzeninin kurucusudur. İnsana
ve bildiğimiz dünyaya dair bir çok kavram bu dünyada yok edilmiş,
yasaklanmış veya ayıplanmıştır. Örneğin aile kavramı, anne
baba olmak ayıp sayılmış, din,felsefe,sanat,bilim tamamen ortadan
kaldırılmıştır. İnsanlar Ford'un üretim bantlarındaki kuluçka
tüplerinde, daha ceninken şartlandırmalarla ve fiziksel
özellikleri ile meslekleri belirlenerek üretilmektedir. Bebeklik
dönemlerinde Pavlon'un yöntemi ile şartlandırılarak ve
uykularında hipnopedi yöntemi ile sadece bilmeleri gerekenler
öğretilerek büyütülmektedirler. Ki bu süreçler aslında
bizlerin daha doğmadan ailelerimiz,doğduğumuz ülke, ekonomik
şartlar, inançlar vs. gibi konularda zaten kaderlerimizin ve yaşam
şekillerimizin büyük oranda şekillendiği gerçek hayatın
teknolojik boyutu diye düşünüyorum. Kendilerini kötü
hissettiklerinde kullandıkları soma adlı bir uyuşturucu ile her
zaman mutlu olabilmektedirler. Ahlaki yargıları, sorumlulukları,
gelecek endişeleri, varlık,yokluk gibi sıkıntıları olmadan ve
fiziksel olarak hiç yaşlanmadan belli bir süre yaşamakta ve sonra
ölmektedirler. Genel olarak tüketici bir toplum oluşturulmuş ve
aldıkları ile duydukları hazzın onları uyuşturması ve
mutluluklarının sürdürülmesi sağlanmaktadır.
Savaşsız,hastalıksız,herkesin üzerinde düşeni yaptığı
kusursuz bir toplum oluşturulmuştur. Sorgulamak, düşünmek gibi
kavramlara tamamen yabancı olarak şartlanan bu insanlar dışında
bir de kendilerinden tel örgülerle ayrılmış bir alanda yaşayan
ve vahşi olarak tabir edilen günümüz insanları da vardır. Onlar
bildiğimiz geleneksel yaşam şeklini koruyan, aileler kuran,
inançları olan insanlardır. Ve bu insanlardan biri cesur yeni
dünyaya gelerek hem kendi bildiklerini hem onların yaşamlarını
sorgulayacaktır. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitap
konusuna dair uzun uzun yazmak istemiyorum, çünkü distopya/bilim
kurgu türünde bir kitap olsa da felsefi anlamda oldukça derin bir
çalışma olduğunu düşünüyorum. Birey olmayı, toplumsal
yapıyı, toplum anlayışını, ahlaki kavramları, inançları bir
çok konuyu sorgulamaya neden olacak satırlarla dolu ve gerçekten
“Dolu” bir kitap. Yazıldığı tarihe baktığımızda günümüzde
bile bu kadar adından söz ettirmesi ve hala bu denli etki
yartabilmesi hem yazarın öngörülerinin ve değerlendirmelerinin
hemde anlatımının ne kadar derin ve güçlü olduğunun en büyük
göstergesi diye düşünüyorum. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Yaratılan
dünyanın işleyişine ve bu işleyişteki kusursuzluğa baktığımda
daha çok ütopya türünde bir eser denilebilir. Aslında bakış
açısına göre de değişir bu kimi okuyucu için ütopya iken,
cesur yeni dünyaya gelen “vahşi” için tam bir distopyadır.
Yazarın, kitabı yazmaya başladığında, tam olarak hangisi
olduğuna kendisininde karar vermeden başladığını okuduğum bir
yazısından anladığım kadarı ile, bu durum aslında kitabın
içerik olarak daha zengin ve etkileyici olmasına neden olmuş.
İngiltere'nin 1929 dan sonra içinde bulunduğu ekonomik krizleri
biraz araştırdığımızda konunun çerçevesinin oluşumunu da
görebiliyoruz. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Ayrıca
kitapta kullanılan karakter isimlerinin tarihteki önemli isimlerin
birleşimlerinden oluşması da sonradan öğrendiğim bir detay
oldu. Karakter isimlerinin bu kadar tanıdık gelmesi de bu şekilde
açıklığa kavuştu :) </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Cesur
Yeni Dünya siz nasıl görmek isterseniz aslında öyle bir tür.
Ben kendi adıma distopya türünde, derin,keyifli,şaşırtıcı ve
felsefi yönü ile fazladan başarılı bir eser okudum. Daha çok
uzun seneler okunacak kadar iyi ve gerçek bir klasik.</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar;</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>08/08/2018</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b>Brave New Worl</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b>Aldous HUXLEY</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 255</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> İthaki Yayınları</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2017</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri :</b></i>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;">Ümit TOSUN</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><i><b>Tür :</b></i> <span style="font-family: "candara" , sans-serif;">Bilim
Kurgu / Distopya</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><u><b><span style="font-family: "candara" , sans-serif;">KİTAPTAN
ALINTILAR;</span></b></u></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #1c1c1c;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Ne
sebeple olursa olsun hatalarınızın üzerinde kara kara
düşünmeyin. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir.”
( Aldous Huxley önsözünden)</span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #1c1c1c;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Ev;
boğucu bir yaşam; bir erkek,düzenli olarak doğuran bir kadın,
her yaştaki erkek ve kız çocuklarından oluşanbir güruhun balık
sitifi yaşadığı bir kaç küçük oda, hava alamazsın,boş yer
bulamazsın, mikroptan arındırılmamış bir hapishane;
karanlık,salgın hastalıklar ve kötü kokular.” (ev ve aile
kavramının tanımı )</span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #1c1c1c;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Soma;
hristiyanlık ve alkolün bütün avantajlarına sahipti ama yan
etkilerini taşımıyordu.” ( soma: kullandıkları uyuşturucu )</span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #1c1c1c;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Eski
berbat günlerde yaşlılar hayattan elini eteğini çeker, emekli
olur,kendini dine verir,zamanlarını okumaya ve düşünmeye
ayırırlardı: Düşünmeye!”</span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #1c1c1c;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Hayır,asıl
sorun şu: Nasıl olurda yapamam ya da daha doğrusu yapabilseydim
ne olurdu; şartlanmam beni köleleleştirmeseydi.”</span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #1c1c1c;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">İnsan
mutluluk konusunda düşünmek zorunda olmasa, yaşam ne kadar
eğlenceli olurdu!”</span></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #1c1c1c;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">“</span></span><span style="font-size: medium;"><span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">Eğer
farklıysan, yalnızlığa mahkûm oluyorsun. Yalnız olana acımasız
davranıyorlar. Biliyor musun, beni her şeyden dışladılar."</span></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">“<span style="font-size: medium;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;">Bundan
20 yıl sonra yaptıkların değil, yapamadıkların için
üzüleceksin; dolayısıyla halatları çöz, güvenli limandan
uzaklara yelken aç, rüzgarı yakala, araştır, düşle, keşfet.”</span></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">“<span style="font-size: medium;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;">Entelektüel
üstünlüğü, ahlakî sorumlulukları da beraberinde getiriyor.
İnsan ne kadar yetenekli olursa, insanları yoldan çıkarma gücü
de o kadar büyük oluyor.”</span></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Ben
keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek
tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah
istiyorum.”<br />''Aslında'' dedi Mustafa Mond ''siz mutsuz olma
hakkı istiyorsunuz!''</span></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">“<span style="font-size: medium;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;">Bu
da mutluluk ve erdemin sırrıdır; yapmak zorunda olduğun şeyi
sevmek. Tüm şartlandırmaların amacı budur: İnsanlara,
kaçınılmaz toplumsal yazgılarını sevdirmek.”</span></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">“<span style="font-size: medium;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;">Herhalde
Epsilonlar Epsilonluklarından memnundurlar.” dedi yüksek sesle.
“Elbette memnunlar.Nasıl olmazlar ki?Başka birşey olmanın nasıl
olduğunu bilmiyorlar....”</span></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<u> </u><br />
<u><br /></u>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-dSIBf5_6H3k/W2rE9waYbVI/AAAAAAAANSg/c4t3zMigXToAwtpwtqtaie37jRI8YqqXQCEwYBhgL/s1600/Aldous-Huxley.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="910" height="131" src="https://1.bp.blogspot.com/-dSIBf5_6H3k/W2rE9waYbVI/AAAAAAAANSg/c4t3zMigXToAwtpwtqtaie37jRI8YqqXQCEwYBhgL/s200/Aldous-Huxley.jpg" width="200" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><b>YAZAR
HAKKINDA<u>;</u></b></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><span style="color: black;">Aldous
Huxley, 1894'te İngiltere'de doğdu. Birçok ünlü bilim adamı ve
sanatçı yetiştirmiş olan Huxley ailesinden geliyordu. Oxford'daki
Eton College'da okuduğu sıralar gözlerindeki bir rahatsızlık
yüzünden kör olma tehlikesiyle karşılaşınca öğrenimine ara
vermek zorunda kaldı. Sonradan Balliol College'ı bitirdi. Edebî
inceliğini ve zekâsını olduğu kadar, insan ilişkilerine duyduğu
ilgiyi de ortaya koyan “</span><span style="color: black;"><i>Ses
Sese Karşı”a</i></span><span style="color: black;">dlı
romanıyla başarı kazandı. 1932'de yayınlanan “</span><span style="color: black;"><i>Cesur
Yeni Dünya</i></span><span style="color: black;"><i>”</i></span><span style="color: black;">adlı
romanı, ütopya klasikleri arasına girdi. 1937'de ABD'ye yerleşen
Huxley, roman ve denemelerinin yanı sıra Hollywood'da senaryo
çalışmaları da yaptı. 1950'ler ve 1960'larda yayınlanan “</span><span style="color: black;"><i>Algı
Kapıları</i></span><span style="color: black;"><i>”
</i></span><span style="color: black;">ve
“</span><span style="color: black;"><i>Ada</i></span><span style="color: black;"><i>”
</i></span><span style="color: black;">gibi
yapıtlarında, 1960'ların gençlik alt kültürlerine de esin
sağlayacak bazı temalar ağırlık kazandı. Deneme ve
incelemelerini </span><span style="color: black;"><i>Denemeler,
Edebiyat ve Bilim, Ekoloji Politikası</i></span><span style="color: black;"><i>
</i></span><span style="color: black;">gibi
kitaplarda toplayan Huxley, 1963'te Los Angeles'ta öldü.</span><b>
</b></span></span>
</div>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-39393742647152437032018-05-16T17:25:00.002+03:002021-02-26T20:33:46.895+03:00KABAL - CLIVE BARKER<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-XT_CL-eYe_I/Vn0-olmY9OI/AAAAAAAADk4/VLfEwp93dEA/s1600/KABAL.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-XT_CL-eYe_I/Vn0-olmY9OI/AAAAAAAADk4/VLfEwp93dEA/s320/KABAL.jpg" width="195" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Nihayet
geceninde bir efendisi oldu!” Kapak Yazısı</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Ve yine yıllar önce okuduğum, <a href="http://www.uykusuzokumalar.com/2016/01/kan-kitaplari-3-cilt-clive-barker.html">Kan Kitapları</a>'ndan sonra takip eden aylarda aldığım, yazarın bir
diğer kitabı olan Kabal ile ilgili kısa bir yazı bu. Barker'ın
kitaplarının uzun uzun yorumlanması gerekmiyor, onlar okunmadan
hissedilmesi,anlaşılması ve anlatılması zor kitaplar...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kabal,
Aaron Boone'un doktorundan bir katil olduğunu öğrenmesi ile
başlıyor. Toplumda yeri olmadığına inanan Boone, Midian adı
verilen ve yarı ölülerin yani canavar denilen türlerin olduğu
bir yere gider. Kendisini buraya kabul ettirme mücadelesi verirken
eski bir tanrının elçisi olduğunu öğrenir ve gerçek anlamda
kim olduğunu öğreneceği bir aşk yaşamaya başlar. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitap,
Boone'un Midian'a kabul edilmek çabasını anlatırken,oradaki
canavalara,onların gözünden dünyaya bakışlarına,aşka ve
dışlanmışlığa dair korku ve tedirginlik dolu ürkütücü bir
hikaye anlatıyor. Her zaman ki gibi yarattığı bu yepyeni dünya
ve varlıklar ile Barker yine hayal gücümüzün sınırlarını
zorluyor. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Clive
Barker'ın 1990 yılında yönetmenliğini yaparak beyaz perdeye
uyarladığı bu kitap beklenen başarıyı göstermedi ve Barker
2014 yılında farklı parçalarda ekleyerek filmi “Nightbreed” adıyla yeniden yayınladı. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Epik
Fantezi Edebiyatı'nın ustası olan Clive Barker'la hiç
tanışmadıysanız bu kitabı onun dünyasına giriş için iyi bir
seçenek olacaktır. 17/12/2015</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar ;)</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sevgilerimle...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b>Cabal</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b>Clive Barker / 1952-İngiltere</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b> 237</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b> Oğlak Yayınları</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b> 2000</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b> Berna Kılınçer</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b> Epik Fantezi</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<u> </u>
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-MdCHQ6aG9MU/Vn0_yuulfEI/AAAAAAAADlI/F9LQDqrmaBA/s1600/Clive_Barker.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://1.bp.blogspot.com/-MdCHQ6aG9MU/Vn0_yuulfEI/AAAAAAAADlI/F9LQDqrmaBA/s200/Clive_Barker.jpg" width="135" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA;</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i>1952
yılında Liverpool doğumlu olan Clive Barker,yazar,yönetmen,ressam
ve yapımcıdır. Liverpool Üniversitesinde İngilizce ve Felsefe
okumuştur. Gençliğinde tiyatro oyunları yazmaya başlamış,21
yaşında Londra'ya yerleşmiş ve 8 yıl boyunca hayatını sosyal
yardımlar yaparak geçirmiştir. Daha sonra kendi tiyatro ekibini
kurmuş ve yazdığı oyunlar ile adını duyurmaya başlamıştır.
İlk olarak Kan Kitapları serisini yazan Barker,ardından Damnation
Game adlı romanını tamamlamıştır. 1987 yılında senaristiğini
ve yönetmenliğini yaptığı Hellraiser filmini çekmiş ve daha
sonra yarattığı baş kahramanın çok tutulması ile devam
filmlerini çekmiştir. Kan kitapları ve birkaç kitabının
filmlerini çekip yayınlamıştır. 4 yaşında iken Fransız bir
paraşütçünün ölümüne tanık olmuştur ve yazdığı
öykülerde onu tasvir ettiği söylenmektedir. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-37245307454872021792018-05-16T17:17:00.000+03:002021-02-26T20:34:01.140+03:00A'DAN Z'YE SERİ KATİLLER ANSİKLOPEDİSİ - H.SCHECHTER & D.EVERITT<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-XBvYz7ZskXI/Wvw7SsHAONI/AAAAAAAAMFg/CrGs3XYoXSAD4ASNXWt7Dq51zFpbvLiGgCLcBGAs/s1600/A%2527dan%2Bz%2527YE%2BSER%25C4%25B0%2BKAT%25C4%25B0LLER.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="275" data-original-width="183" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-XBvYz7ZskXI/Wvw7SsHAONI/AAAAAAAAMFg/CrGs3XYoXSAD4ASNXWt7Dq51zFpbvLiGgCLcBGAs/s320/A%2527dan%2Bz%2527YE%2BSER%25C4%25B0%2BKAT%25C4%25B0LLER.jpg" width="212" /></a></div>
<br />
<div style="font-style: normal; font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"> Haklarında belgeseller,filmler yapılan,
kitaplar yazılan bu insanların fanatikleri olduğunu bilmek,
özellikle haklarında daha fazla bilgi sahibi olduktan sonra
gerçekten insanın kanını donduruyor. Ancak görüldüğü gibi
daha fazla bilgi edinme arzusunu da beraberinde getiriyor, en azından
benim için...Bu kitabı yıllar önce kitap fuarından, arka kapağı
okuduktan sonra düşünmeden aldım. </span></span>
</div>
<div style="font-style: normal; font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"> Kitap adından da
anlaşılacağı gibi ansiklopedik bir düzende hazırlanmış.
Alfabetik sıra ile tarihi,biyografik, suçbilimsel, psikolojik ve
kültürel açılardan bilgi veriyor. Biyografik kısımda bu
şahısların çocukluklarından başlayarak kısaca tüm hayatlarını
okuyoruz. Bunları okurken aslında olabildiğince empati kurmaya
çalışsakta bir noktadan sonra yollarımız ayrılıyor. Böylesi
uç noktaları yaşamadan nasıl tepkiler vereceğimizi kestirmek
büyük oranda çok mümkün değildir diye düşünüyorum. Ancak
kitabın bir farklı boyutu da bu kişilerin davranışlarını
doğruya nasıl çevirebileceğini de anlatıyor olması. Her ne
kadar bu kişiler için artık geç olsa da gelecekte
kullanılabilecek bilgiler içermesi kitabın eğitici boyutu olmuş.
Çocukluklarında yaşadıklarından geldikleri noktalarda
işledikleri suçlar, bu suçları işlerken içinde bulundukları
ruh halleri,hissettikleri, uyguladıkları ritüellerin hepsini bir
araya getirerek değerlendirdiğinizde genellikle dehşete
düşeceğiniz gerçek yaşamlar... Kitaptaki alfabetik sıralamanın can sıkıcı olan tek boyutu aynı
isimleri farklı başlıklar altında tekrar tekrar okumak zorunda
kalışımız. Hepsini ayrı başlıklar altında alfabetik şekilde
sıralamış olsalar bence çok daha iyi olabilirdi. Neticede bir
katil hakkında okuduktan sonra aynı harfle başlayan bir organ ya
da hastalık hakkında gelen yazı konuyu ve dikkati biraz dağıtır
nitelikte olmuş.</span></span></div>
<div style="font-style: normal; font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"> Bazılarının tamamen
soyutlanmış yaşamları bir yana, içimizde, bizden biri gibi
yaşayan, yaşlı amcalar ( Albert Fish beni dehşete düşürdü ),
sıradan gibi görünen katil aileler ve çiftler bir miktar paranoya
yaşamamıza da sebep olabilmekte. Bu insanların tamamen sosyal
olabilmeleri, farklı kişiliklerini doğru yerlerde bu kadar iyi
kullanabilmeleri ve yapılan incelemelerde ciddi bir IQ seviyesine
sahip olmaları oldukça ürkütücü. Böyle bir insanla
karşılaştığınızda nereden bakarsanız bakın tuzağına
düşmemek için çok fazla şansınız olmaz gibi görünüyor.
Teselli ise büyük çoğunluğunun Abd ve diğer ülkelerde olması.
</span></span>
</div>
<div style="font-style: normal; font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"> Kitabı okuduktan
sonra, hakkında film yapılmış olan tüm seri katillerle ilgili,
tüm filmleri de izleyerek, kitabın yarattığı dehşeti biraz daha
katladım. Bu benim için bilgilerin daha kalıcı ve değerlendirme
yapmanın daha kolay olmasını sağladı. Genel hatlarıyla seri
katiller, yaşamları ve psikolojileri konusunda iyi bir kitap. Tüm
alanları tek bir alfabetik sıralama altında işlemeleri yüzünden
biraz parça birleştirmek zorunda kalmak sıkıcı gibi görünsede
okurken insanın kanını donduracak gerçek yaşamlar. </span></span>
</div>
<div style="font-style: normal; font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Konuya ve psikolojiye
ilgisi olanların asla keyifle okumayacağı ama bilgi anlamında
fazlasıyla tatmin olacakları iyi bir çalışma. </span></span>
</div>
<div style="font-style: normal; font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="font-style: normal; font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">iyi okumalar;</span></span></div>
<div style="font-style: normal; font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>16/05/2018</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">The A to Z Encyclopedia
of Serial Killers </span></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b></i><span style="font-style: normal;"><span style="font-weight: normal;">Harold
Schechter / David Everitt</span></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 364</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Phoenix Yayınevi</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2004</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Sinan Güneyli</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> Psikoloji</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><b>KİTAPTAN
ALINTILAR </b></u></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Bana
tepeden bakarsanız, bir aptal görürsünüz. Bana aşağıdan
bakarsanız, tanrınızı görürsünüz. Bana tam karşımdan
bakarsanız, kendinizi görürsünüz.” -CHARLES MANSON</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="font-weight: normal;">"İnsanları
öldürmeyi seviyorum, çünkü çok eğlenceli. Ormanda hayvan
avlamaktan bile daha eğlenceli, çünkü İnsan, en tehlikeli
hayvandır.” - </span> <span style="font-weight: normal;">David
Berkovitz</span></i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>En
önemli radikal amaç, ona ızdırap vermekti. Çünkü başka bir
insana acı vermek kadar büyük bir güç yoktur.” - Bir seri
katilin onu harekete geçiren güdüsü</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Ben
içimde kötülükle doğdum. Katil olduğum gerçeğinin önüne
geçemiyordum, dünyaya gözlerimi açtığım yatağın yanında
şeytan beni beklemekteydi ve o günden beri de benimle beraber.”
- Dr. H.H.Holmes'un itiraflarından</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Benim
arzum bu; bu güne dek yaşamış her erkek ve her kadından daha
fazla insan – daha fazla çaresiz insan- öldürmek.”- Jane
Toppan</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Bedenlerinden
çıkan son nefesi hissedersiniz. Gözlerine bakıyorsunuzdur. Bu
durumdaki bir insan tanrıdır.” Ted Bundy</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Her
daim birilerine acı vermeyi ve birilerinin bana acı vermesini
arzulamışımdır. Acıtan her şeyi hep sevmişimdir. Acı verme
arzusu her şeyin üstünde olanişte bu.” - Albert Fish</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Biz
seri katiller, oğullarınızız, kocalarınızız,biz her yerdeyiz.
Ve yarın çocuklarınızdan daha çoğu ölmüş olacak.” - Ted
Bundy</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Kendimi
düzeltmek istemiyorum. Tek arzum beni düzeltmek isteyen insanları
düzeltmek ve onları düzeltmenin yolununda onları öldürmek
olduğuna inanıyorum. Hepsini soy, hepsine tecavüz et ve hepsini
öldür.” - Carl Panzram</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<u> </u><br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZARLAR
HAKKINDA;</b></i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>HAROLD
SCHECHTER:</b> Amerikan edebiyatı ve kültürü dersleri veren bir
profesördür. Gerçek suç hikayelerinin en tüyler ürpertici
boyutlarını bir arada sunan, en tanınmış seri katillerle ilgili
biz dizi kitabın yazarıdır. </i></span></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>DAVID
EVERITT:</b> Dünyanın en bilinen katillerini konu alan bir
ansiklopedi olan “Human Monsters” ın yazarıdır. Aynı zamanda
romanlar ve tv dizileride yazmakta, Entertainment Weekly'de sık sık
yazıları yayınlanmaktadır. </i></span></span></span>
</div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<u><br /></u>Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-9720689412442520442018-04-30T15:10:00.001+03:002021-02-26T20:34:13.981+03:00MARTI JONATHAN LIVINGSTONE - RICHARD BACH<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-gcw6AUHWhfE/WucF2NCL4_I/AAAAAAAAL3k/vzgY1-hN2qYls1MexSnfz6Mis2glc-7WQCLcBGAs/s1600/mart%25C4%25B1%2Bjonathan.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1200" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-gcw6AUHWhfE/WucF2NCL4_I/AAAAAAAAL3k/vzgY1-hN2qYls1MexSnfz6Mis2glc-7WQCLcBGAs/s320/mart%25C4%25B1%2Bjonathan.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: small;"><i><span style="font-size: medium;"> 1998
yılında okuduğum kısacık ama dopdolu, inanılmaz iyi bir kitap.
Yakın zamanda da kızıma okudum ve üzerinden geçen onca zamanda
bende bıraktığı etkinin hiç değişmediğini gördüm.
Kitap Richard Bach tarafından 1972 yılında yazılmış. </span></i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: small;"><i><span style="font-size: medium;"> Martı
Jonathan ailesi ve sürüsüyle birlikte yaşayan ama bir türlü
onlar gibi olmayı beceremeyen ve bunu da zaten istemeyen bir martı.
Tüm martılar avlanmak ve karınlarını doyurmak peşinde sıradan
ve rutin bir hayat yaşarken Jonathan bir martıdan beklenmeyecek (!)
istekler peşindedir. Daha yükseğe uçabilmek, daha hızlı dalış
yapabilmek gibi istekleri vardır ve tüm gününü bu hedeflerine
ulaşmak için çalışarak geçirir. Ailesi ve diğer martılar
sürekli olarak ona kızar, alay eder ama o aldırış etmez ve
çalışmalarına devam eder. Bu süreçte yalnızdır, destekleyen
ya da ona inanan kimse yoktur ama bunlarda Jonathan'ı durdurmaya
yetmez. Ve bir gün martılar konseyi toplanır, Jonathan'ı sürüden
uzaklaştırır. O artık istenmeyen ve sürülmüş bir martıdır.
Sürekli sorgular, sürü olma halini, yaşamın yemek bulmak ve
karnını doyurmaktan ibaret olma halini, çok daha fazlasını
yapabileceklerken neden bu kadar küçük düşündüklerini, neden
hayalleri olmadığını ve peşinden gitmediklerini. ( Tanıdık
geldi mi ? )</span></i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Bir
süre sonra kendisi gibi başka martılar olduğunu öğrenir, onlar
Jonathan'ından çok daha iyidir ve bildikleri herşeyi ona
öğretirler. Ve Jonathan bir gün kovulduğu sürüsüne geri döner
ve orada da onun gibi olmak isteyen martıları bulup eğitmek ister.
Ve bunu başaracaktır. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Martı
Jonathan aslında oldukça iyi kurgulanmış ve kullanılmış bir
metafor. Jonathan aracılığı ile hayatlarımızı sorgulayacak bir
çok soruya ulaşıyoruz. Jonathan, sürü psikolojisine ters
düşerek, inandıklarının peşinden gidip birey olmayı bize çok
başarılı bir şekilde anlatıyor. Bir sürüye dahil olmanın ne
demek olduğunu, nelerden vazgeçmek zorunda kalınacağını
görüyoruz. Ve o tüm bunlara meydan okuyarak yapmak istediklerini
başarıp hayatta kalabilmeninde mümkün olduğunu, bu şekilde
yaşamanın ne kadar özgürleştirici olduğunu, yaşadıkları ile
gözler önüne seriyor. Eğer sürüden farklıysak, onların
belirledikleri kurallar, inançlar ve uygun görülen davranışları
sergileyerek yaşamıyorsak, ötekileştiriliyor, dışlanıyor ve
etiketleniyoruz. Birey olabilmeye giden yol önce özgürleşmekten
geçiyor. Özgürleşmek ise bedeli ağır bir eylem. Yine de
Jonathan'ın iç dünyası ve yaşadıklarına baktığımızda
tarfisiz bir keyif olduğunu düşünüyorum. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Muhtemelen
1 saatinizi ayırarak hızlıca bitirebileceğiniz ama sonrasında
oldukça uzun süreler kafa yorabileceğiniz, yaşamınızı ve
kendinizi sorgulama ihityacı yaratan ve bu yönde hareket etmek
isteyenler için oldukça motive edici bir kitap. Biraz kişisel
gelişim, biraz psikoloji, biraz felsefe...Oldukça iyi harmanlanmış,
yormayan ve yeni ufuklar açabilecek bir çalışma. Okunması
gerektiğine inandığım birkaç kıymetli kitaptan biri. Kitabın
yazılış tarihi (1972 ) ve bugün...Değişen çok şey yok aslında
ama bir kelebeğin kanat çırpışı bile fark yaratabiliyorsa her
bir uyanışta fark yaratacaktır diye düşünüyorum. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>*Ayrıca
daha önce okumuş olanlar için bir not; kitaba 4. bölüm eklenmiş,
bendeki çok eski bir baskıydı. Yenisini de edinip tamamlamak
gerek. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar dilerim;</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>30/04/2018
</i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">Jonathan Livingston
Seagull</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">Richar BACH</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 98</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Arkadaş Yayınevi</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 1996</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Feride Çiçekoğlu</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> Kişisel Gelişim, felsefe, psikoloji </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><b>KİTAPTAN
ALINTILAR</b></u></i></span></span></span></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Ne
yaptığını bilirsen daima başarırsın.”</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>"</i><i>Her
şey karşıtıyla değerlendirilebilir de ondan. Geceler olmasa,
gündüzler bir anlam taşır mı sence? Tutsaklık ürküntüsüdür
özgürlüğü anlamlı kılan. Yanlışa yandaşlık etme hakkı
sunulmadığı sürece, doğruyu yeğlemenin tadı mı olur. Yanlış
erklere hizmet edenlerin bungunluğudur kimilerini esenliği aramak
için yollara düşüren.”</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>"</i><i>Kanatlarınızı
yere bağlayan, korkular, kuşkular ve kaygılardı."</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>"</i><i>Bizler
her ne isek, çaba ya da uyuşukluğumuz sonucunda oyuz. Neyi
arıyorsak işte onu buluyoruz. Neyi amaç edinmekteysek,
varabildiğimiz en uç nokta da orası."</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>"</i><i>Oysa
düşüncelerinize vurulan zinciri koparın, o zaman bedeninizin de
özgürlüğe kavuştuğunu göreceksiniz."</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">"yaşamak
için ne çok neden var! balıkçı teknelerinin etrafında o rutin,
sıkıcı dönüp dolaşmadan başka nedenler de var yaşamak için.
cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve
zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. en
önemlisi, özgür olabiliriz, uçmayı öğrenebiliriz.”</span></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Yaşamın
anlamını, daha yüce bir amacını bulan ve ona ulaşmaya
çabalayan bir martıdan daha sorumlu biri olabilir mi? Binlerce
yıldır balık kafaları kovalayıp durduk, ama şimdi bir yaşama
nedenimiz var; öğrenmek, keşfetmek ve özgür olmak!!”</span></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Martı
Maynard, kendin olma, gerçek kimliğini bulma özgürlüğüne
sahipsin, burada ve şu anda ve hiçbirşey engelleyemez seni. Yüce
martı yasası, var olan tek yasa budur.<br />– Yani uçabileceğimi
mi söylüyorsun?<br />– Özgürsün diyorum!”</span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">Yaşamın
anlamını, daha yüce bir amacını bulan ve ona ulaşmaya
çabalayan bir martıdan daha sorumlu biri olabilir mi? Binlerce
yıldır balık kafaları kovalayıp durduk, ama şimdi bir yaşama
nedenimiz var – öğrenmek, keşfetmek, özgür olmak!”</span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"><u> </u></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-jKLEPfDhrzI/WucHMHXCocI/AAAAAAAAL3w/OJZWLrGKshc6oRrJ1HIB6EzcmA_aa-JugCLcBGAs/s1600/richard_bach.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="534" data-original-width="800" height="133" src="https://2.bp.blogspot.com/-jKLEPfDhrzI/WucHMHXCocI/AAAAAAAAL3w/OJZWLrGKshc6oRrJ1HIB6EzcmA_aa-JugCLcBGAs/s200/richard_bach.jpg" width="200" /></a></div>
<div style="line-height: 0.58cm; orphans: 1;">
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Richard Bach 23 Haziran 1936 yılında ABD'de doğdu. 1955'te Long Beach State College’e başladı. Kurgu ve hayal konusunda birçok eser yazdı. Kitaplarının çoğunu kendi hayatından esinlenerek yazdı. Hava Kuvvetleri’nde pilot olarak çalıştı. Ardından birçok işe girdi. Kitaplarının çoğunda bir şekilde uçmaktan bahsetti.</i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"></span><br />
<div style="line-height: 0.58cm; orphans: 1;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>1970 yılında; bir martının hikâyesini anlatan kitabı “Martı</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>”</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>yı yazdı. Kitap 10.000 sözcükten daha az olmasına rağmen kurgu ve kurgu dışı kitaplar arasında en çok satan oldu. Rüzgarla Uçmak’a kadar en çok satanlarda yer aldı. Bach 1977'de, Martı filmini çektiği sırada, aktris Leslie Parrish</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i> </i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>ile evlendi. Bach’ın “</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>Sonsuza Uzanan Köprü” </i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>ve “Bir”</i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i> </i></span></span><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i>eserlerini etkileyen kişi oldu. 1999'da boşandılar.</i></span></span></span></div>
</div>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-60218826889685080212018-04-25T11:52:00.001+03:002021-02-26T20:34:25.026+03:00BİR SOSYOPATIN İTİRAFLARI - M.E. THOMAS<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-eeXwvNp50oU/WuA-wamIGVI/AAAAAAAALzs/kYtGDat8n4I0egQxF-m7cSNcEPj22neAACLcBGAs/s1600/bir%2Bsosyopat%25C4%25B1n%2Bitiraflar%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="390" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-eeXwvNp50oU/WuA-wamIGVI/AAAAAAAALzs/kYtGDat8n4I0egQxF-m7cSNcEPj22neAACLcBGAs/s320/bir%2Bsosyopat%25C4%25B1n%2Bitiraflar%25C4%25B1.jpg" width="208" /></a></div>
<br />
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Uzun
bir aradan sonra yeniden okumaya başlayabildim. Kitaplara dönüşüm
öyle çok sürükleyici bir çalışma ile olmasa da muhtemelen
içinde bulunduğum ruh hali ile paralel olarak ilgi çekici geldi.
Bir arkadaşımla normal olmak üzerine yaptığımız bir konuşmada
bizi “felsefede normal, psikolojide anormal” olarak
tanımlamıştım. İki alanda da aynı şekilde tanımlanmanın
mümkün olmadığını düşünüyorum. Bu kitabı okurken zaman
zaman sosyopatların bazı konularda bizlere göre ne kadar avantajlı
olduğunu görmek şaşırtıcıydı. Bizler için acı verici olan
algılar onlar için hiçbirşey ifade etmeyebiliyor. Bir noktada var
olan bir ruhsal sorun, onların derin ve büyük üzüntüler
yaşayarak daha büyük acılar çekmesine engel olabiliyor. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Yazar
kitap girişinde de açık bir şekilde belirtiyor, öyle dehşet
dolu bir kitap değil bu. Sosyopat olarak tanılanan herkes aynı
şekilde yaşamıyor. Kitabı edinme sebebim öncelikle, sosyopat
olanın yazarın kendisi olmasıydı. Sıradan birinin böyle bir
kitap yazması, ilk elden edinilen bilgi kadar doyurucu olamazdı
diye düşünüyorum. 40'lı yaşlarına yaklaşmış, avukat ve
öğretim görevlisi olan, aynı zamanda sosyopatlar için bir
buluşma noktası olarak hazırladığı bir bloğunda sahibi olan
yazar, 293 sayfa boyunca çocukluğundan şu andaki yaşamına kadar
hem kaynaklarla, hem yaşadıkları ile sosyopat kavramını en iyi
anlayabileceğimiz şekilde sunuyor bize. İlk bir kaç sayfa sürekli
olarak zekasının üstünlüğünü, sonrasında empati yeteneğinden
yoksun oluşunun ona kazandırdığı ve kaybettirdiklerini, normal
olarak adledilen insanların arasında sivrilmemek için onların
duygularını ve mimiklerini taklit etmekte nasıl ustalaştığını,
ilişkilerini, güdülerini frenlemek için verdiği uğraşları
tamamen yalın bir dille anlatıyor. Çalışma arkadaşlarından
birinin onun bir sosyopat olma ihtimalinden bahsetmesinden sonra
kendi isteği ile bir uzmana gider ve gerekli testleri yaptırır.
Sonuç olarak sosyopat tanısını resmi olarak alır. Ve bu tanı ile davranışlarını ve
duygu dünyasını artık tanımlayabilmektedir. Sosyopatlarda
aslında hoşuma giden bir kaç özellik olduğunu farkettim, tabi
bunları yapabiliyor olmak vicdani anlamda çok mümkün görünmese
de zor şartlardan sıyrılabilmek bazende onlar kadar duygulara uzak
olmayı gerektiriyor. Kitabın sevdiğim diğer bir kısmı ise
aslında hepimizin bir şekilde bir yerlerde onlardan çok daha
ağır vakalar olabildiğini görmek oldu. Sosyopat olmayan, empati
sahibi kimi insanların bir sosyopata göre daha yıkıcı olabilmesi
gibi. Kendimi ve çevremdeki bazı insanları, bazı özellikler
nedeniyle zaman zaman sorgulamak durumunda kalmak aslında kitabın
bir diğer güzel yönüydü benim için. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Ben
yazarı sevdim, anlatımını, sosyopatik özelliklerini,
dürüstlüğünü, açıklığını ve sosyopatlığını kuralları
kendine uydurarak yaşama şeklini. Vicdan ve empati yoksunluğu onu
duygusuz gibi gösterse de bir noktada sevilme ve kabul görme
ihtiyacı var. Ancak bunlar olmadan da gayet rahat yaşamını
sürdürebilecek yeterliliği de. Bunun bir artı olduğunu düşünmek
beni sosyopat yapar mı bilemem ama öyle düşünüyorum. Burda
bence en önemli nokta, yazarın durumunu lehine çevirmedeki
tartışmasız ustalığı. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Öyle
alıp elime bir solukta okuyayım diyebileceğiniz bir kitap değil
ama alana ilginiz varsa satır aralarında hem sosyopatlara hem
normal(!) insanlara dair oldukça fazla bilgi edinmek mümkün.
Sosyopatları anlamak bizim için ne kadar zorsa bizi anlamakta onlar
için bir o kadar zor...Kitapla ilgili okuduğum ve duyduğum bir kaç
yoruma aldırmamıştım, iyi yapmışım. “Yazarın sürekli
kendini ve zekasını övdüğü bir kitap” yorumu en sık karşıma
çıkandı ancak keşke yazarın zaten bir sosyopat olduğunu
atlamasalardı. Onları kibirli bulan bizler ne kadar açık
yürekliyiz acaba ? </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar dilerim;</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>25/04/2018</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><u><b><i>KİTAPTAN
ALINTILAR</i></b></u></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*
“Kasvetli,sıradan insanların hiçbir yere varmayan bir yarış
içinde olduğu bu dünyada, insanlar ışığa koşan pervaneler
gibi sosyopatların çevresinde dolanmakta.”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*“
Özgüvenimin en belirgin işareti karşımdakinin gözlerinin içine
bakmam olabilir. Kimileri buna “avı bakışı” diyor. Çoğunlukla
aşırı güven,saldırganlık, baştan çıkarma ya da tepeden bakma
olarak yorumlanır. Çoğunlukla insanların dengesini bozar ama daha
çok tedirgin edici bir hayranlık hissi uyandırır.”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Gerçek
şu ki, şeytanla pazarlığa oturuyorsanız bunun nedeni
başkalarının size daha iyi önerilerde bulunmamış olmasıdır.”
</span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Pskopat
belirtilerine göz atarsanız bunların siyasetçilerde ve
girişimcilerde gözlemlenen özellikler olduğunu fark edersiniz.”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Eylemlerden
ziyade bir sosoyopatı başkalarından farklı kılan,bizim
frenlenemeyen tutkularımız,motivasyonlarımız ve iç dünyamızda
kendimizle ilgili anlattığımız öykülerdir. Bu öykülerde
suçluluk duygularına ve ahlaki sorumluluğa yer vermezler, yalnızca
kendi çıkarları ve varlıklarını sürdürmeleri ile ilgilidir.”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Normal
insanların duyguları vardır, benimse yok. Suçluluk duygusu,
insanlara aslında uymaları gereken toplumsal ya da ahlaki sınırları
aştıklarını bildiren kestirme bir yoldur.” </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”İnsanların
birbirine davranışlarını taklit ediyorum,aldatmak için değil
aralarına gizlenmek için. Saklanıyorum çünkü toplum başka
türlü davranmama izin vermiyor.”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Oysa
sosyopatlar uyum sağlıyor, aslında çoğunlukla başarılı
kişileriz. Yalnızca bazen insanların hoş karşılamadığı ve
ahlak dışı bulduğu şekilde yaşıyor, düşünüyor ve kararlar
alıyoruz. Hoşunuza gitmeyen insanlara nasıl davranmalısınız?”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Ebeveynimden
çok şey öğrendim.Başka insanların yol açtığı duygusal
etkileri sınrılamayı öğrendim. Sevginin son derece güvenilmez
olduğunu öğrettiler bana, dolayısıyla sevgiye asla güvenmedim.” </span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Özellikle
ebeveynimin değişken duygusal yaşamı kimsenin beni korumayacağına
inanmama yol açtı. Güveni başkalarında aramak yerine kendime
güvenmeyi öğrendim. “ </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Bir
seçme şansları var, ya benim kontrolüm altına girerler ya da
sonuçlarını göze alırlar. Belki tanrı da böyle düşünüyor,
bu yüzden bazen çocuklarını öldürüyor.”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Gerçek
bir güç sahibi olmak isteyen sosyopatlar, en büyük gücün
kendilerine karşı kazandıkları güç olduğunu fark ederler.”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Duyguları
gelişmemiş kişiler aşırı duygusal insanların yanında bozguna
uğrarlar. Bu anlamadığınız bir dilde size küfredilmesi
gibidir.”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Genler
riskle ilgili değil, söz konusu olan daha büyük bir duyarlılık
yaşanması. Çocukken herşey yolunda giderse yaşamınızı alt üst
etmesini beklediğiniz aynı genler sizi daha güçlü ve mutlu
kılabilir. Bu kırılganlık değil iyi ya da kötü biçimde
etkilenmedir.” Jay Belsky</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;">*”Gotik
vampir efsanesinde, gece yaratığının varlığı doğaüstü
güçlerle açıklanmakta. Oysa günlük hayatta sosyopatın varlığı
çok daha zor açıklanabiliyor. Acaba benim öyküm de bu yüzden
sizi düş kırıklığına uğratmış olabilir mi, yani bir efsane
değil yalnızca bir insan oluşum...”</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">Confessions of a
Sociopath</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">M.E.Thomas</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 293</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Say Yayınları</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2015</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Ekin Duru</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> Psikoloji </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-79382648973723920022018-04-21T16:39:00.002+03:002021-02-26T20:34:35.135+03:00CERRAH - TESS GERRITSEN<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-jfGUi6fxBmA/WtpLRTTNyGI/AAAAAAAALw8/VRSmmvxBtiouI-BQx4YxXMfsnYxTg4oLACLcBGAs/s1600/cerrah.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="650" data-original-width="450" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-jfGUi6fxBmA/WtpLRTTNyGI/AAAAAAAALw8/VRSmmvxBtiouI-BQx4YxXMfsnYxTg4oLACLcBGAs/s320/cerrah.jpg" width="221" /></a></div>
<br />
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Bir
arkadaşımın deyimiyle gökkuşağı tadında bir kitaplığım
var. Genelde ağır olduğunu düşündüğüm kitaplar arasına daha
rahat okunan ve sürükleyici kitaplar koymak, okuma durumunun daha
rahat devam etmesini sağlıyor. Bu türlerden biri de polisiye gerilim tarzında romanlar. Arada popüler kitaplara da yer vermek
gerektiğini düşünüyorum, gerçekten iyi yazıldıkları sürece.
Tess Gerritsen ile tanışmam bu kitapla oldu. Ve tabi dedektif
Rizzoli ile...Bu kitabı 11 sene önce okumuş olmam şaşırtıcı
aslında daha yakın zamanda okumuş gibi hissettim.</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitap
katilimizin geri dönüşünü müjdelemesi ile başlıyor. 2 sene
önce işlenen cinayetlerin sonuncusunda vurulan bir katil ve şimdi
aynı şekilde kaldığı yerden devam eden başka bir katil. Bir
önceki katili vuran Dr. un yaşadığı kasabada cinayetler yeniden
başlıyor, bunun bir tesadüf olmasını beklemiyoruz. Katil
daha önce tecavüze uğramış kadınları hedef alıyor ve onları
gerçekten oldukça vahşi ritüellerle öldürüyor. Kitapta bu
detayların ve aslında en çok katilin iç sesi ile duygularının,
düşüncelerinin verilmesini sevdim. İpuçlarını takip eden
dedektif Rizzoli ve arkadaşları, cinayetlerini artık seri hale
getirmiş olan katilimiz. Klasik bir polisiye gerilim kitabı. Farklı
kılan ise oldukça fazla tıbbi detaya yer verilmiş olması ve bu
detayların anlayabileceğimiz şekilde ifade edilmesi. Yazar mesleği
ile hikayesini gayet güzel ve anlaşılır harmanlamış. Bu
bilgiler olayları, kurbanları ve katili daha gerçek kılıyor ve
bu da haliyle okumayı daha keyifli hale getiriyor.</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Sürükleyicilik
kitabın ilk sayfalarından başlıyor ve bana göre kitabı bitirene
kadar huzur bulamıyorsunuz. Katili tahmin etmeye çalışmak bu tarz
kitapları okurken belki de istemsizce yaptığımız bir girişim
ancak yersiz. Yazarın bizim için sürpriz bir son'u var. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Bu
kitaptan sonra birkaç kitabını daha okudum, ben Dr. Isles 'ın
olduğu kitapları daha keyifli buluyorum. Her biri bu kitap gibi
sürükleyici ve okuması keyifli kitaplardı. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Bir
ara Rizzoli &Isles adlı diziyi de takip etmedim değil. Hatta
ilk defa bir kitabın, tv yapımından çok daha fazla keyif aldım.
Karakterler çok uygun seçilmiş ve kitaptan diziye geçmek çok
tanıdık ve güzel oldu. Dr.Isles rolündeki Sasha Alexander ise
kesinlikle favorimdi. Dvd formatında tüm bölümlerin bir arada
olduğu setleri de bulmanız mümkün.</i></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; display: inline !important; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-i9MYKvgntEo/WtpLh3lBMmI/AAAAAAAALxE/sDDcyILAF1Y_YDxEP0RWemJCMkXrW1lXACLcBGAs/s1600/rizzoli%2B%2526%2B%25C4%25B1sles.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1500" data-original-width="1066" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-i9MYKvgntEo/WtpLh3lBMmI/AAAAAAAALxE/sDDcyILAF1Y_YDxEP0RWemJCMkXrW1lXACLcBGAs/s320/rizzoli%2B%2526%2B%25C4%25B1sles.jpg" width="227" /></a></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<i style="font-family: Candara, sans-serif; font-size: large;">Özetle
polisiye gerilim türü için detaylar nedeni ile fazladan
beğendiğim, iyi bir kitap, sürükleyici ve okunası bir kitap
diyebilirim.</i></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Keyifli
okumalar,</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sevgiler...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b>The Surgeon<b> </b></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b>Tess Gerritsen</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 296</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Doğan Kitap</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2006</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Ali Cevat Akkoyunlu</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> Polisiye- Gerilim</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><u> </u></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-_tkof--4Cic/WtpMO6jKuSI/AAAAAAAALxM/cgmUgcJ-x1YrnQVpdMLN_SlhcrmOPkiuQCLcBGAs/s1600/tess%2Bgerritsen.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="268" data-original-width="188" height="200" src="https://3.bp.blogspot.com/-_tkof--4Cic/WtpMO6jKuSI/AAAAAAAALxM/cgmUgcJ-x1YrnQVpdMLN_SlhcrmOPkiuQCLcBGAs/s200/tess%2Bgerritsen.jpg" width="140" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Dr.
Tess Gerritsen 1953, San Diego, California da doğdu. Stanford
Üniversitesi'nde antropoloji konusunda lisans yaρtı, Кaliforniya
Üniversitesi'nden de tıp diploması aldı. Doğum iznine ayrıldığı
sırada ilk romanı Geceyarısından Sonra Gelen Telefon'u yazdı.
Romantik gerilim olarak tanımlanan bu kitabı aynı türde sekiz
roman daha izledi. New York Timesın en çok satan kitaρ olarak
tanıttığı Hasat ile tıbbî gerilim romanları yazmaya başladı.
Şu anda Main'de yaşıyor. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-78168897556925316152018-04-19T15:24:00.001+03:002021-02-26T20:34:48.475+03:00İLE - ORUÇ ARUOBA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-lQZvfKWeKT4/WtiDuxyD5NI/AAAAAAAALvk/f4ZUJxYag8Ijcjg_zAO1jJPoTfgI0wUFACLcBGAs/s1600/%25C4%25B0LE.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="399" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-lQZvfKWeKT4/WtiDuxyD5NI/AAAAAAAALvk/f4ZUJxYag8Ijcjg_zAO1jJPoTfgI0wUFACLcBGAs/s320/%25C4%25B0LE.jpg" width="211" /></a></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Birkaç
sene önce, hayatımın duygusal olarak dağıldığım bir
döneminde, çok kıymetli bir arkadaşımın tavsiyesi ile tanıştım
Oruç Aruoba ile. Kitaplığımda fazlaca felsefe alanında kitaplar
vardır, ağırdır ama okunasıdır. Ancak en büyük ayıbım bu
kadar iyi bir Türk felsefecimiz olduğunu bilmiyor olmam oldu. Oruç
Aruoba akademisyen, felsefeci, yazar,şair ve çevirmen'dir. Aruoba
okumaya “İle” ile başladım. </i></span></span>
</div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Belki
içinde bulunduğum dönemle ilglili olarak oldukça etkileyici ve
sarsıcı buldum. Bizlere temelden beri öğretilen,
gördüğümüz,duyduğumuz tüm o ilişki kavramı tamamen yerle bir
oldu içimde. Başka bir şekil almaya başladı okudukça. Her
satır, her kelime hatta Aruoba okurken her bir noktalama işareti
bile anlamları, ifadeleri tamamen değiştirebiliyor. Ama sonuçta
hep size kalıyor tamamlamak, anladığınız gibi, hissettiğiniz
gibi ya da dilediğiniz gibi. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitap
3 bölümden oluşuyor ve aslında adı “İlişki Defteri” olarak
geçiyor “Önce- Başlangıçtaki Defteri Getirene” adanıyor.
Sonraki bölüm “İlişki Defteri” ve son bölüm “Sonra- Bütün
önceki ve sonraki gelerek Getiren'lere / giderek Götüren'lere”
adanıyor. Bitmiş bir ilişkinin ardından gidene yazılmış
sayfalar geliyor ardı ardına.Her biri içinde sayısız sorular,
sorgulamalar, açıklamalar, kırgınlıklar,anılar barındırıyor.
Aslında bir noktada o kadar tanıdık ki her bir satır. Her birimiz
bir şekilde ilişki-ler içinde olduk, hissettik, yaşadık. Ancak
bu kitap bildiğimiz,tanıdığımız o klasik ilişki anlayışının
yerine çok daha sağlıklı ve aslında çok daha doğru olduğunu
düşündüğüm bambaşka bakış açılarının tohumlarını
ekiyor insanın zihnine. Ve siz onları her bir sayfa ile daha da
büyütüyor, daha anlamlı hale getiriyorsunuz, büyük oranda
farkında olmadan. Tüm bu süreçte okuyucuya da sesleniyor Aruoba. “Ey okur” adı ile aslında 3. kişi olarak okuyoruz
kitabı ve Aruoba orada olduğumuzu biliyor. Kaptırıp
gidemiyorsunuz okurken, “dur”duruyor ve “düşün”dürüyor.
İşte böyle aktif bir katılım içinde olmak çok daha verimli bir
okuma sağlıyor. En azından benim için durum kesinlikle öyle
oldu. Okuduğum kitaplarda genelde bazı kısımların altını
kurşun kalemle çizerim ancak bunda o kadar çok altı çizilesi
ifade var ki bir noktadan sonra sadece paragraf yanlarına ünlem
koymakla yetindim. Ve çok daha iyisi paragrafların çoğu soru ile
bitiyor veya bir sorgulama ile. İşte o noktada da boş bırakılan
alttaki kısmı kendim yazdım. Çünkü bana soruyor
biliyorum...Yaklaşık 8 sene önce okuduğum aynı kitapta kendi
notlarım, o zaman içinde bulunduğum ruh hali ve
kavramamla...Şimdilerde kitap yine elimin altında ancak yenisini
alıp yeniden tamamlamak istiyorum. Çünkü “İle” sıradan bir
ilişkiler kitabı değil, “İle” dönem dönem tekrar okunup,
her okumada farklı şeyler bulabileceğiniz “ilişkiler üzerine
felsefe”kitabı. İkisi çok ayrı ifadeler benim için. Şimdi
bazı yerleri daha farklı algılıyor daha farklı dolduruyorum
belki ama kitabın ektiği tohumlar çoktan filizlendi ve büyümeye
başladı bile. Onları “İle” ile tekrar sulamam, tekrar
canlandırmam gerek...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Unutuyoruz,
hayatın koşuşturmacası içinde bazı şeyleri atlıyoruz,
genellemelerin içine katılıyoruz zaman zaman. Yanlış olanları
doğru algılıyoruz. Bir röpotajında Aruoba kendisine sorulan;</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>-“Niye
unutuyor insanlar” sorusuna </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>-
“Sosyalleşiyorlarda ondan” </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>cevabını
verir. Ve haklıdırda. İlişkilerin hayatımızın önemli bir
parçası olduğunu düşündüğümüzde unutmamamız gerek. Bazı
kitaplar öğretmek ve hatırlatmak için var. “İle”kesinlikle
onlardan biri. Çok güçlü, çok içimizden ama bir o kadar yabancı
bize. Anladıkça, öğrendikçe daha tanıdık, daha bizden, daha
biz. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Felsefe
okumayı sevsin ya da sevmesin aslında herkesin okuması gerektiğine
inandığım bir kitap. Bu bir kişisel gelişim kitabı değil bu
bir “ilişkiler üzerine felsefe” kitabı ve bence aynı zamanda
“ilişkiler üzerine bir başucu kitabı”. Anlaşılması
zannedildiğinden çok daha kolay sadece biraz çaba, biraz
düşünce...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sevgilerimle;</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>19/04/2018</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b>İLE</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b>Oruç Aruoba</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 228</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Metis Yayınları</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 1999 </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> FELSEFE</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>KİTAPTAN
ALINTILAR ( Çok fazla aslında ancak bir kısmını ekleyebileceğim
) </b></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İnsanca
özlemler bu dünyaya uymuyorsa, bozuk olan bu dünyadır, insanca
özlemler, değil.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Her
insan bir uçurumdur.Başını döndürür kişinin gidip aşağı
bakınca.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Belki
temel hata sevgiyi bir “duygu” işi olarak görmekte- duygu yanı
yok değil; ama bu, bilinçle dengelenmezse- yalnızca duygusal
kalırsa- kişinin özgürlüğü pahasına yürüyor. Bu oluşumun
en önemli göstergesi, kıskançlık: sevginin tek yanlı
yozlaşması...Akıl dışı hale gelmesi,bilgiyi çeler hale
gelmesi...Sevginin iki kişinin ilişkisi olmaktan çıkıp, bir
kişinin ötekine yönelik bir tutumu haline gelmesi...”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İki
kişi ilişkilerini olduracak kadar kuramazlar: ama öldürecek
kadar bozabilirler,yaptıklarıyla.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Kişilerden
birinin, öteki kişinin beklediğini,istediğini,umduğunu, o hiç
beklemezken, istememişken,ummazken, gerçekleştirmesi –
kendiliğinden, ve ,onun için- Bir armağan, işte!”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sen
olarak sen; ben olarak ben- biz...İlişkinin güzelliği, ve,
yakıcılığı da, burada.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İlişki
için belirleyici olan, senin ile benim zamansal olsak, ne kadar
birarada bulunduğumuz değil, yaşamsal olarak,ne kadar şeyi
birlikte geçirdiğimizdir- bunun da nicelikle hiçbir ilgisi
yoktur."</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Uçurumun
karşılıklı iki yakasından, aynı anda,atlamak; dibi boylarken
de, ortada,bir kısa an,elele tutuşmak...Kim bilir, belki de her
ilişki, zaten, böyledir...”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Olanaksızlıktan
yola çıkan ilişki, ne çok gerçeklik katetse de yeniden
olanaksızlığa varır,sonunda; son olanaksızlığı da, belki,
ulaştığı en son gerçekliğidir.”</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sadakat,
kişinin kendinde bir kişiye yer ayırması, ve o yeri hep onun
için korumasıdır; sadakatsizlik; kişinin o yeri korumasını
savsaklamasıdır; ihanet ise; kişinin o yerine başka bir kişiyi
sokması"</i></span></span></div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Biz,artık,ayrı
olabiliyor idiysek, sen ile ben arasındaki şu “i l e” artık,
yok,demekti."</i></span></span></div>
</li>
</ul>
</div>
<div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Ve
bence kitabın içindeki en dolu, en kısa ama en uzun ifade;</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<pre class="western"><span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>"Kendi olarak, sana gelen</b></i></span></span></span>
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>sana gereksinimi olmadan, seni isteyen</b></i></span></span></span>
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen</b></i></span></span></span>
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan</b></i></span></span></span>
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>O, işte..."</b></i></span></span></span></pre>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>
</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
</ul>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<u> </u></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-_cItrEd4Y3U/WtiHqstrcnI/AAAAAAAALvw/KjDQqXW6WF452t3hQJlC_Fi-PoNcbsDDQCLcBGAs/s1600/ORU%25C3%2587%2BARUOBA.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="391" data-original-width="600" height="130" src="https://2.bp.blogspot.com/-_cItrEd4Y3U/WtiHqstrcnI/AAAAAAAALvw/KjDQqXW6WF452t3hQJlC_Fi-PoNcbsDDQCLcBGAs/s200/ORU%25C3%2587%2BARUOBA.jpg" width="200" /></a></div>
<div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA</b> </i></span></span>
</div>
<div align="LEFT" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><span style="color: black;">Oruç
Aruoba 1948'de doğdu. 1973'ten başlayarak Hacettepe, Tübingen,
Victoria-Wellington üniversitelerinde akademisyenlik ve öğretim
görevliliği yaptı. 1983'te üniversiteyi terketti, Istanbul'a
yerleşerek çeşitli yayın kuruluşlarında çalıştı, yazı ve
çeviri işleriyle uğraştı. Hume, Nietzsche, Kant, Wittgenstein,
Rilke, von Hentig, Celan ve Başo'dan çevirileri vardır.</span>
</i></span></span>
</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"><i><br /></i></span></div>
<div>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif; font-size: medium;"><i><br /></i></span></div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-40422960768314104862018-04-18T16:59:00.001+03:002021-02-26T20:35:01.096+03:00DİNLE KÜÇÜK ADAM - WILHELM REICH<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-bFuy9c1oB34/WtdLohfPslI/AAAAAAAALu0/RTjs4ORTrF4e9h6c0g2ky9LSYeHROZGPACLcBGAs/s1600/dinle%2Bk%25C3%25BC%25C3%25A7%25C3%25BCk%2Badam.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="268" data-original-width="188" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-bFuy9c1oB34/WtdLohfPslI/AAAAAAAALu0/RTjs4ORTrF4e9h6c0g2ky9LSYeHROZGPACLcBGAs/s320/dinle%2Bk%25C3%25BC%25C3%25A7%25C3%25BCk%2Badam.jpg" width="224" /></a></div>
<br />
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><i><span style="font-size: medium;"> Wilhelm
Reich, Freud'un öğrencilerinden biri olarak başlamış olsa da
yolculuğuna onun gölgesinde kalmadan kendi çalışmaları ile
bugün hala adından söz ettirebilmektedir. 2009 yılında bir
tavsiye ile edindiğim bu kısacık kitap içinde öyle büyük
sorgulamalar, idealler ve farkındalıklar barındırmaktadır ki,
1946 yılında yazılmış olmasına rağmen belki de hiç olamayacak
bir ideal insan öğretisidir. Bu kitabı okumuş olmak değil, bu
kitaptaki insan olabilmek ancak Reich'in amacına ulaşabilmesi demek
olabilir. Onun hala insanlıktan bir umudu olması demek aslında bu
satırlardaki onca öğreti ama kendi adıma ben onun kadar umutlu
değilim...</span></i></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitap
“Küçük Adam”lara aslında neden küçük olduklarını ve
aslında nasıl büyük bir yanılgı içinde olduklarını büyük
çoğunlukla oldukça sert ifadelerle anlatıyor. Ve bu küçük adam
olma durumundan sıyrılabilmek için ihtiyacımız olan tüm
sorgulamaları bir bir öğretiyor. Aile kavramından toplumsal
yaşama kadar her alanı kapsayan, tüm bunları bir bir kaleme
alırken yaşadıklarından, gördüklerinden ve içinde bulunduğu
dönem nedeniyle savaşlardan, soykırımlardan ve bunlardan beslenen
büyük adam zannettiğimiz aslında hiçte öyle olmayan insanlardan
yola çıkıyor. Gerçekte büyük adam olabilmek için ihtiyacımız
olan herşeyi bulabileceğimiz, her bir satırını dikkatle,
düşünerek, sorgulayarak okumamız gereken kendisi küçük ama
içeriği kutsal sayılabilir bir eser... Bu öğretileri bu kadar
net, bu kadar acımasızca, bu kadar sert bir şekilde önümüze
koyarken, bizden bir çok alanda geride olan bir zamanda yaşadığını
düşününce onun gerçekten büyük bir düşünür olduğunu kabul
etmemek imkansız. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitabı
okurken altını çizmek istediğiniz satırları bir araya
getirdiğinizde neredeyse tamamını çizmek gerekiyor. Her bir
satır, her bir kelime çok kıymetli. O yüzden okurken bir noktadan
sonra cümlelerin altını çizmeyi bıraktım. Çok seneler geçti
üstünden kitabı okuyalı ancak yorum için kitabı çıkardığımda
garip bir şekilde tekrar en başa döndüm ve tekrar okumaya
başladım. Ama gördüm ki her okuma, geçen yıllarda yaşadığımız
değişimlerle birlikte farklı anlamlar kazanıyor. Ancak netice
kesinlikle değişmiyor, insan olabilmeye açılan her bir sayfa, bir
dönem yapılan tüm sorgulamaları başa alıyor ve yeniliyor.
Başucu kitabı olabilecek kadar iyi, her bir satırdan sonra
dakikalarca düşünmeye itecek kadar sorgulatan ve bu
sorgulamalardan vardığınız sonuçları gördüğünüzde
kendinizden ne kadar uzakta olduğunuzu anlamanıza yetecek kadar üstün
bir çalışma. Herkesin okuması gerek belki ama herkes anlamayacak.
Ben bir nokta da bazı şeyleri aşabilmiş insanların
anlayabileceğine inanıyorum. Aslında sayımızın azımsanamayacak
kadar çok olduğunu da biliyorum ancak tüm bu değişimleri
gerçekleştirebilmek ve hayatımıza uygulayabilmek belki de bundan
çok yıllar sonra mümkün olabilecek kadar uzak. </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Kitap
sonlara kadar daha sert bir dille yazılmış olsa da son kısımlarda
okuyucuya, aslında tüm bu satırların onları daha insan
kılabilmek için, küçük adam olmaktan kurtulabilmek için
olduğunu hissettirerek daha yumuşak bir şekilde bitiyor. Birkaç
alıntı ekleyeceğim ancak daha önce de yazdığım gibi her bir
satır kıymetli, bu şekliyle tüm kitabı almak gerek.</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Ve
bir öneri de daha bulunabilirim, çevrenizde bu kitabı okuyan
insanlarla üzerinde uzun konuşmalar yapabilirsiniz. Bu bazı
şeyleri görmeyi ve anlamayı daha kolaylaştıracaktır. Her
okuyucu için.</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Okunmalı,
okutulmalı, her yaşa, her nesile...</i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sevgiler;
</i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b>Rede an den Kleinen Man</i></span></span></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b>Wilhelm Reich</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 154</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Payel Yayınları</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> Ekim 2009</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Şemsa Yeğin</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b></i> Felfese, Psikoloji</span></span><br />
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><b>KİTAPTAN
ALINTILAR</b></u></i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Newton
hakkında tüm bildiğin ağaçtan düşen bir elma gördüğü,
Rousseau hakkında da tek bildiğin tabiata dönme isteginden
ibarettir. Darwin'den tek öğrendiğin "güçlü olanın
hayatta kaldığı ama soyunun maymundan gelmediğidir"
Goethe'nin o alıntı yapmaya bayıldığın Faust'undan sadece bir
kedinin matematikten anladığı kadar anlarsin.<br />Iste
böyle aptal, yararsiz, böyle boş ve maymunsu birisin sen Küçük
adam.”</i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
</li>
</ul>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Saçmalarından
silahlı kuruluşlar oluşturuyor ve bir Yahudi'nin ne olduğunu
bile söyleyemeyen sen, on milyon insanı, on milyon «Yahudi »yi
doğruyorsun. İnsan bu yüzden sana gülüyor, bu yüzden ciddi bir
işi olduğunda sana bulaşmamaya çabalıyor ve bu yüzden sen,
batağa saplanıyorsun.<br />«Yahudi» sözcüğünü söylerken
kendini üstün insan sanıyorsun, bu sözcüğü söylemek sana
üstünlük duygusu veriyor. Buna gereksinmen var, çünkü
gerçekten de duyguların acınacak durumda."</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Boks
maçı yerine kitapçıya git, eğlence merkezlerine gitmek yerine
uzak ülkelere seyahat et. Doğayı düzeltmeye çalışma, onu
kavramayı ve korumayı öğren…”</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Bir
kadını ben, onunla nikahlı olduğumu kanıtlayan evlilik cüzdanım
olduğu ya da cinsel gereksinimimi giderebilmek için değil,
sahiden değer verip sevdiğim için kucaklarım.”</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>"Senin
cinsel açlık içinde olduğunu, diğer cinsten insanlara nasıl
şehvetle baktığını, dostlarınla aşk meseleleri üzerine pis
şakalar yaptığını, pis pornografik fantezilerin olduğunu sen
biliyorsun, ben biliyorum, herkes biliyor (...) Senin kafanda her
türlü ahlaksızlık marifeti oluşuyor. Benim sevgiyle
kucaklayışım senin yaşamında pornografik bir sahne haline
geliyor. Benim neden söz ettiğimi bilmiyorsun küçük adam.<br />Bu
yüzden hep geride kaldın küçük adam." </i></span></span></span>
</div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;">“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Senden
başka hiç kimse senin kurtarıcın olamaz!”</i></span></span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>"Daha
yüzyıllar boyunca dostlarını öldüreceksin ve bütün
halkların, proleterlerin önderlerini efendilerin olarak
ödüllendireceksin. Bir efendinin ardından diğerini
yücelteceksin. Sen yüzyıllar boyunca yaşamı korumak yerine kan
dökeceksin, celladının yardımıyla özgürlüğünü
temellendirdiğine inanacaksın..."</i></span></span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>"Evlilikten
doğmuş çocukları meşru, "evlilik dışı" çocukları
gayrimeşru olarak ayıran sen değil misin? Yeni doğmuş İsa'yı
yüceltiyorsun. Yeni doğmuş İsa evlilik cüzdanı olmayan bir
anneden doğmuştu. Sen evlilik dışı doğmuş, evlilik dışı
çocuk tanımayan İsa'yı tanrının oğlu katına yükselttin. Ve
sonra kendi küçük gerçekliğin içinde gerçek sevgin ve gerçek
nefretinle dinsel kanunlara dayanarak çocuklara saldırıyorsun,
sen sefil bir küçük adamsın! Sen otomobilinle büyük Galile'nin
tasarladığı köprülerden geçiyorsun. Bütün dünyanın küçük
adamı, sen büyük Galile'nin evlilik cüzdanı olmadan üç çocuk
sahibi olduğunu biliyor musun? Bunu okuldaki çocuklardan
saklıyorsun ve Galile'ye bu yüzden acı çektirmiyor musun?" </i></span></span></span>
</div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>"Bu
dünyada benim kim olduğuma karar verecek olan yalnızca benim,
başka hiç kimse değil. Ben biyolojik ve kültürel bir melezim ve
bütün sınıfların, ırkların ve ulusların fiziksel ve zihinsel
ürünü olmaktan, senin gibi saf ırk olmamaktan, şovenist
olmamaktan ve bütün sınıfların, ırkların ve ulusların küçük
bir faşisti olmamaktan dolayı gurur duyuyorum."</i></span></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>"Sende
gerçek büyük adamı tanıyabilecek his ve göz yok. Onun varlığı,
acıları, özlemleri, kavgaları, senin için verdiği mücadeleler
sana uzak ve yabancı şeylerdir." </i></span></span></span>
</div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><u> </u></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-5gUxcK5_FFs/WtdMvU3iCNI/AAAAAAAALu8/nm_o11CNHswnb1etT13qr2T8X7GpiZFHwCLcBGAs/s1600/wilhelm_reich.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1249" data-original-width="900" height="200" src="https://3.bp.blogspot.com/-5gUxcK5_FFs/WtdMvU3iCNI/AAAAAAAALu8/nm_o11CNHswnb1etT13qr2T8X7GpiZFHwCLcBGAs/s200/wilhelm_reich.jpg" width="143" /></a></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>24
Mart 1897'de Galiçya'nın Dabzou kasabasında ( Ukrayna) doğmuştur.
1918 yılında Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesine girmiş ve tüm
dallarda başarılı olarak 1922 yılında mezun olmuştur. Bu
süreçte psikanalize ilgi duymaya başlamış ve Freud'un yakın
ilgisiyle Viyana Psikanaliz Derneği'ne üye olmuştur.
Mezuniyetinden sonra burada bir çok çalışmalara katılmıştır.
Ayrıca Viyana üniversite hastanesinde nöropsikiyatri bölümünde
asistan olarak 2 yıl çalılmıştır. Freud'un libido kuramını
hem siyasal toplumsal bir çerçeve içine oturtmak hemde biyolojiye
bağlamak çabası içine girmiştir. 1927 de bu çalışmaları
üzerine ilk kitabını yayınlamıştır. Hitler'İn yönetimi ele
geçirmesiyle Viyana ve oradan Danimarka'ya kaçmıştır. Bu arada
psikanalizden de oldukça kopmuştur. 1956 yılında yaptığı
çalışmalar nedeni ile hakkında soruşturmalar başlatılmış ve
2 yıl hapis cezası çıkartılmıştır. 23 Ağustos 1956 yılında
New York'ta Reich ve arkadaşlarına ait tüm çalışmaları
kapsayan 6 ton kitap yakılmıştır. Mart 1957 yılında Lewisburg
cezaevine giren Reich aynı yıl orada hayatını kaybetmiştir. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-40397898680895565312017-10-11T14:55:00.003+03:002021-02-26T20:35:16.417+03:00SİYAH KAN / JEAN-CHRISTOPHE GRANGE<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-MrFU4UEawEM/Wd1azcYzbMI/AAAAAAAAJOw/x3Wv7wPrtyswXOJ8oLeOwqzHJcZuX2IEACLcBGAs/s1600/S%25C4%25B0YAH%2BKAN.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="364" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-MrFU4UEawEM/Wd1azcYzbMI/AAAAAAAAJOw/x3Wv7wPrtyswXOJ8oLeOwqzHJcZuX2IEACLcBGAs/s320/S%25C4%25B0YAH%2BKAN.jpg" width="194" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<i style="font-family: Candara, sans-serif; font-size: large;"><b> </b></i><i style="font-family: Candara, sans-serif; font-size: large;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;">Grange
ile tanışmam 2005 yılında okuduğum Siyah Kan ile oldu. O gün
bugündür bir çok kitabını okumuş olsamda benim için bu kitabın
yeri gerçekten çok başka... Bunu okuduğum her kitap için
söyleyemem, ancak bu kitap
konu,kurgu,tasvirler,okunabilirlik,farklılık ve gerçekten keskin
bir zekayı bünyesinde toplayabilmiş nadir eserlerden. Okumamın
üzerinden yıllar geçti, bir çok benzer kitap okudum ama öyle
sanıyorum ki “Siyah Kan” benim için bu türde her zaman en
iyiler arasında olacak.</span></span></i></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i> Kan,
vahşet, cinayet, seri katil, dedektifler, takipler, oyunlar,
beklenmedik anlarda gelen sürprizler ve beklenmedik bir son...Kitap,
katilimiz Reverdi'nin oldukça vahşi bir ritüeli ile başlar. Bu
ritüelde kendinden geçen Reverdi yerliler tarafından yakalanır ve
akıl hastanesine gönderilir. Ancak o bunu kabul etmez ve idamını
beklemek üzere hapishaneye gönderilir. Bu arada çokta başaırlı
olduğunu söyleyemeyeceğimiz bir gazeteci olayları araştırmaya
başlar. Reverdi hiç bir gazeteci ile görüşmeyi kabul etmediği
için katille iletişim kurmanın başka bir yolunu bulur. Reverdi'yi
kandırmaya çalışmak çokta akılcı bir hareket olmayacaktır ve
muhteşem bir oyun başlar... </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i> Konu
hakkında uzun uzun yazmak istemiyorum bence bu kadarı bile çok
fazla. Çünkü kitabı ilk sayfasından sonuna kadar aynı heyecan
ve keyfile okumak mümkün. Ne kadar az bilerek okursanız o kadar
keyif alırsınız :) Kitabın en güzel taraflarından biri de
psikolojik yönününde oldukça güçlü işlenmiş olması.
Karaktere dair detaylar, olaylara,mekanlara dair anlatım ve
tasvirler oldukça güçlü işlenmiş. Bu da kitabı okurken içine
girmeyi çok daha kolaylaştırıyor ve okumanın keyfini büyük
oranda arttırıyor. Reverdi'nin daha yakışır bir sonu hakettiğini
düşünsemde çokta üzerinde durmadım ve bu kitabı en iyi
polisiye/ gerilim kitaplarımın arasına büyük bir keyifle aldım...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i> Bu
kitabın filmi yapılmadı, okurlardan yapılmalı yorumları gelmiş
ve gelmeye devam ediyor olsa da ben her zaman kitapları filmlerden
daha keyifli bulmuşumdur. Muhtemelen bu kadar eski bir kitaba dönüp
film yapmazlar diye düşünüyorum ama kim bilir...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i> Kitabı
2005 yılında aldım ve okudum. Doğan Kitap, kitabı hala aynı
kapak ve aynı şekilde yayınlamaya devam ediyor ve etmeli. Türü
sevenler Grange kitaplarını mutlaka okumuşlardır diye düşünüyorum
ama “Siyah Kan”ı atlamışsanız eğer okumanızı tavsiye
ederim. Asla zaman kaybı olmayacaktır. 12 sene önce okumuş
olduğum halde hala hatırlıyor olmam bile iyi bir kitap olduğunu
gösterir diye düşünüyorum, ya da ben oldukça etkilenmiş
olabilirim :) </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i>Keyifli
okumalar dilerim...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i>11/10/2017</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i><b>Orjinal
Adı: </b>La Ligne Noir</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i><b>Yazar
: </b>Jean-Christophe GRANGE</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b></i> 458</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i><b>Yayınevi
:</b></i> Doğan Kitap</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b></i> 2005</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i><b>Çeviri
:</b></i> Şevket DENİZ</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i><b>Tür
:</b></i> Polisiye / Gerilim</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><u> </u></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-OhsVDPs5soo/Wd1baCrYoDI/AAAAAAAAJO4/f2sAaIqNCAknrITOKbaJ43Jpjged2DgXwCLcBGAs/s1600/grange.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="350" height="200" src="https://4.bp.blogspot.com/-OhsVDPs5soo/Wd1baCrYoDI/AAAAAAAAJO4/f2sAaIqNCAknrITOKbaJ43Jpjged2DgXwCLcBGAs/s200/grange.jpg" width="200" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA;</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: 13pt;"><i>15
Temmuz 1961 Paris doğumlu olan Grange eğitimini tamaladıktan sonra
serbest gazeteci olarak çeşitli gazete ve ajanslar için çalıştı.
1994 yılında çıkardığı “Leyleklerin Uçusu”isimli kitabı
o dönem en çok okunanlardan oldu ve 8 bölümlük bir dizi olarak
tv'de yerini aldı. Ardından çıkardığı kitabı ise “Kızıl
Nehirler”dir, filmi yapılmış baş rolünde Jean Reno oynamıştır.
“Taş Meclisi” isimli eseride sinemaya uyarlanmış ve oldukça
ilgi çekmiştir. Ardından sırası ile Kurtlar İmparatorluğu,
Siyah Kan, Şeytan Yemini, Koloni, Ölür Ruhlar Ormanı, Sisle Gelen
Yolcu ,Kaiken ve Lontano isimli kitapları yayınlanmıştır.
Yazarın tüm kitapları dilimize çevrilmiştir. Ayrıca Grange'ın
senaryo ve çizgi roman çalışmaları da
bulunmaktadır. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-72350621167542967812017-10-08T02:51:00.004+03:002021-02-26T20:35:28.860+03:00DEJA VU / JOHN HART<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-qoQ3SCHqzNM/V9Xsxts3noI/AAAAAAAAELA/WR4y80kOSVk3M1zaTMGUo3K8tzE8JIUKgCLcB/s1600/DEJAVU.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://3.bp.blogspot.com/-qoQ3SCHqzNM/V9Xsxts3noI/AAAAAAAAELA/WR4y80kOSVk3M1zaTMGUo3K8tzE8JIUKgCLcB/s320/DEJAVU.jpg" width="200" /></a></div>
<div align="JUSTIFY" style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Bir
anın gerçekliğine inanıp kimseye anlatamadığınız oldu mu?”
Kapak Yazısı</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div align="JUSTIFY" style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Geçen yıl, düşündüğümden uzun süren tatil döneminde yanıma aldığım kitaplar bitince
gittiğim yerde bu kitabı buldum. Öyle hemen gidip kitap
alabileceğiniz bir yer olmayınca elinizde olanlarla idare etmek
durumunda kalabiliyorsunuz :) Şikayetim yok, bu kitabı gerçekten
çok severek okudum ve bir gecede bitirdim. Ne yazarı ne kitabı
daha önce duymuşluğum vardı. Kitabın adı ve arka kapak yazısı
ise kitap içeriği ile (bence) kısmen alakasız kalıyor. Zaten
kitabın orijinal adı “King of Lies”. Dejavu'ya nasıl
çevrildiğini ben açıklayamıyorum :) </i></span></span>
</div>
<div align="JUSTIFY" style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Genç bir avukat
olan Work'ün bir süre önce annesi ölmüş ve aynı gece oldukça
güçlü ve başarılı bir avukat olan babası ortadan kaybolmuştur.
Hayatı; psikolojik problemleri olan kız kardeşi Jean, lüks
düşkünü eşi Barbara ve çocukluk aşkı olan Vanessa arasında
geçmektedir. Babasının cesedinin ortadan kaybolmasının üzerinden
onsekiz ay geçtikten sonra terk edilmiş bir alışveriş merkezinde
bulunur. Work artık miras nedeni ile şüpheli listesinin
başındadır. Herkes birbirinin yaptığını düşünürken Work
özel dedektifi ve kendi araştırmaları ile katili ortaya çıkarır.
</i></span></span>
</div>
<div align="JUSTIFY" style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Öyle çok farklı
bir konusu olmamasına rağmen yazarın kurgusu, ifadeleri, tarzı ve
anlatımı çok iyiydi. Hele birde sonunu hiç beklemediğim bir
şekilde bağlaması cidden çok başarılıydı. Okuru böyle ters
köşeye yatıran kitaptarı gerçekten seviyorum. Zaman zaman fazla
detay ile sıktığı oldu ancak onunda bir an önce sona ulaşmak
istememden kaynaklanmış olabileceğini düşünüyorum.</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Koridor'un 2006
yılında bastığı bu kitap, baktığım tüm kitap satış
sitelerinde tükenmiş olarak görünüyordu. Olur ya bir yerlerde
denk gelirseniz keyifle okuyabileceğiniz bir kitabınız daha
olacaktır.Hakkında uzun uzun yazacak pek bir şey yok, iyi bir
polisiye ve iyi bir kurgu. Türü sevenlerin mutlaka okumasını
tavsiye ederim, keyif alacaklarına inanıyorum. 12/09/2016</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sevgilerimle
:) </i></span></span>
</div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="font-weight: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b><span style="font-weight: normal;">Deja Vu</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b><span style="font-weight: normal;">John Hart</span></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b> 416</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b> Koridor Yayıncılık</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b> 2009</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b> Özgü Çelik</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b> Polisiye</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> <u> </u></i></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-nbGRsBDAAJU/V9Xs0FFLz8I/AAAAAAAAELE/3Y1em2t1fCYlW1b8ITs_3BooMJCNC3c2gCEw/s1600/JOHN%2BHART.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://3.bp.blogspot.com/-nbGRsBDAAJU/V9Xs0FFLz8I/AAAAAAAAELE/3Y1em2t1fCYlW1b8ITs_3BooMJCNC3c2gCEw/s200/JOHN%2BHART.png" width="173" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA </b></i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>John
HART 1965 yılında Amerika'da doğmuştur. 1988 yılında Davidson
College'inden mezun olmuştur. 2008 yılında ve 2010 yıllarında
polisiye gerilim türünde yazdığı iki kitabı ile en iyi roman
dalında üst üste iki defa Edgar Allan Poe ödülünü kazanmış
olan tek yazardır. Toplam 5 adet kitabı vardır. Ülkemizde
yalnızca 3 tanesi yayınlanmıştır. </i></span></span>
</div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-68448852673722040202017-01-09T22:50:00.002+03:002021-02-26T20:35:41.795+03:00EFSANE TANRIÇASI / P.C. CAST - TANRIÇA SERİSİ 7. KİTAP FİNAL<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-7OtKdptTjcc/VmdedQAK6XI/AAAAAAAADYA/XtjQ_W_bTkc/s1600/TRUVA%2BTANRI%25C3%2587ASI.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-7OtKdptTjcc/VmdedQAK6XI/AAAAAAAADYA/XtjQ_W_bTkc/s320/TRUVA%2BTANRI%25C3%2587ASI.jpg" width="207" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
“<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Hayatta
ve aşkta ikinci bir şans elde edilebilirdi...Ama bir şartla...”
Arka Kapak</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Sevgili
P.C. Cast'in yedi kitaptan oluşan tanrıça serisinin son kitabına
geldik...Yine sevdiğim birşeylerden ayrılıyor,uzaklaşıyor
hissi yaşıyorum. Seri bittiğinde hissettiğim gibi. Aslında bunun
bir seri olduğunu bilmeden ilk aldığım kitap Efsane Tanrıçası
olmuştu. Yani seriye son kitaptan başladım :) Bu diğerlerinden
biraz farklı, konu olarak mitolojiden ziyade efsane ve tarih
içerikli bir çalışma diyebiliriz. Tanrı ve tanrıçalar değil
efsanevi kral Arthur,Merlin ve Lancelot ile bir yolculuğa çıkıyoruz.
Tabi sebep olan yine bir tanrıça o ayrı :) </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Her
zamanki gibi 40'lı yaşlarına gelmiş yalnız bir kadın
kahramanımız var. Hayattan bıkmış bir fotoğrafçı olan Isabel.
Bir gün geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybeder. Bu
sırada Merlin ile yaşadığı aşka, Merlin'in Arthur ile gördüğü
bir öngörü yüzünden yaşadığı, içine kapanma ve kabuğuna
çekilme durumuna dayanamayan sevgilisi su tanrıçası Vivien bir
çözüm olarak, Arthur'un eşi Guinevere'i Lancelot'tan
uzaklaştırabilmek için,Lancelot'u kendine aşık edecek bir modern
kadının yardımına başvurmaktır. Buradan sonrası malum,kaza
geçiren Isabel bu şanslı kadın olacaktır ve tekrar hayata
döneceği için anlaşmayı kabul edecektir. Kral Arthur ile ilk
karşılaşma ve tanışması çok güzeldir ve beklenen şeylerin
hiç biri gerçekleşmez. Lancelot Isabel'e aşık olmaz, aksine
Arthur ve İsabel birbirlerine aşık olurlar. Ve bu aşkın
devamında hem kendileri için durumu düzeltmek hemde Kraliçe ve
sevgilisi Lancelot için kurtarıcı bir çözüm üretmek zorunda
kalacaklardır. Bu sürecin, modern bir kadının ortaçağda yaşamak
zorunda kalışından ve alışkanlıklarının tamamen farklı
oluşundan kaynaklanan komik olaylarla örülü anlatılması çok
eğlenceliydi. Kullandığı deyimleri o zamanın insanlarının
anlamadığında verdiği tepkiler ve bu yöndeki diyaloglar
gerçekten çok güldürdü. Serinin diğer kitaplarından
farklı,değişik ve güzel bir final kitabı olmuş. Diğer tüm
kitaplar gibi bunuda severek ve büyük bir keyifle okudum...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Hikaye
de Merlin ve Lancelot çok fazla boy göstermemiş ama gerekte yok
diye düşünüyorum, bu Arthur ve İsabel'in hikayesi...O nedenle
ben bir eksiklik hissetmedim. Serinin okuduğum ilk kitabı oluşu
aslında büyük bir artı oldu,çünkü diğerlerini okumama sebep
olacak kadar iyiydi. Bu da bana diğer kitaplardaki inanılmaz
diyarları keşfedebilme,tanrı ve tanrıçaların büyülü
hayatlarına göz atabilme ve mitoloji bilgime bambaşka bir pencere
açabilme şansı yarattı. Bu seri ile ilgili ayrı bir yazı
yazmayı düşünüyorum. Tüm kitaplar için genel bir değerlendirme
yazısı şeklinde. O nedenle şimdiye kadar, serinin tüm
kitaplarını sadece konuları ve bana hissettirdikleri çerçevesinde
değerlendirdim. Bu hikayeyi de sevdim ve sonuç olarak tüm seriyi
mutlaka tavsiye ediyorum. Biri ile başlayınca diğerleri zaten
kaçınılmaz oluyor. Bir gün mutlaka aklınıza
düşüyor...09/12/2015</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Şimdiden
keyifli okumalar diliyorum.</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sevgilerimle...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-9Sm3C8pk85M/VmdemjAodII/AAAAAAAADYI/roH_cJ_BfIM/s1600/TANRI%25C3%2587A%2BSER%25C4%25B0S%25C4%25B0.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="360" src="https://4.bp.blogspot.com/-9Sm3C8pk85M/VmdemjAodII/AAAAAAAADYI/roH_cJ_BfIM/s640/TANRI%25C3%2587A%2BSER%25C4%25B0S%25C4%25B0.jpg" width="640" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b>GODDESS of LEGEND</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b>P.C.CAST / 1960-ABD</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b> 389</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
:</b> PEGASUS YAYINLARI</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b> 10/2013 – 1. BASKI</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b> GİZEM ONAT</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b> ROMAN / FANTASTİK</i></span></span><br />
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span>
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u> </u></i></span></span><br />
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><br /></u></i></span></span>
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-55K2N2tlWUs/VmmKpKAMJvI/AAAAAAAADeA/jF7R2ud1m7w/s1600/p.c.cast.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://2.bp.blogspot.com/-55K2N2tlWUs/VmmKpKAMJvI/AAAAAAAADeA/jF7R2ud1m7w/s200/p.c.cast.jpg" width="163" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA;</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i>1960
ABD doğumlu yazar P.C. Cast, romantik/fantazi dalında yazdığı
kitaplarla öne çıkmıştır. 7 kitaptan oluşan Tanrıça Serisi
ile çeşitli ödüller kazanan yazarın en büyük başarısı, kızı
Kristin Cast ile birlikte yazdığı “Gece Evi” serisi olmuştur.
2005 yılında kaleme almaya başladıkları seri 12 kitaptan
oluşmaktadır. Yazmaya devam eden yazarın “Gece Evi” serisi
film hakları Davis film tarafından satın alınmıştır.</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-46931795429032912462016-11-23T22:24:00.001+03:002021-02-26T20:35:52.859+03:00GAZİ VE FİKRİYE - HIFZI TOPUZ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-MaOIMuFTlkI/WDXqrd19zqI/AAAAAAAAFGA/N2Bzto8xgKAZcJUiv7dMnuy5pIQNzTi_QCLcB/s1600/Gazi-ve-Fikriye.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-MaOIMuFTlkI/WDXqrd19zqI/AAAAAAAAFGA/N2Bzto8xgKAZcJUiv7dMnuy5pIQNzTi_QCLcB/s1600/Gazi-ve-Fikriye.jpg" /></a></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #444444;">“<span style="font-size: medium;"><span style="font-family: "candara" , serif;"><i>Beni
iki kadın çok sevdi: Biri yalnız ben olduğum için, öteki mevkim
için.” (Arka kapak yazısı)</i></span></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #444444;"><br />
</span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i> Bu
kitabı özetleyebilecek en güzel cümle Mustafa Kemal’in dilinden
kardeşi Makbule’ye dökülen bu kelimeler aslında. Kesinlikle
büyük bir itiraf, hatta büyük bir pişmanlık ifadesi. Kitabı
bitirip bu cümleyi okuduktan sonra ben M. Kemal’in pişmanlığını
sezdim. Mustafa Kemal gibi dünyaya kafa tutmuş, aldığı doğru
kararlarla bir milletin geleceğine şekil vermiş birisi bile
hatalar yapabiliyor. Belki en son söylenmesi gerekeni başta
söyleyeceğim ama “Çok yazık olmuş Fikriye’ye, çok büyük
haksızlık edilmiş.”</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #444444;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: "candara" , serif;"><i> Fikriye;
duygusal, iyi yürekli, cesur bir Türk kadını. Kendini tüm
benliğiyle sevdiği adama adamış bir âşık. Paşası (M. Kemal)
için yapamayacağı tek bir fedakârlık dahi yok. Canını bile
vermekte tereddüt etmez. Öylesine derin belki de saplantı
derecesine varmış bir aşk… kitabın arka kapağında da
belirtildiği gibi; Mustafa Kemal’i karşılık beklemeden,
yürekten ve sadece “o” olduğu için seven annesinden sonraki
tek kadın Fikriye. Ama bu aşk ona sadece mutluluk getirmiyor,
acılar, bekleyişler, ayrılıklar ve hayal kırıklıklarını da
beraberinde getiriyor. Fikriye’nin Gazi’ye olan aşkının küçük
yaşlarda başladığını görüyoruz kitapta. Küçüklüğünden
beri amcasının üvey oğlu olan ara sıra evlerine gelen “Kemal
Ağabeyi”ne derin bir hayranlık duyuyor. İşte aşkı da bu
hayranlıkla başlıyor. Yıllarca kimi zaman kendi içinde kimi
zaman açık açık gösterdiği bu hayranlığıyla bıkmadan,
usanmadan, yorulmadan her gittiği görevden dönmesini ve Mustafa
Kemal’e kavuşmayı bekliyor. Zübeyde Hanım’ın Makbule’nin
bu durumdan memnun olmadığını bile bile vazgeçmiyor. Çünkü
biliyor ki Mustafa Kemal’in de ona karşı duyguları var. Fikriye
her ne durumda olursa olsun yanında oluyor. Hayatının en güzel,
en mutlu yılları Mustafa Kemal’in yanında olduğu, birlikte
yaşadıkları Ankara’daki o iki yıl. (Kitabın sonundaki
açıklamada Fikriye’nin ailesi tarafından bu süre de imam
nikahıyla evli oldukları söyleniyor, ancak M. Kemal’in yakınları
bunu doğrulamıyor.) Fikriye’ye ve aşkına öylesine hayran
kaldım ki sadece ondan bahsettim. Lakin kitap tabii ki de sadece
bundan ibaret değil. Mustafa Kemal’le ilgili öyle güzel detaylar
var ki ona olan hayranlığım daha da arttı. </i></span></span>
</span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i> Kitap
Fikriye’nin ve ailesinin tanıtılmasıyla başlıyor. Ve Mustafa
Kemal’le, ailesiyle ilgili daha önce duyduğumuz ve hiç
duymadığımız olaylarla devam ediyor. Mustafa Kemal’in doğumu,
okuduğu okullar, katıldığı savaşlar, kazandığı zaferler,
ülkeyi içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için verdiği
mücadeleler ve modern bir ülke yaratmak için yapılan devrimler de
var kitabımızda. Bunlarla birlikte M. Kemal’in kişiliği,
fikirleri, prensiplerine de örneklerle sunulmakta. </i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #444444; font-size: medium;"><span style="font-family: "candara" , serif;"><i> Tabii
ki bir de Latife var. Aşkın diğer kadını Latife. Sanırım hiç
sevemeyeceğim onu Fikriye’ye gösterdiği tavırlar yüzünden.
“Veda” filmiyle başlayan hoşnutsuzluğum kitabı okurken
katlanarak devam etti. Benim için hep M. Kemal’in söylediği gibi
onu mevkisi için seven, kıskanç bir kadın olarak kalacak. (Bu
cümlelerden de belli oluyor zaten Fikriye hayranlığım</i></span><span style="font-family: "wingdings" , serif;"><i></i></span><span style="font-family: "candara" , serif;"><i>
)</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #444444;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: "candara" , serif;"><i> Kitabın
diğer özelliklerine de bakacak olursak: Kitabın ilk baskısı
Kasım 2001’de yapılmış. Aşk ve tarih Hıfzı Topuz’un usta
kalemiyle enfes bir şekilde romanlaştırılmış. Anlatım
okuyucuyu sıkmayacak şekilde gerçekler değiştirilmeden,
kanıtlarıyla veriliyor. Bu da kitabı daha etkileyici hale
getiriyor. Kitap on altı bölümden oluşmakta ve olaylar sırasıyla
aktarılıyor. Kitapta hoşlanmadığım tek nokta Mustafa Kemal ve
Fikriye’ye ait fotoğraflar kitabın hatta bölümün ortasında
verilmiş. Bence en sonda verilmesi daha güzel olurdu. </i></span></span>
</span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i> Kesinlikle
okunması ve kütüphanenizde bulunması gerektiğini düşündüğüm
muhteşem bir yapıt. Okuyun ve Mustafa Kemal’e bir de bu açıdan
bakın.</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i>Keyifli
okumalar…</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif; font-size: medium;"><i>Elif KURT</i></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i><br /></i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i>Kitap
zaten başlı başına altı çizmesi gereken cümlelere sahip ama
yine de ben birkaç cümle yazmak istedim.</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i><u>Kitaptan
alıntılar:</u></i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i>*
“Mustafa Kemal’in gözünde herkes çocuktu. O en yakın
arkadaşlarına bile kendine özgü konuşmasıyla ‘çucuk’ diye
seslenirdi.” (sy 58)</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i>*
“Amerikan mandası diye çırpınanlar, düşman işgali altındaki
bu millete ve bize inanmayarak ve bizim hayal ve macera peşinde
koştuğumuzu sananlardır. Bunlar umutsuzluk ve bozgunculuk içinde,
gerçeklerden uzak yaşayan, ne yapacaklarını ve ne yapıldığını
bilmeyen insanlardır.” (sy 144)</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i>*
“düşmanlarımızın bayrakları babalarımızın ocakları
üstünden ve mabetlerimizin çevresinden çekilinceye kadar
savaşmayı sürdüreceğiz. Kendi hükümetimizin yönetimi altında
bedbaht ve mutsuz yaşamak, yabancı esareti altında kavuşacağımız
mutluluklardan bin kez üstündür.” (sy 167)</i></span></span></div>
<br />
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i>*
“…Aile tek eşli evliliğe dayanacaktır. Kadınlar milletimizin
gerçek anaları olacaktır. Fikret’in dediği gibi, ‘Elbet sefil
olursa kadın alçalır beşer (insanlık). Kaçgöç kalkacak,
tesettür kalkacak, çok karılık kalkacak. Bir gün o günlere
erişeceğiz…” (sy 174)</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i><br /></i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i><b>Adı:</b>
Gazi ve Fikriye</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i><b>Yazar:</b>
Hıfzı TOPUZ</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı:</b> 286</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i><b>Yayınevi:</b>
Remzi Kitapevi</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi:</b> Ekim, 2015 (24. Baskı)</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i><b>Tür:</b>
Tarihsel Roman</i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u> </u></i></span></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-d1CTBzVFob4/WDXr78JNgwI/AAAAAAAAFGE/3UIKEwohJfkUSQxlE_p6F3DvYK6hXWjCwCLcB/s1600/hifzi-topuz.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://3.bp.blogspot.com/-d1CTBzVFob4/WDXr78JNgwI/AAAAAAAAFGE/3UIKEwohJfkUSQxlE_p6F3DvYK6hXWjCwCLcB/s200/hifzi-topuz.png" width="200" /></a></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u><br /></u></i></span></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="color: #444444; font-size: medium;"><i><b>Yazar
hakkında:</b></i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #444444;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>1923
yılında</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stanbul"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İstanbul</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>’da
doğdu.</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Galatasaray_Lisesi"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Galatasaray
Lisesi</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>’ni
(1942),</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stanbul_%C3%9Cniversitesi_Hukuk_Fak%C3%BCltesi"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>’ni
(1948) yılında bitirdi.</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Strasbourg_%C3%9Cniversitesi"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Strasbourg
Üniversitesi</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>’nde
devletler hukuku ve gazetecilik alanlarında yüksek lisans (1957-59)
ve yine Strasbourg Hukuk Fakültesi’nde gazetecilik alanında
doktorasını yaptı (1960).</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>1947
yılında Akşam gazetesinde gazeteciliğe başladı.</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #444444;"> <a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Paris"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Paris</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>’te</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Unesco"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Unesco</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Genel
Merkezi’nde Özgür Haber Dolaşımı şefi olarak çalıştı
(1959-1983).1974-75 yılları arasında</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_Radyo_Televizyon_Kurumu"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>TRT</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>’de
Radyolardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı yaptı.</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #444444;"><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Vatan"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Vatan</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>,</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Milliyet"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Milliyet</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>ve
</i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Cumhuriyet"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Cumhuriyet</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>gazeteleriyle
çeşitli dergilerde diziler ve inceleme yazıları yazdı.</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Anadolu_%C3%9Cniversitesi"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Anadolu
Üniversitesi</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>,</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Galatasaray_%C3%9Cniversitesi"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Galatasaray</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>ve</i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stanbul_%C3%9Cniversitesi"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>İstanbul</i></span></span></a><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> </i></span></span><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Üniversiteleri
iletişim fakültelerinde basın, radyo-televizyon tarihi,
uluslararası iletişim ve siyasal iletişim dersleri verdi.</i></span></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: black;"><span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i><br /></i></span></span></div>
<div align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-size: medium;"><span style="color: #444444; font-family: "candara" , serif;"><i><br /></i></span></span></div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5422018314427568147.post-91816647507664724072016-11-23T21:50:00.001+03:002021-02-26T20:36:04.283+03:00İHANET NOKTASI - DAN BROWN <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-b-ethpVNapw/VoKaDx1wCCI/AAAAAAAADnc/M8iKoVURpps/s1600/%25C4%25B0HANET%2BNOKTASI.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-b-ethpVNapw/VoKaDx1wCCI/AAAAAAAADnc/M8iKoVURpps/s320/%25C4%25B0HANET%2BNOKTASI.jpg" width="201" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Yazarın
henüz çıkışını yapmadığı dönemde yazdığı bu kitabı,
“Da Vinci Şifresi” ile adını duyurduktan sonra diğer
kitapları nasılmış acaba diyerek edinmiş ve okumuştum. Tüm
Brown kitapları yorumlarında belirttiğim gibi, hangi kitabını
okursam okuyayım hala “Melekler ve Şeytanlar”ı tek geçmeye
devam ediyorum. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> İhanet
Noktası için, aksiyon ve maceranın oldukça üst noktalarda
yaşandığı, çıkış kitapları kadar iyi olmasa da yine çok iyi
araştırılmış, yine kurgu olan ama içine eser miktarda gerçek
bilgilerde yerleştirilmiş klasik Brown kitabı diyebiliriz. Kurgu
genel olarak Amerikan seçim sistemi ve Nasa ile ilgili konular
üzerine kurulu. ABD'de başkanlık seçimleri vardır ve iki büyük
rakipten biri diğerine açık ara fark atacak gibi görünmektedir.
Başkan bir gün Sexton'ın kızı Rachel'ı görüşmeye çağırır
ve onu kuzey kutbunda, NASA'nın bir keşfi ile ilgili araştırmaya
gönderir. Üzerinde canlı fosilleri olan bu göktaşı uzayda hayat
olduğunu göstermektedir ve bu durum NASA karşıtı olan Sexton'ın
seçim kampanyası için büyük bir darbe demektir. Bu araştırmalara
delta gücü ve olağanüstü araçlarda katılmıştır. Birileri
gerçeklerin ortaya çıkmasını istememektedir ve kutuplardaki bir
avuç insanın hayatı gerçek anlamda tehlikededir. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Biraz
bilim kurgu, biraz siyaset ve siyasi oyunlar,biraz entrika ve bir
miktar gerilimle birlikte polisiye tarzı iyi bir kurgusu olan
kitaba başladığınız zaman hemen içine dalıyorsunuz. Daha ilk
sayfalardan başlayan akıcılığı son sayfaya kadar sürüyor.
Altın Kitaplar'dan çıkan diğer Brown kitapları gibi bu da Petek
Demir'in ellerinde çevrilmiş ve gayet iyi olmuş. Karakterler yine
gayet iyi detaylandırılmış. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i> Film
tadında bir kitap okumak isteyenler için iyi bir seçenek
olabileceğini düşünüyorum. Brown'ın kalemi ile okurken
hayalinizde canlandırmanız hiç zor olmuyor. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Şimdiden
keyifli okumalar...29/12/2015</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>Sevgilerimle...</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><br /></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b> </b> </i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Orjinal
Adı: </b>Deception Point</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yazar
: </b>Dan Brown / 1964 - ABD</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Sayfa
Sayısı :</b> 511</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayınevi
: </b>Altın Kitaplar</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Yayın
Tarihi :</b> 04/2015</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Çeviri
:</b> Petek Demir</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>Tür
:</b> Roman / Macera</i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<u> </u></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-eisL08uQlxE/VoKOy_hXjsI/AAAAAAAADnQ/H6_SW1pvQ_k/s1600/dan%2Bbrown.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://2.bp.blogspot.com/-eisL08uQlxE/VoKOy_hXjsI/AAAAAAAADnQ/H6_SW1pvQ_k/s200/dan%2Bbrown.jpg" width="149" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><b>YAZAR
HAKKINDA;</b></i></span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i>22Haziran
1964 yılında Amerka'da doğan Dan Brown, Başkanlık ödülü
kazanmış matematik profesörü bir baba ve ilahiyat sanatçısı
olan bir annenin oğlu olarak bilim ve din gibi felsefelerin egemen
olduğu bir ortamda büyüdü. Eğitim hayatından sonra bir süre
okuduğu okulda İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra şifre
çözme ve gizli örgütlere duyduğu ilgi üzerine, 1996 yılında
ilk romanı olan “Dijital Kale” yi yayınladı. Ardından 2000
yılında, içinde bulunduğu bilim,din paradoksundan esinlenerek
kaleme aldığı “Melekler ve Şeytanlar” adlı kitabını
yayınladı. 2001 yılında yayınladığı, tekno-gerilim türündeki
sayılı eserlerden biri olan “İhanet Noktası”nda politikada
ahlak,gizli teknoloji gibi konuları işledi. Büyük babasının
mason olduğunu açıklayan Brown'un 2009 yılında yayınladığı
“Kayıp Sembol” adlı kitabında masonları işlemiş olmasının
nedeni buna bağlanmıştır. Son olarak 2013 yılında “Cehennem”
adlı kitabını yayınlayan Brown hala Amerika'da yaşamaya devam
etmektedir. Sanat tarihçisi ve ressam olan eşi Blythe,
araştırmalarına yardımcı olmakta ve kitaplarına fon
sağlamaktadır. </i></span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "candara" , sans-serif;"><span style="font-size: medium;"><i><u>www.danbrown.com</u></i></span></span></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
Uykusuz Okumalarhttp://www.blogger.com/profile/10329317191994921711noreply@blogger.com0