GÖLÜN DİBİNDEKİ EV - JOSH MALERMAN

        Josh Malerman'ın Kafes isimli kitabını oldukça başarılı bulmuştum. Bilinmeyenle yarattığı gerilim gerçekten çok başarılıydı ve kitabın sonunu da tamamı kadar etkileyici bulmuştum. Ardından çıkardığı Gölün Dibindeki Ev isimli kitabını çok uzun zaman sonra okuma fırsatım oldu.
Aslında temelde yine gerilim unsuru olarak bilinmeyeni kullanıyor. Kurguyu, gölün dibinde bir ev fikrini, hayal gücünü ve detayları çok beğendim. Etkileyici bir başlangıç ve devamında yine benzer bir okuma hali sürdürmüş olsamda, sonlara doğru bunu gerçekten iyi bir yere bağlayabilecek mi endişesi yaşadım. Bence bağlayamadı. Kafes kitabındaki gibi bir belirsizlik yaratmaya çalışmış ama onun kadar etkili olamamış. Eğer sonuna çok takılmadan okursanız detaylar ve kurgu kesinlikle çok başarılı.
         Amelia ve James'in ilk randevusu. Amelia'yı etkilemek adına farklı bir plan yapan James onu amcasının kanosu ile bir göl gezisine çıkarır. Birbirine bağlı 3 gölün ilkinden başlar randevuları. Sonra 2.göl ve bir şekilde 3. gölü keşfederler. Ancak 3. göl ilk ikisinden çok daha farklıdır. Daha kötü kokmakta, manzarası daha farklı, suları ilk iki göl kadar temiz olmayan kasvetli bir havaya sahip bir göldür. Bu gölde, ilk randevularında büyük bir keşif yaparlar. Suyun altında gerçek bir ev vardır. Hemde oldukça büyük ve her detayıyla gerçek bir ev. Sanki bir zamanlar suyun üzerinde, birilerinin yaşadığı, içindeki tüm eşyaları ile, katları, içinde havuzu, bodrumu, hatta saunası bile olan gerçek bir ev. Ancak tamamen suyun altındadır. Bu keşfin detayları için dalış malzemeleri ile tekrar gelirler ve evi dolaşmak için yaptıkları her dalışta evin farklı detaylarını görecek, bir süre sonra buna tamamen bağımlı hale geleceklerdir. Ve bir süre orada daha fazla kalabilmek için kendi sallarını bilee yaparlar. Evdeki herşey normal bir evde olduğu düzendedir. Dolaplardaki tabaklar, bardaklar, masadaki tuzluk, biberlik, koltuklar, eşyalar herşey sabit bir şekilde yerli yerindedir. Fizik kurallarına tamamen aykırı bu durumun ürkütücülüğü bir süre sonra evin içinde duydukları ayak sesleri ve uçuşan elbiselerle oldukça artar. Bu korku ile bir süre eve gitmeyi bırakırlar. Bize ait dedikleri bu ev onları ürküttüğü kadar kendine çekmeye ve normal yaşamlarında onları etkilemeye devam etmektedir. Günler sonra dayanamayıp daha fazlasını öğrenmek için tekrar o eve gittiklerinde herşey çok daha farklı ve ürkütücü bir boyut kazanacaktır.
         Josh Malerman'ın hayal gücünü ve yarattığı gerilimi seviyorum. Her ne kadar bu kitabını Kafes kadar etkileyici bulmamış olsamda yine de farklılığı ve evin içinde kitap kahramanları ile gezinirken yaşattığı paranoya kesinlikle çok iyi. Ayrıca oldukça zengin betimlemelerle satırları zihinde canlandırmayı kolaylaştırıp kitabın içine girmeyi de sağlayabiliyor. Bu da tabi satırların etkisini çok daha arttırıyor ki kitaplarda en sevdiğim detayların başında betimlemeler gelir. Belki bir miktar daha genç, en azından bana göre daha genç bir okuyucu kitlesine hitap ediyor. Bunu da okumadan bilemezdim. Dili, ifadeleri, çevirisi bakımından da okuması kolay, keyifli ve güzel oldu.
         Ben kitabı okurken ister istemez ilk kitabını referans aldığım için hayal kırıklığına yakın birşeyler hissettim diyebilirim. Yine de hayal gücü ve kurgusu için okuduğuma değdi. Yazarın diğer kitaplarında görüşmek üzere...
Keyifli okumalar;
21/09/2019



Orjinal Adı: A House at the Bottom of a Lake
Yazar : Josh Malerman
Sayfa Sayısı : 182
Yayınevi : İthaki Yayınları
Yayın Tarihi : 04/2019
Çeviri : Aslı Dağlı
Tür : Gerilim, Roman


                                                                                                                                        
Yazar Hakkında;
24 Temmuz 1975'te ABD 'de doğdu. Bir rock grubunda solist olan Malerman “Bird Box” tan önce yayınlanmamış bir kaç kitap daha yazmıştır. “Bird Box” ile 2015 yılında 3 farklı ödül almıştır. Hakları satın alınan kitabın filmi ise yapım aşamasındadır. Yaşamına Michigan'da devam etmektedir.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder