CESUR YENİ DÜNYA - ALDOUS HUXLEY

      Bir distopya sever olarak, okumak için geç kaldığım bir eser oldu, bir çok kere ara vererek okumak durumunda kalsamda neticede bitirdim. Cesur Yeni Dünya ile çok başka bir dünyanın kapılarından giriyor, zaman zaman ütopya mı distopya mı diye sorguladığınız satırlar arasında geziniyorsunuz. Bununda bir açıklaması var elbette.
     Cesur Yeni Dünya, f.s.632 yılında Londra'da geçer. Endüstri devi Henry Ford ve teknolojileri bu yeni dünya düzeninin kurucusudur. İnsana ve bildiğimiz dünyaya dair bir çok kavram bu dünyada yok edilmiş, yasaklanmış veya ayıplanmıştır. Örneğin aile kavramı, anne baba olmak ayıp sayılmış, din,felsefe,sanat,bilim tamamen ortadan kaldırılmıştır. İnsanlar Ford'un üretim bantlarındaki kuluçka tüplerinde, daha ceninken şartlandırmalarla ve fiziksel özellikleri ile meslekleri belirlenerek üretilmektedir. Bebeklik dönemlerinde Pavlon'un yöntemi ile şartlandırılarak ve uykularında hipnopedi yöntemi ile sadece bilmeleri gerekenler öğretilerek büyütülmektedirler. Ki bu süreçler aslında bizlerin daha doğmadan ailelerimiz,doğduğumuz ülke, ekonomik şartlar, inançlar vs. gibi konularda zaten kaderlerimizin ve yaşam şekillerimizin büyük oranda şekillendiği gerçek hayatın teknolojik boyutu diye düşünüyorum. Kendilerini kötü hissettiklerinde kullandıkları soma adlı bir uyuşturucu ile her zaman mutlu olabilmektedirler. Ahlaki yargıları, sorumlulukları, gelecek endişeleri, varlık,yokluk gibi sıkıntıları olmadan ve fiziksel olarak hiç yaşlanmadan belli bir süre yaşamakta ve sonra ölmektedirler. Genel olarak tüketici bir toplum oluşturulmuş ve aldıkları ile duydukları hazzın onları uyuşturması ve mutluluklarının sürdürülmesi sağlanmaktadır. Savaşsız,hastalıksız,herkesin üzerinde düşeni yaptığı kusursuz bir toplum oluşturulmuştur. Sorgulamak, düşünmek gibi kavramlara tamamen yabancı olarak şartlanan bu insanlar dışında bir de kendilerinden tel örgülerle ayrılmış bir alanda yaşayan ve vahşi olarak tabir edilen günümüz insanları da vardır. Onlar bildiğimiz geleneksel yaşam şeklini koruyan, aileler kuran, inançları olan insanlardır. Ve bu insanlardan biri cesur yeni dünyaya gelerek hem kendi bildiklerini hem onların yaşamlarını sorgulayacaktır.
     Kitap konusuna dair uzun uzun yazmak istemiyorum, çünkü distopya/bilim kurgu türünde bir kitap olsa da felsefi anlamda oldukça derin bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Birey olmayı, toplumsal yapıyı, toplum anlayışını, ahlaki kavramları, inançları bir çok konuyu sorgulamaya neden olacak satırlarla dolu ve gerçekten “Dolu” bir kitap. Yazıldığı tarihe baktığımızda günümüzde bile bu kadar adından söz ettirmesi ve hala bu denli etki yartabilmesi hem yazarın öngörülerinin ve değerlendirmelerinin hemde anlatımının ne kadar derin ve güçlü olduğunun en büyük göstergesi diye düşünüyorum.
     Yaratılan dünyanın işleyişine ve bu işleyişteki kusursuzluğa baktığımda daha çok ütopya türünde bir eser denilebilir. Aslında bakış açısına göre de değişir bu kimi okuyucu için ütopya iken, cesur yeni dünyaya gelen “vahşi” için tam bir distopyadır. Yazarın, kitabı yazmaya başladığında, tam olarak hangisi olduğuna kendisininde karar vermeden başladığını okuduğum bir yazısından anladığım kadarı ile, bu durum aslında kitabın içerik olarak daha zengin ve etkileyici olmasına neden olmuş. İngiltere'nin 1929 dan sonra içinde bulunduğu ekonomik krizleri biraz araştırdığımızda konunun çerçevesinin oluşumunu da görebiliyoruz.
     Ayrıca kitapta kullanılan karakter isimlerinin tarihteki önemli isimlerin birleşimlerinden oluşması da sonradan öğrendiğim bir detay oldu. Karakter isimlerinin bu kadar tanıdık gelmesi de bu şekilde açıklığa kavuştu :)
     Cesur Yeni Dünya siz nasıl görmek isterseniz aslında öyle bir tür. Ben kendi adıma distopya türünde, derin,keyifli,şaşırtıcı ve felsefi yönü ile fazladan başarılı bir eser okudum. Daha çok uzun seneler okunacak kadar iyi ve gerçek bir klasik.
Keyifli okumalar;

08/08/2018


Orjinal Adı: Brave New Worl
Yazar : Aldous HUXLEY
Sayfa Sayısı : 255
Yayınevi : İthaki Yayınları
Yayın Tarihi : 2017
Çeviri : Ümit TOSUN
Tür : Bilim Kurgu / Distopya



KİTAPTAN ALINTILAR;

  • Ne sebeple olursa olsun hatalarınızın üzerinde kara kara düşünmeyin. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir.” ( Aldous Huxley önsözünden)

  • Ev; boğucu bir yaşam; bir erkek,düzenli olarak doğuran bir kadın, her yaştaki erkek ve kız çocuklarından oluşanbir güruhun balık sitifi yaşadığı bir kaç küçük oda, hava alamazsın,boş yer bulamazsın, mikroptan arındırılmamış bir hapishane; karanlık,salgın hastalıklar ve kötü kokular.” (ev ve aile kavramının tanımı )

  • Soma; hristiyanlık ve alkolün bütün avantajlarına sahipti ama yan etkilerini taşımıyordu.” ( soma: kullandıkları uyuşturucu )

  • Eski berbat günlerde yaşlılar hayattan elini eteğini çeker, emekli olur,kendini dine verir,zamanlarını okumaya ve düşünmeye ayırırlardı: Düşünmeye!”

  • Hayır,asıl sorun şu: Nasıl olurda yapamam ya da daha doğrusu yapabilseydim ne olurdu; şartlanmam beni köleleleştirmeseydi.”

  • İnsan mutluluk konusunda düşünmek zorunda olmasa, yaşam ne kadar eğlenceli olurdu!”

  • Eğer farklıysan, yalnızlığa mahkûm oluyorsun. Yalnız olana acımasız davranıyorlar. Biliyor musun, beni her şeyden dışladılar."

  • Bundan 20 yıl sonra yaptıkların değil, yapamadıkların için üzüleceksin; dolayısıyla halatları çöz, güvenli limandan uzaklara yelken aç, rüzgarı yakala, araştır, düşle, keşfet.”

  • Entelektüel üstünlüğü, ahlakî sorumlulukları da beraberinde getiriyor. İnsan ne kadar yetenekli olursa, insanları yoldan çıkarma gücü de o kadar büyük oluyor.”

  • Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum.”
    ''Aslında'' dedi Mustafa Mond ''siz mutsuz olma hakkı istiyorsunuz!''

  • Bu da mutluluk ve erdemin sırrıdır; yapmak zorunda olduğun şeyi sevmek. Tüm şartlandırmaların amacı budur: İnsanlara, kaçınılmaz toplumsal yazgılarını sevdirmek.”

  • Herhalde Epsilonlar Epsilonluklarından memnundurlar.” dedi yüksek sesle. “Elbette memnunlar.Nasıl olmazlar ki?Başka birşey olmanın nasıl olduğunu bilmiyorlar....”

                                                                                                                                       


YAZAR HAKKINDA;


Aldous Huxley, 1894'te İngiltere'de doğdu. Birçok ünlü bilim adamı ve sanatçı yetiştirmiş olan Huxley ailesinden geliyordu. Oxford'daki Eton College'da okuduğu sıralar gözlerindeki bir rahatsızlık yüzünden kör olma tehlikesiyle karşılaşınca öğrenimine ara vermek zorunda kaldı. Sonradan Balliol College'ı bitirdi. Edebî inceliğini ve zekâsını olduğu kadar, insan ilişkilerine duyduğu ilgiyi de ortaya koyan “Ses Sese Karşı”adlı romanıyla başarı kazandı. 1932'de yayınlanan “Cesur Yeni Dünyaadlı romanı, ütopya klasikleri arasına girdi. 1937'de ABD'ye yerleşen Huxley, roman ve denemelerinin yanı sıra Hollywood'da senaryo çalışmaları da yaptı. 1950'ler ve 1960'larda yayınlanan “Algı Kapılarıve “Adagibi yapıtlarında, 1960'ların gençlik alt kültürlerine de esin sağlayacak bazı temalar ağırlık kazandı. Deneme ve incelemelerini Denemeler, Edebiyat ve Bilim, Ekoloji Politikası gibi kitaplarda toplayan Huxley, 1963'te Los Angeles'ta öldü.

1 yorum :

  1. Merhabalar,

    Aldous Huxley'in "Cesur Yeni Dünya" adlı romanından en beğendiğim alıntı şuydu: "Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlamayabilirsin; şimdi başla, şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla." "Cesur Yeni Dünya" romanından beğendiğim alıntıları paylaştığım yazımı izniniz olursa okumak isterseniz linkini şuraya bırakmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/aldous-huxley-cesur-yeni-dunya-romanindan-34-etkileyici-alinti/

    Güzel okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil