ATEŞ ÇEMBERİ - ALEXANDRA BRACKEN

      Son zamanların en çok okunan distopyalarından “Karanlık Zihinler” serisinin son kitabı “Ateş Çemberi”de nihayet bitti. İkinci kitap olan“Buz Kapanı”nı öyle büyük bir heyecanla okuyup bitirdim ve kitap öyle bir yerde bitti ki bu son kitabı beklemek zorunda kalmak çok can sıkıcı gelmişti. Distopya okumayı seviyorum evet ama bu seri benim için farklı oldu,güzel oldu,iyi geldi...
Belki biraz yoğun bir zamanıma denk geldiği için çok kendimi vererek okuyamadım, belki de 2.kitaptaki son öyle vurucu,öyle etkileyici olmuştu ki bu son kitap bende aynı etkiyi yaratmadı. Asla kötü değildi,beklenmedik ve iyi bir finaldi ama ben hala “BuzKapanı”nın etkisindeyim diyebilirim.
       Bir kısım okur çok yavaş ilerlediğinden şikayet ediyor ancak ben öyle düşünmüyorum. Evet her biri uzun kitaplar ancak gerçekten karakterleri,olayları ve mekanları o kadar detaylı ve iyi tasvir etmişki...Bir yerlerde bu mekanlar gerçekten var, karakterler bu olayları yaşıyor gibi hissediyor insan. Bu gerçekçiliği ve derinliği sağlayabilmek ancak detaylar ile mümkün olabilirdi. Hemen olayların içine dalmak yerine karakterileri tüm yönleri ile tanımak ve yaşanan olayları tüm detayları ile bilmek farklı şeyler. Belki de bu tarz distopyalar bu okurlar için uygun değildir. Biraz sabır gerektiren bir seri kesinlikle ancak harcanan zamana değer...
       Son kitabımızda Ruby büyümeye ve olgunlaşmaya devam ediyor, artık daha kendinden emin,daha güçlü ve özgüveni oldukça yüksek. Büyük kararlar alıyor ve uygulamaya geçme konusunda tereddütsüz davranıyor. Zaman zaman Cole ile yakınlaşmaları olsa da hala Liam için atan bir kalp...Liam böyle bir distopya için oldukça ütopik bir karakter olarak kalsada hala sevimli...Ancak bu kitapta fazla ön plana çıkartılmamış. Son sayfalarda yeri büyük o ayrı. Zu'nun tekrar dönüşü zaten muhteşemdi. Serinin en sevilen karakteri olduğunu söyleyebilirim. Dönüş konuşması ayrı güzel varlığı ile kitap başka bir güzel oldu.Vida'nın keskin tavırlarına sanki bu kitapta biraz daha alıştım sanırım o kadar rahatsız etmedi ama ben bir şekilde ondan tam olarak hoşlanmayı başaramadım...Chubs, kitap boyunca hep aynı kalan tek karakterdi sanırım. Sadece biraz daha olgunlaşmış olsa da “bizim Chubs” işte dedirtti :) Cole, bir kesimin (Liam severler diyelim) çok hazzetmediği bir karater. Liam' ı seviyoruz evet ama ben Cole'un hep başka bir havası olduğunu düşündüm. Daha kendine özgü, daha asil...Kitapta onun için hazırlanan sonu bu yüzden sevmedim çünkü ben Cole'u sevmiştim...Son olarak Clancy kitabın sonunda Ruby'nin ona yaptığı iyiliği zerrece haketmese de yaşadığı çocukluğu ve hayatı düşünürsek bir yanım ona hep sempati duydu diyebilirim. Karakterlerden bahsetmeyi tercih ettim olaylar konusunda vereceğim her bilgi seriyi okumayanlar için spoiler içerecek. Ama olayların nedenleri ve sonuçları kısmı son 100 sayfaya yayılmış olsa da bu kadar detaylı bir seri için fazla üstün körü anlatılmış diyebilirim.
       Serinin bitişine hem sevinip hem üzülürken ara kitaplar çıktığını öğrendim. “Karanlığın İçinden” adlı kitap hem seriye bağlı karakterlerden hem farklı karakterlerden oluşuyor ve finalden sonra yaşananları konu ediniyor. Ben devam etmeyeceğim, çünkü final benim için yeterliydi. Serinin çok beğenilmiş olması yazar için sevindirici olsa da ilk projesinde bu ara kitapların olmaması ve sonradan eklemesi biraz çıkarcı bir hareket gibi geldi. Ben bu seriyi tadında bırakıp,yepyeni bir çalışma ile karşımıza çıkmasını tercih ederdim. Bizi yine kendine hayran bırakacağından şüphem yok. Serinin fanları için bu muhteşem bir haber tabi o ayrı. Benim için “Ateş Çemberi” yeterli bir finaldi :) Ayrıca bu serinin film olması da kaçınılmazdı. Fox ile anlaşılan serinin en kısa zamanda yayınlanmasını bekliyorum. Kitap her zaman çok daha özeldir ancak bu serinin filmini mutlaka izlemek istiyorum. Umuyorum bir çok kitap uyarlaması gibi hayal kırıklığı olmaz...
       Distopya seven ve uzun uzun okurum sıkılmam diyen herkese mutlaka tavsiye ediyorum. Konunun akışı,tasvirler, karakterlerin iç dünyalarında gezinip,büyümelerine şahitlik etmek,onlarla üzülmek ve onlarla gülmek...Zoru başarmış olduğu içinde Bracken'ı tebrik ediyorum :) ( Bunu ingilizce yazmalıyım; “Congratulations Bracken!!!” ) - 03/06/2016
Sevgilerimle...


Orjinal Adı: In the Afterlight
Yazar : Alexandra Bracken
Sayfa Sayısı : 592
Yayınevi : Parodi Yayınları
Yayın Tarihi : 2016
Çeviri : Handan Arlı
Tür : Distopya







Hiç yorum yok :

Yorum Gönder