“Üst
rütbeli bir SS subayıyla evli olan 23 yaşındaki Erna
Petri,
alışverişten dönerken birbirlerine sarılmış ve yarı çıplak
halde yol kenarındaki bir çalılığın arasına gizlenmiş altı
çocuğa rastlar. Genç kadın, toplama kampından kaçtıkları
belli olan çocukları evine götürür. Kendisi de iki çocuk sahibi
olan kadın çocukların karnını doyurduktan ve onları
giydirdikten sonra ormana götürüp bir çukurun önünde sıraya
dizer. Petri, en büyüğü 12 yaşında olan 6 çocuğu, enselerine
kurşun sıkarak öldürür ve evine döner.”
Amerikalı
tarih profesörü Wendy Lower'ın inanılmaz bir bilgi birikimi ile
hazırladığı bu kitap ile Hitler döneminde yaşanan soykırım
vahşetinde, Alman kadınların rolünün ne boyutta olduğunu
neredeyse inanamayarak okudum. İçeriği ile tarihi bir kaynak kitap
olduğunu ve Yahudi soykırımının eksik parçalarını içerdiğini
düşünüyorum. Dönemin siyasi akışı nedeniyle akademik düzeyde
kariyer yapma şansı olmayan kadınlar; öğretmenler, sekreterler,
hemşireler,ss subay eşleri,Hitler rüyasına yürekten bağlı
Alman kadınları ve döneme uyum sağlamayı başkaldırmaya tercih
eden bir diğer grup...Bu kadınlar kendi meslekleri üzerinden,kendi
istekleri ile Yahudi soykırımını desteklemiş, bunu empoze etmeye
çalışmak dışında kamplarda,hastanelerde,okullarda (yukarıda
yaptığım alıntıda olduğu gibi)ve çevrelerinde soykırımın
aktif birer üyesi olmuşlardır.
Kötü
alışkanlık olarak niteledikleri davranışın, küçük yahudi
çocukları şeker vaadi ile kandırıp duvara vurarak ya da
ağızlarına dayadıkları silahlarla öldürmek olan kadınlar
düşünün...Bunu haklı sebeplere dayandırmak,bundan zevk almak ya
da bunu tamamen bir iş gibi görüp yapmak; bu kadınların hepsi
bunlardan bir kısmına dahil oldular...
Kitap,
bir kaç karakter üzerinden şekillense de döneme istinaden oldukça
geniş ve derin bir bilgi kaynağı olarak görülebilir. Suçlamalar,
yargılamalar ve duygusal yorumlara yer verilmeden tamamen bilgilerin
aktarıldığı çalışmada kimse parmakla gösterilmiyor. Hem
sosyolojik hem psikolojik olarak sıradan tabir edilen kadınların
nasıl birer cellata dönüştükleri detayları ile aktarılıyor.
Kadınlara değer verilmediği ve alt sınıf olarak nitelendirildiği
o dönemde, varlıklarını ve güçlerini göstermeleri için
kendilerince doğru olduğunu düşündükleri yolun bu olduğuna
inanıyorlar. Alman kadınlarının bile kendi içlerinde
sınıflandırıldığı bir oluşum düşünün. Saf ırk olmadığı
düşünülen Alman kadınlarının hamileliklerinin sonlandırılması
ve bir daha bebek sahibi olmamaları için tamamen
kısırlaştırılmaları gibi dehşet uygulamalara maruz kalan bu
kadınların şanslı(!) olanları cellat olmayı seçenler...Tüm
Alman kadınları bu soykırıma destek olmadı tabi ki...Ancak bunu
durduracak bir oluşum içine de girmeleri neredeyse mümkün
değildi.
Öğretmenler,
okullarda Alman çocukların zihinlerini nazizim ile yıkarken bir
yandan da Yahudi düşmanlığının tüm tohumlarını ektiler.
Sekreterler, Yahudileri belirleyip kamplara gönderilmeleri için
çalışmış, listeleri hazırlamış olan gruptur. Hemşireler,
hastanelerde saf olmayan Alman çocuklarının öldürülmesini
sağlamış, ölüm kamplarında Yahudilerle yapılan tüm vahşi
deneylerde rol almış ve öldürmüşlerdir. SS subaylarına
metreslik yapan bir grup ise yine SS subaylarla birlikte bir çok
vahşete aktif olarak katılmışlardır.
Kitabı
okumam oldukça uzun sürdü, içeriği dil ve anlatım olarak her ne
kadar akıcı olsa da konusu itibarıyla gerçekten ağır bir
çalışma. Sindirerek okumak ( ki sindirmek ne mümkün) gerekiyor.
Kitapta duygusal ve eleştirel ifadeler olmaması empati kurmayı da
oldukça kolaylaştırıyor. Ancak ne kadar uğraşırsanız uğraşın
anlamanın, öyle sanıyorum ki yaşamadan imkansız olduğu
durumlardan biri...Bir kadın olarak,bir anne olarak, bir “insan”
olarak, insan kavramına millet,din,dil,ırk gibi kavramlarla
sınırlamadan baktığım için anlamam öyle zannediyorum ki asla
mümkün olmayacak. Benim gördüğüm tek şey saf kötülük...
Kitabın
içeriği haritalar ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş. Bu yönü
ile de tarihi bir kaynak olma niteliğini arttırdığını
düşünüyorum. Anlatım kesinlikle akıcı ve dili çok
iyi,çevirisi çok iyi ancak konu ağır olduğu için ben ağır
ilerledim. Kitabın sonunda faydalanılan tüm belgeleri ve
kaynakları tarihleri ile görebilmeniz mümkün.
Konuya
istinaden önerebileceğim bir de film mevcut. Kate Winslet'ın
oynadığı “The Reader” adlı film, Nazi Almanyasında toplama
kampında gardiyan olan bir kadının yaşamı ve yargılanma
sürecini anlatmaktadır. Kitaptan bağımsız bir film,
izlemeyenlere tavsiye ederim.
Hitler
dönemine başka bir açıdan bakabileceğiniz çok iyi bir kaynak
kitap. Tarihe ilgisi olan herkes için oldukça detaylı ve başarılı bir çalışma. Tarih kitaplarımın arasında yerini aldı.
Sevgilerimle...18/04/2016
Orjinal
Adı: Hitler's Furies
Yazar
: Wendy LOWER
Sayfa
Sayısı : 327
Yayınevi
: Koton Kitap
Yayın
Tarihi : 02/2014
Çeviri
: Ebru SÜRMELİ
Tür
: Tarih