“Kaybedecek
daha fazla bir şeyim kalmadığında, bana her şeyi verdiler. Ben
olmayı bıraktığımda kendimi buldum. Rezil olduğumda ve hala
yürümeye devam ettiğimde kendi kaderimi seçmekte özgür olduğumu
anladım. Belki de bende yanlış olan bir şey var, bilmiyorum,
belki evliliğim biterken bile anlamadığım bir düştü... Bütün
bildiğim onsuz yaşayabildiğim halde hala onu yeniden görmek,
birlikteyken hiç söyleyemediğim şeyleri söylemek istediğim:
Seni kendimden bile çok seviyorum. Eğer bunu söyleyebilirsem o
zaman kendimle barış içinde yaşamayı sürdürebilirim, çünkü
bu aşk beni rehin aldı.." Kitaptan Alıntı
Paulo Coelho'nun
hemen hemen tüm kitaplarını büyük bir keyifle okudum. “Simyacı”
, “Şeytan ve Genç Kadın” ve “Veronika Ölmek İstiyor”
adlı kitapları favorilerimdi. Zahir ise, uzun zaman önce okuduğum,
ilk aldığımda kitaplığımda bir kaç ay beklemiş olan bir
kitap. Neden bir türlü başlayamadım bilmiyorum ama tüm
kitaplarım gibi aşkla aldığım ancak nazlanarak okumaya
başladığım bir kitap oldu. Okumamın üzerinden yıllar geçti,
yorumlamak için üzerinden geçerken bir anda, her detayı
hatırlayıverdim diyebilirim. Bu kitap; aşkı, adanmayı, evliliği,
arayışı, içsel yolculuğu ve sorgulamaları ile hayatınıza yeni
bir pencere açacak kadar iyi!
Kahramanımız
ünlü ve zengin bir yazardır. Bir gün savaş muhabiri olan eşi
Esther ortadan kaybolur. Eşi onu terk mi etmiştir, kaçırılmış
mıdır,ölmüş müdür hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Ardından
eşini iyi tanıyan ve onu son gören, Mikhail ile Zahir'ine doğru
uzun ve kendi içinde sıradışı bir yolculuğa çıkar. Bu
yolculuk boyunca sürekli geçmişe dönüşlerle eşi ile olan
diyalogları ve ilişkilerini düşünür. Birbirinden farklı
ülkelerde, farklı insanlarla tanışır. Her tanıştığı insanla
birlikte kaybolan eşini başka yönleriyle tanıma şansı bulur.
Onun neler yaşadığına ve iç dünyasına dair aslında bilmediği
ve farketmediği ne çok şey olduğunu görür. Tüm bu topladığı
bilgiler ve iç hesaplaşmaları ile eşini arayışı, bir noktadan
sonra kendini ve hayatını sorgulamaya döner. Ve kendisini de
yeniden tanıma ve tanımlama noktasına gelir. Artık ne kendisine
ve kendi hayatına, ne de evliliğine ve eşine bakışı aynı
değildir. Onu bulmalı ve yepyeni varlığı ile ona hislerini
anlatmalı, kendince artık rahat etmelidir.
Esther aslında
mutluluğu ve hayatının anlamını bulmaya çalışan bir kadın.
Eşini, tüm ilişkileri boyunca desteklemiş ve yanında olmuş ama
bir türlü kendisini ifade etme şansı bulamamış, günlük
koşturmacalar içinde sürekli ertelenmiş bir kadın. Bu noktada
onun bu cesur davranışına hayran olmamak elde değil...Ve ona
böylesine bağlı, açık yürekli, cesur, sorgulamaktan ve
değişmekten korkmayan bir erkek modeli ile çok iyi iki karakter
üzerine kurulu başarılı bir roman. Paulo Coelho'nun tüm
kitaplarında bir sorgulama, bir hayatı anlamaya çalışma, içsel
yolculuklar hep vardır. Bu şekli ile bakıldığında aslında tam
bir Coelho klasiği diyebilirim. Diğer kitaplarını da okuduğum
için tanıdık, bildik bir tadı vardı hikayenin...Bu şekliyle çok
orijinal bir kitap okuyacaksınız diyemem ama henüz yazar ile
tanışmadıysanız farklı bulabilirsiniz. Kitapta bir iyilik
bankası kavramı var ki bunu da çok sevdim. Okuduğunuzda
anlayacaksınız :)
Her ne kadar
nazlanarak kitaba başlamış olsam da, okumaya başlayınca akıp
gitti diyebilirim. Yazar, kahramanı üzerinden oldukça başarılı
ve yerinde sorgulamalarla bizi de kitabın içine alıveriyor. Bu
yönüyle oldukça güçlü bir anlatıma sahip. Eğer cümlelerin
altlarını çizerek okuyorsanız bu konuda da oldukça zengin bir
içeriği var. Kitabın büyük kısmının altını çizdiğimi
gördüm :) Kapak çalışması ise, sanki biraz ağır ve yalnız
bir yolculuk olacak hissi verse de aslında oldukça akıcı bir
anlatım ve yol arkadaşları ile tanışınca bir
rahatlama hissi yaratıyor ki bunu sevdim.
Kitap, Portekizce
yazılmış ve ilk olarak Farsça olarak İran'da yayınlanmıştır.
Ancak Tahran Kitap Festivali sırasında yasaklandığı ilan
edilmiştir. Dünya genelinde 44 dile çevrilmiş ve haftalarca çok
satanlar arasında yer almıştır. 2005 yılında yayınlandığını
düşünürsek muhtemelen sevenleri tarafından mutlaka okunmuştur
ama okumayanlar için tavsiye edebileceğim iyi bir kitap. 28/02/2016
Şimdiden
keyifli okumalar, sevgilerimle...
Zahir
kelime anlamı: Arapçabir kelime ola zahir; görünen, açık olan,
anlaşılan anlamlarına geliyor. Yazar kitapta bu ifadeyi güçlü
bir arzu, bir saplantı olarak kullanıyor.
Altını
Çizdiklerimden Alıntılar:
- “Hatırlıyorum da, yıllar önce, birisi bana yaşamım boyunca sahip olduğum sevgililerim arasında bir ortak payda olup olmadığını sormuştu. Yanıt basitti: BEN. Ve bunu fark ettiğimde doğru insanı aramak için ne kadar zaman kaybettiğimi gördüm.”
- “ Esther insanların neden üzgün olduğunu soruyor. ' Çok basit' diyor yaşlı adam. ' Kendi hikayelerinin tutsağı onlar. Herkes yaşamın asıl anlamının bir planı izlemek olduğuna inanıyor. Bu planın kendi planları mı olduğunu yoksa bir başkası için mi yapıldığını asla sorgulamıyorlar. Deneyimler, anılar, diğer insanların fikirlerini, ve daha birçok şeyi topluyorlar ve bu belki de başa çıkabileceklerinden çok daha fazla oluyor. Ve işte bu nedenle hayallerini unutuyorlar.”
- “Yanlış dostlar sadece zor zamanlarda üzgün destekleyici yüzleriyle ortaya çıkıyorlar, aslında bizim acımız onların mutsuz yaşamlarında bir anlamda teselli görevi görüyor.”
- “Biz insanların iki sorunu var: Birincisi ne zaman başlamak gerektiğini, ikincisi ise ne zaman duracağını bilmemek.”
- “ İranlı bir bilgenin dediği gibi: Aşk kimsenin kurtulmak istemediği bir hastalıktır. Buna yakalananlar asla iyileşmek ve bu yüzden acı çekenler de tedavi olmak istemezler.”
- “ Aşk evcilleştirilmiş bir güçtür. Onu kontrol etmeye çalıştığımızda bizi yok eder. Onu hapsetmeye çalıştığımızda o bizi esir alır. Onu anlamak için çabaladığımızda kendimizi kaybolmuş ve şaşkına dönmüş hissetmemizi sağlar.”
Orjinal
Adı: The Zahir
Yazar
: Paulo Coelho / 1947 -
Brezilya
Sayfa
Sayısı : 316
Yayınevi
: Can Yayınları
Yayın
Tarihi : 2005
Çeviri
: Ayşegül Hatay
Tür
: Roman
YAZAR
HAKKINDA
Paulo
Coelho, 24 Ağustos 1947 Brezilya doğumlu roman ve şarkı sözü
yazarıdır. Kitaplardan önce şarkı sözü yazarı olarak tanınan
Coelho, 1986 yılında “Hac” isimli kitabını yayınladı.
Ardından 1988 yılında yayınladığı “Simyacı” adlı kitabı,
42 ülkede,26 dilde yayınlanarak eşsiz bir başarı sağladı ve
yazara dünya çapında bir ün getirdi. Ayrıca Gabriel Garcia
Marguez'den sonra en çok okunan Latin Amerikalı yazar oldu.Kurmuş
olduğu Paulo Coelho Enstitüsü ile ülkesindeki yoksul çocuk ve
yaşlılara yardım etmektedir. Aynı zamanda UNESCO'nun
Kültürlerarası Diyaloglar programında danışman olarak görev
yapmakta olan Coelho bir çok saygın ödülünde sahibidir. Yaşamına
Rio De Janerio'da devam etmektedir.