“ Korku
Edebiyatı'nın geleceğini gördüm, adı Clive Barker'dı...”
Stephen King
2006
yılında, çalıştığım şirkette bir arkadaş bana Undying diye
bir oyundan bahsetti. Bilgisayar oyunlarını sevenler dilini de az
çok bilir. Fsp tarzında bir oyun ve korkudan oyunu bir türlü
oynayamadığını, seslerin,müziklerin dehşet olduğunu söyledi.
Velhasıl oyunun bir yerlerinde karşısına çıkan bir howler ve
çıkarttığı ses onu sandalyeden düşürmeye yetmiş ve oyunu
bırakmış...Oyunu istedim,aynı gece ışıkları
kapattım,kulaklıkları taktım ve oyuna başladım. Clive Barker's
Undying girişinden sonra yaşadığım paranoya inanılmazdı.
Sürekli odanın içine bakıp durdum ve gerçekten korku denen
duyguyu sonuna kadar yaşadım diyebilirim. Arkadaşımın aksine
oyunu aynı gecenin sabahında bitirdim :) Oyun o kadar eski ki
grafikler berbat ama hiç önemsemiyorsunuz, yarattığı gerilim
eşsizdi!
Son
yıllarda grafik konusundaki ilerlermeleri düşünürseniz gerçeğe
yakın oyunlar var ve çoğu gerçekten iyi ama ben bu oyundaki korku
ve paranoyayı bir daha hiç yaşayamam derken Clive Barker's Jericho
çıktı...
Sonra
kim bu Clive Barker denen adam diyerek peşine düştüm ve kitapları
olduğunu gördüm. Hatta bazı korku filmlerindeki karakterleri onun
yarattığını gördüm ki şaşırmadım,inanılmaz bir hayal gücü.
Aynı zamanda yönetmen,senarist,tiyatro oyun yazarı, müzik ve
resim alanlarında da ne kadar usta olduğunu gördüğüm Clive
Barker'ın kitaplarını okumaya başlamam artık kaçınılmazdı ve
2006 yılında kitap fuarından aldığım Kan Kitapları ile
başladım...
Kan
kitapları aslında 6 kitaplık bir seri. Oğlak Yayınları, serinin
tamamının kendi yayınevinden çıkacağını belirtmiş olsa da
sadece 3 kitabı yayınlandı. Epik Fantezi Edebiyatı denen kavramla
tanışmamda bu kitaplarla oldu. Gerçekten bambaşka bir tür ve
yaratılan dünyalar,varlıklar ve olaylar ciddi bir zekanın,iyi bir
kalemin ürünü ise okumaya doyulmuyor.
Kan
Kitapları, içinde birbirinden bağımsız kısa hikayelerden
oluşuyor. Her hikayede kahramanlar ve olaylar tamamen
farklı...Barker,hikayelerin doyurucu olduğu takdirde uzun
yazılardan daha etkili olduğuna inandığını belirtmiş ve
kitaplarında bunu görmek mümkün. Kitapları da her zaman ki gibi
geceleri okuma şansım oldu, başka türlüsünü düşünemezdim,
hikayelerin etkisini ve yarattığı korkuyu arttırmanın en iyi
yolu, doğru atmosferi yakalamış olmak diye düşünüyorum.
Oyundan yola çıkarak kafamda oluşturduğumdan biraz daha
farklı,bol bol et,kan ve ölüm kokan sayfalarda gezindim. Oyunun
sanırım görsel ve işitsel bir yanı da olduğu için yarattığı
etki de kitaplarından farklı oldu. Kitaplardan etkilenmemek mümkün
değil, eğer yeterince zorlayıp yarattığı ortamları ve
varlıkları kafanızda canlandırabilirseniz işte o noktada korku
dolu bir dünyaya adım atmış oluyorsunuz. Aslında tam olarak
korku ile sınırlamak Barker'a haksızlık olacaktır. Felsefe
eğitimini bambaşka bir boyutta eserlerine yansıttığına
inanıyorum. O ölüm kadar yaşamı, kötülük kadar iyiliği de,
romantizmi de bambaşka boyutlarda anlatmaktadır. Okuduğum 3
kitapta en çok etkilendiğim bölüm daha sonra film olarak beyaz
perdeye aktarıldı.Onu da izledim ve evet Clive Barker'ı her
yönüyle sevdiğime karar verdim. Hala bir benzeri olmadığını
düşünüyorum. Nitekim bir karakterde bu kadar özelliğin ve
yaratıcılığın bir arada bulunması gerçek bir deha olduğunun
göstergesidir. Kitapları bambaşka bir dünya olan Barker'ın
filmleri de çok başkadır. Stepken King gibi bir ustanın Barker
için yaptığı yorum bence tartışmasız doğru ancak eksik bir
yorum. İkisi de korku yazarı gibi görünse de Barker'ın
kitaplarını ve King'in kitaplarını okuduğunuzda aslında ne
kadar farklı olduklarını görmemek mümkün değil.
![]() |
KAN KİTABI FİLM AFİŞİ |
Kitapları
tek tek değerlendirme gereği duymuyorum,zaten hepsi kısa
hikayelerden oluştuğu için ancak tarzı ve yazımı ile ilgili
yorum yapabilirim. Vahşi bir yaratıcılığı olan,sürükleyici,
ürkütücü, insanın aklını başından alabilecek kadar korkutucu
bir şeyler okuyup adrenaline tavan yaptırmak isterseniz mutlaka ama
mutlaka okumalısınız. Hala kitap yazmaya devam ediyor ve bir çoğu
dilimize çevrildi. Gerilim değil gerçek korku filmlerini
seviyorsanız filmlerini izlemelisiniz ve bilgisayar oyunlarından
hoşlanıyorsanız oyunlarını oynamalısınız. (Grafiklere aldırış
etmeden :) )
Ve
yine özellikle belirtmek isterim önce kitapları ile başlayın.
Onu anlayın,tanıyın,tarzına aşina olun ki filmleri sizin için
bir anlam kazanabilsin...
Gerçek
bir Clive Barker hayranı olduğum doğrudur ve kendisini tek geçmeye
devam edeceğim :)
Nedir
bu Epik Fantezi Edebiyatı?
Gerçek dünyadan
farklı olan, ikincil bir dünyada geçer. Coğrafi,dini,kültürel
yapısı tamamen farklıdır. Hatta kiminde kendine ait haritalarda
mevcuttur. Fantastik Edebiyat'ın alt türüdür.
Yüzüklerin
Efendisi,Hobbit,Zaman Çarkı,Harry Potter serisi gibi örnekler bu
alan içinde verilebilir.
Orjinal
Adı: Books of Blood
Yazar
: Clive Barker / 1952 -
İngiltere
Sayfa
Sayısı : 776 – 3 kitap toplam sayfa sayısı
Yayınevi
: Oğlak Yayınları
Yayın
Tarihi : 2004
Çeviri
: Dost Körpe
Tür
: Epik Fantezi
YAZAR
HAKKINDA;
1952
yılında Liverpool doğumolu olan Clive Barker,yazar,yönetmen,ressam
ve yapımcıdır. Liverpool Üniversitesinde İngilizce ve Felsefe
okumuştur. Gençliğinde tiyatro oyunları yazmaya başlamış,21
yaşında Londra'ya yerleşmiş ve 8 yıl boyunca hayatını sosyal
yardımlar yaparak geçirmiştir. Daha sonra kendi tiyatro ekibini
kurmuş ve yazdığı oyunlar ile adını duyurmaya başlamıştır.
İlk olarak Kan Kitapları serisini yazan Barker,ardından Damnation
Game adlı romanını tamamlamıştır. 1987 yılında senaristiğini
ve yönetmenliğini yaptığı Hellraiser filmini çekmiş ve daha
sonra yarattığı baş kahramanın çok tutulması ile devam
filmlerini çekmiştir. 4 yaşında iken Fransız bir paraşütçünün
ölümüne tanık olmuştur ve yazdığı öykülerde onu tasvir
ettiği söylenmektedir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder