“ Lakshimi,bize
masumiyeti,hüznü,trajediyi,mücadeleyi ve mutluluğu yeniden tarif
ediyor.” Arka Kapak
Okuduktan
sonra etkisinden uzun süre kurtulamadığım kitaplardan biri de
“Satılık” olmuştur. Birkaç ay önce okuduğum bu kitaba,
yorumlamak için tekrar göz atarken yine aynı ürperme ve acıyı
hissettim. Kurgu bile olsa insanın kolay kolay hazmedemeyeceği bir
içeriği olan kitabın, gerçekten yaşanmış olduğunu bilmekse
hissettirdiği her duyguyu kat kat arttırıyor. Kitap aynı zamanda
“Ulusal Kitap Ödülü”finalisti olmuştur ve hakkıdır...
Nepal'in
dağ köylerinden birinde başlıyor kitabımız. Lakshmi adlı on üç
yaşında bir kız çocuğu,bir kardeşi,annesi ve üvey babası ile
her yeri akan eski küçük bir kulübede yaşamaktadır. Üvey baba
eline geçen tüm parayı kendisi için harcarken annesi çocuklarına
bakmak için umutsuzca çabalamaktadır. Tek umutları olan
tarlaları, günlerce süren yağmurlarla mahvolur. Ve üvey baba
para bulmanın tek yolunun Lakshmi'nin çalışması olduğuna karar
verir. Bu noktadan sonra Hindistan'a doğru yolculuğu başlar.
Zengin bir kadının hizmetçisi olarak çalışacağını zanneden
Lakshmi kadın tacirlerinin eline düşmüştür. Mümtaz adlı zalim
ve acımasız bir kadının yönetimindeki evde, bir çok eziyete
katlanmak zorunda olduğu günler başlar. Ta ki bir gün kurtulmak
için bir yol bulana kadar...
Lakshmi'nin
yaşadıkları ne ilk ne de son. Maalesef ki gelişmiş ülkelerde
dahil bu ve benzeri şekillerde yaşamak zorunda bırakılan bir çok
çocuk var. Yazar bu kitabı Hindistanda bir çok genelevi gezerek
yaptığı görüşmeler ve araştırmalar sonunda hazırlamış. Biz
bu kitapta Lakshmi adı altında binlerce kız çocuğunun hayatını
okuyoruz aslında.
Kitabın
Lakshmi'nin ağzından anlatılması etkisini katlayarak arttırıyor.
Duygular öyle samimi ifade ediliyor ki, kimi zaman acıya kimi
zamanda öfkeye boğuyor insanı. Samimiyeti ne kadar fazla olsa da
yaşandığı zaman hissedilenlerle kıyaslanamaz bir üzüntü
bizimki...
Bu
çocukları kurtarmak için çeşitli kuruluşlar mevcut ancak
hepsine yetebilmeleri tabi ki mümkün değil. Safça ve gerçekçi
olmadığını bilerek dünyadaki tüm çocuklardan uzak olsun
istiyorum tüm kötülükler,acılar,savaşlar ve ölümler...Ancak
maalesef ki herşey sürekli kötüye giderken, bu istek, ütopik bir
kitaptaki paragraf olmaktan öteye gidemez,biliyorum...
Bu
kitap, tüm bu acıları yaşayan tüm insanları anlamak için okunması
gereken bir kitap.
Keyifli
değil belki ama farkındalık yaratacak biliyorum...30/11/2015
Sevgilerimle...
Altını
Çizdiklerim;
- “Erkek çocuk her zaman erkek çocuktur. Fakat kız çocuk bir keçiye benzer. Süt ve tereyağı verdiği sürece iyidir. Yahni olma zamanı geldiğindeyse, üzülmeye değmez.” Lakshmi'nin üvey babası
- “Gözlermi sıkıca kapattım ve sonunda ne zamandır biriktirdiğim gözyaşlarımın,yağmurla karışarak saklanabilecekleri yanaklarımdan süzülmesine izin verdim.”
- “Kaybettiğimiz onun küpelerinin neşe dolu sesi. Ve başını yukarıda tuttuğu gururlu duruşu.”
- “Merak ediyorum,acaba Mutluluk Evi film yıldızlarının yaşadığı yer mi?”
- “O da bana bakıyor,kederli ve küçümseyici bir şekilde “sen de onlardan biri oldun,” diyor.”
- “Bana yaptıklarının hangisi gerçek, hangisi kabus tam olarak emin olamıyorum. Hepsinin kabus olduğunu düşünmeye karar veriyorum. Çünkü eğer olanlar gerçekse,buna katlanılmaz.”
- “Kimse beni duymuyor. Tanrılar bile!”
- “Bu kitap,bunca acıya göğüs geren bu genç kadınlar onuruna yazılmıştır.” Yazarın notu
Orjinal
Adı: SOLD
Yazar
: PATRICIA McCORMICK
Sayfa
Sayısı : 150
Yayınevi
: MAYA KİTAP
Yayın
Tarihi : 2009 / 1. Baskı
Çeviri
: ASLI TELSEREN
Tür
: Roman
YAZAR
HAKKINDA;
23
Mayıs 1956 yılında Abd'de doğan Patricia McCormick,1978 de
RosemontKolejinden mezun oldu. Gazetecilikle birlikte gerçek
hayatlaın işlendiği romanlar yazmayı tercih etti. Kitapları,
araştırma ve karşılıklı görüşmeler temeline dayanmakta.
“Satılık” romanını yazabilmek için,Hindistan genelevleri ve
Nepal'in dağ köylerine giderek orada yaptığı röportajlardan
faydalandı. Bir diğer kitabı Never Fall Down için, Kamboçya'ya
giderek soykırımdan kurtulan insanlarla görüşmeler yaptı. Hala
New Yortk'ta yaşamakta ve yazmaya devam etmektedir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder