“ Küçük
adamın çektiği sıkıntılar,maruz kaldığı eşitsizlik ve
acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy Akakiyeviç'in
hayatı üzerinden yalın bir gerçeklikle anlatılıyor.” Arka
Kapak
Yeni okuduğum eski ama kıymetli bir eser. Klasikler
arasında yer alan bu kısacık uzun öyküde, aslında hala varolan
bir adaletsizlik ve eşitsizlik gözler önüne seriliyor. Hemde
oldukça üzücü bir şekilde... Gogol bir dost meclisinde, benzer
bir hikaye dinler ve buradan yola çıkarak yıllar sonra Palto
isimli eserini yazar. Ardından dönemin Rus hükümeti tarafından
Rus insanını küçük düşürüyor diyerek hainlikle suçlanır.
Edebi yönden bakıldığında ise Palto, Dostoyevski dahil bir çok
rus yazara ilham kaynağı olmuş ve “küçük adamın doğuşu”
olarak nitelendirilmiştir. Bu eserden sonra dikkatler, büyük
sıkıntılar ve acılar yaşayan küçük adamlara çevrilmiş ve
eserler bu çerçevede yazılmıştır. Gogol, aslında Rus insanını
küçük düşürmez bu eserinde, tüm dikkati sistem üzerine çeker.
Yine aynı yıl yazdığı “Ölü Canlar” isimli eseride tıpkı
bu uzun öykü gibi aynı temayı işlemiştir. Eserin 1842 de
yazıldığını dikkate alarak bir değerlendirme yaparsak,değişen
bir şey olmadığını rahatlıkla görebiliriz. Maalesef kapitalist
sistem her yerde aynı şekilde işlemeye, birileri küçük adamlar
olarak varolmaya mücadelesi verirken birileri de bu küçük adamlar
sayesinde büyük hayatlar kurmaya devam etmektedir. Eşitsizlik ve
adaletsizlik düzenin aynı olduğu tüm ülkelerde günümüzde de
yine aynı şekilde yaşanmaktadır.
Gelelim
uzun öykümüze, Akakiy Akakiyeviç, hangisi olduğunu bilmediğimiz
bir devlet dairesinde dokuzuncu dereceden bir memur olarak
çalışmaktadır. Silik,kimsenin farkında olmadığı,farkedilen
zamanlarda sadece kendisiyle dalga geçilen,ancak kimseye zararı
olmayan,sadece işini yapan bir adamdır. Öyle ki akşam evine
gidince bile birşeyleri kopyalayarak işine kendince devam eder.
Herhangi bir sosyal hayatı yoktur zaten ancak geçinmektedir.
Akakiy'in soğuk kış günlerinde giydiği çok eski bir paltosu
vardır. Bir gün bu paltoyu yamaması için terziye götürür ancak
terzi,onarmanın imkansız olduğunu ve yenisinin yapılması
gerektiğini belirterek Akakiy için oldukça ciddi bir fiyat verir.
Bir çok yerden kısarak biriktirdiği parası ile nihayet paltosunu
diktirir. Bu süreç kitapta öyle iyi anlatılmış ki hedeflenen
şeyin sadece bir palto olması Akakiy'in hissettiklerinin fazlasıyla
gölgesinde kalmıştır. Akakiy için çok büyük bir şeydir yeni
bir palto sahibi olmak. Yeni paltosu ile işe gittiğinde herkes onu
farkeder ve yeni paltosu için bir kutlama daveti isterler. Halbuki
Akakiy'in buna ayırakcak hiç parası yoktur ve daha üst sınıftan
bir memur herkesi kendi evine davet ederek bu paltoyu kutlamayı
önerir. Bundan sonrası artık olayların çok farklı geliştiği
ve okumanız gereken kısımdır diye düşünüyorum...
Kitap,
54 sayfalık bir öykü. Rus edebiyatına hepimiz bir şekilde
kıyısından köşesinden aşinayız diye düşünüyorum. Mutlaka
okuduğumuz eserler vardır. Bu nedenle tanıdık bir havası var. Bu
bir klasik ve edebiyatta gerçekten çok önemli bir yere sahip, dili
de içeriği de bunun fazlasıyla göstergesi zaten. Gogol gibi bir
edebi dehayı ancak hayranlıkla anlatabilirim. Ötesi sizin
okuduğunuzda hissettiklerinizdir...
Tavsiyeye
gerek var mı? 01/12/2015
Şimdiden
keyifli okumalar...
Sevgiler.
Altını
Çizdiklerim;
- “Böyle durumlarda genç adam yüzünü ellerine gömer,insan kalbinde ne az insancıllık olduğunu,eğitimli,herkesin iyi ve yüce saydığı insanlarda bile ne çok kabalık ve acımasızlık bulunduğunu düşünürdü.”
- “Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor,karakteri güçleniyordu.”
- “Kimsenin korumadığı,hiç arkadaşı olmayan,hayatı boyunca hiç kimseden içten bir yakınlık görmemiş,bir böceği iğneyletutturup mikroskop altında inceleme fırsatını kaçırmayan doğabilimcilierin bile ilgisini çekmeyen bir insan evladı...”
Orjinal
Adı: THE OVERCOAT
Yazar
: NIKOLAI
VASILIEVICH GOGOL / 1809 - RUSYA
Sayfa
Sayısı : 54
Yayınevi
: KOLEKTİF KİTAP
Yayın
Tarihi : 03/2015
Çeviri
: ELİF ERSAVCI
Tür
: UZUN ÖYKÜ
YAZAR
HAKKINDA;
Nikolay
Vasilyeviç Gogol, 31 Mart 1809 yılında Ukrayna'da
doğmuştur.Gençlik yıllarında şiir ve edebiyata ilgi duymaya
başlar. 1831-1832 yıllarında Ukrayna hayatı ve yerel öyküleri
ile ilgili yazdığı hikayeler, Gogol'un Rus edebiyatında bir anda
parlamasını sağlar. 1836 yılında Puşkin'in çıkardığı
Sovremennik adlı dergide öykülerini yayınlamaya başlar. Büyük
oranda Puşkin'in etkisi altındadır. Yine 1836'da kaleme aldığı
“Müfettiş”adlı eserinde yönetimi yerdiği gerekçesiyle
tepkiler aldı ve Rusya'dan ayrılmak zorunda kaldı. En ünlü eseri
“Ölü Canlar”'ı da bu dönemde yazmıştır. Ayrıca Puşkin'in
ölümünü de kitabı yazarken öğrenmiştir. 1842'de “Ölü
Canlar” ve “Palto” isimli eserlerini yayınlar.Özellikle
“Palto” isimli eseri ile tekrar şimşekleri üzerine çeken
yazar, kendini kilise işlerine verir. “Ölü Canlar”'ın ikinci
bölümünü yakarak yok eder. Bundan on gün sonra 4 Mart 1852'de
hayatını kaybeder. Rus edebiyatında günlük hayatı ve insanların
sorunlarını işleyerek konuya öncülük etmiş ve sonrasında
gelen yazarları büyük oranda etkilemiştir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder