
Birkaç
hafta önce edindiğim Kağıt Ev'i blog çalışmaları,kitap
incelemeleri arasında kısacık bir zamanda okuyup bitirdim. Ve tam
da bütün kitaplarımı ortaya dökmüş,arşivlemeye,
sınıflandırmaya ve yorumlamaya çalışırken, çılgın bir adam
olan Brauer'le tanıştım. Bu kitabın içeriği ayrı ancak okunma
zamanlaması benim için artık ayrı bir unutulmaz oldu...
Kitabımız,
satın aldığı bir kitabı yolda yürürken okumaya başlayan Bluma
Lennon'ın bir arabanın altında kalışı ile başlar. Cambridge
üniversitesinde profesör olan Bluma'ya ölümünün ardından posta
ile bir kitap gelir. Joseph Conrad'ın Gölge Hattı kitabının eski
bir baskısıdır bu ancak garip bir şekilde harç,çimento ve tozla
kaplıdır. Ve Bluma bu kitabı Carlos adında birine imzalamıştır.
Anlatıcımızda
aynı üniversitede görevlidir ve kitabı alır, inceler ve Carlos'u
bulup kitabı ona iade etmeye karar verir...Anlatıcımızın
yolculuğu burada başlar. Bizi kitaplara ve okumaya yönelik
bambaşka bakış açılarıyla şaşırtacak olan karakterlerle
tanıştırır. Bu karakterler aynı zamanda anlatıcımızı Carlos
Brauer'e de götürecek olan kişilerdir...Kimdir bu Brauer ve kitap
tutkusu nasıl bir boyuttadır?
Bundan
sonrasını kesinlikle kendiniz okumalısınız. Ben daha okurken,
durdum ve düşündüm...Kitaplarımla olan bağımı,onları
paylaşma düşüncesinin bile beni rahatsız edişini,her birinin
benim için vazgeçilmez oluşunu...Evet bu bir bağımlılık
aslında ama kitapta bunun ne derece ileri gidebildiğini,kitapların
hayatlarımızı ve bizi nasıl esir aldığını ve hayatımızı
belli bir noktada yönettiklerini görmek şaşırtıcı bir deneyim
oldu. Ve “nereye gidecek bu kitap alışverişinin sonu, ben ölünce
onlara ne olacak” sorularını zaman zaman sorsamda şimdi bir
cevap aramaya başlar oldum...Brauer'in bağımlılığından
özgürleşmesine kadar yaşadıkları, eşsiz bir deneyim ve
bambaşka bir dünya.
Tamamı
89 sayfa olan kitabın anlatım ve dili anlaşılır, ancak o kadar
uzun cümleler var ki, okumayı gerçekten zorlaştırıyor. Öyle ki
cümlenin tekrar başına dönmek zorunda kaldığınız olabiliyor.
Bu konuda çevirmen daha iyi bir iş çıkarabilirdi diye
düşünüyorum. Çeşitli ironilerle kitap üzerinde düşünülmesi
sağlanmış. Zaten kitaplarla farklı bağlar kuran insanların
bunları yakalayacağından şüphem yok. Kitabın edebi alanda da ciddi bir değeri olduğuna inanıyorum. Brauer'i tanımaya
başladıkça kitap su gibi akıp gidiyor. Tasvirler gayet
iyiydi,okuduğum her mekanı aklımda canlandırırken zorlanmadım.
Brauer'in kitaplarla dolu evinde gezinmek hayali bile olsa güzeldi...
Kitap
ayrıca Peter Sis'in çizimleri ile zenginleştirilmiş ki bu
çizimleri, özellikle kitap tutkunları çok değerli ve anlamlı
bulacaklardır...
Ayrıca
bahsi geçen Joseph Conrad'ın “Gölge Hattı” kitabını,
Türkçe'de “Üç Deniz Öyküsü” olarak buldum ve okuma
listeme ekledim...
Kitap
hakkında yazmak istediğim çok şey var. Kendimi tutuyor ve artık
bırakıyorum. Okuyanlar benimle fikirlerini ve yorumlarını
paylaşırsa çok sevinirim. Kağıt Ev, okuduktan sonra üzerinde konuşmak isteyeceğiniz türden harika bir kitap. Kesinlikle tavsiye
ediyorum. Mutlaka okunmalı...26/11/2015
Kitaplarınıza ve kitaplığınıza bakış açınız artık eskisi gibi olmayacak!
Kitaplarınıza ve kitaplığınıza bakış açınız artık eskisi gibi olmayacak!
Keyifli
okumalar, sevgiler :)
Altını
çizdiklerim;
- “Kitaplar insanların kaderini değiştirir.”
- “Hiçbir şey temsilinin dışında vuku bulmaz.”
- “Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana...”
- Bir daha okumayacak olsak da başlığında eski,belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük,bir saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz.”
- “İnşa edilen bir kütüphane,yaratılan bir hayat demektir, yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.”
- “Kitapları buluyor ve onların bizi başka bir yere götürmelerine olanak tanıyoruz.”
- “Kütüphane zamana açılan bir kapıdır.”
Orjinal
Adı: La casa de Papel
Yazar
: Carlos Maria Dominguez
/ 1955 - Arjantin
Sayfa
Sayısı : 89
Yayınevi
: Jaguar Kitap
Yayın
Tarihi : 08/2015
Çeviri
: Seda Ersavcı
Tür
: Hikaye
YAZAR
HAKKINDA;
Carlos
Maria Dominguez, 23 Nisan 1955 yılında Arjantin'de doğmuştur.
Kariyerine Arjantin'in Crisis isimli dergisinde başlayan Dominguez,
Brecha,
Busqueda
gazetelerinde de çalışmış ve edebiyat eleştirisi konusunda
uzmanlaşmıştır. Yazar,
“La Mujer Hablada” eseri ile 1995 yılında Bartolomé Hidalgo
Ödülü'nü, 2002 yılında Büyükelçilik Ödülü'nü, yine 2002
yılında En İyi Kompozisyon Ödülü'nü, “Kağıt Ev” kitabı
ile de Lolita Rubial Ödülü'nü kazanmıştır. Toplam 6 ödülü
bulunan yazarın farklı alanlarda 20 adet çalışması mevcuttur.
1989 yılından beri Montevido'da yaşamını sürdürmektedir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder